O Partiye Geleceksin!

44K 1.9K 189
                                    

Eve geldim anahtarı cebimden çıkarıp eve girdim. En üst kata yani kendi odama geldim. Abim hızlıca kapıyı açarak içeriye girdi. Tabi bir anda açınca ben de haliyle korktum.

"Of abi! Napıyorsun sen ya? Korktum!"

"Sen niye yarım saat geç geldin?"

"Yolda önüme bir çocuk atladı. Şey-- işte ona yardım ettim.."

"Hı hı kesin öyledir!"

"Ya abi... Çık odamdan! Üstümü değiştirip kafeye gideceğim daha!"

"İyi be!"

"Ya hadi!" dedim kapıdan ittirerek çıkardım ve kapıyı kilitledim üstümü değiştirip odadan çıktım ve mutfağa indim Eda'ya yani bizim hizmetçiye;

"Eda bana acil buzdolabından portakal suyunu çıkar saçımı düzeltip geliyorum." dedim. Çok samimi ve çok iyidir. Ailesiyle birlikte bizde yaşarlardı. Babası şoför annesi hizmetçi kendisi de aşçı kısaca.

"Tamam efendim." dediğinde lavaboya gittim kapı kapalıydı. Ben de kapıyı çalmadan içeri gircektim ki arkadan kapıyı birisi tuttu. Kapıyı birisi tutunca aklıma başka şeyler gelmişti:

"Anne! Baba! Evde hırsız var!"

"Ne bağırıyorsun kızım?" dedi abim kapıyı açarak. Of Defne ya mantıklı olsana hırsızın lavaboda ne işi var?

"Pardon! Valla yanlışlıkla oldu."

"Senin aklın nerde ya söylesene!"

"Mutfağa gitmeliyim." dedim, hemen mutfağa girip masanın üstündeki portakal suyunu içtim ve masanın üstüne geri koydum. Koşarak aşağıya indim ve abim arkamdan bağırıyordu;

"Defne? Bana neler olduğunu anlatmadan hiçbir yere gidemezsin!"

"Sonra." dedim ve kapıdan çıkıp arabama bindim. Ben bu arabayı açık mı bırakmışım ki? Anahtarı da üstünde kalmış. Arabayı çalıştırıp gaza bastım ve kafenin yolunu tuttum. Yolda sakince ilerliyordum. Müzik acmak icin      sağ elimle düğme arıyordum ki aniden bir araba çıkınca frene bastım. Yola bir anda çıkan kişi de durunca arabadan indim ve hasar var mı diye baktım.

"Oh neyse... Bir santim kalmış inanmıyorum! Şaka maka az kalsın gidiyorduk kızım." dedim arabama dokunarak.

"Bilerek yaptım." dedi arkamdan bir ses. Kafamı ona çevirip kim olduğuna baktım. Ama bu Selim'di? İlk Selim'e baktım boydan boya, sonra o havalı gözlüklerine baktım sonra kafamı biraz yana yatırdım ve arabaya baktım. İyi de bu biraz önce ki gördüğüm kırmızı araba değil. Bu araba mavi ve altından mavi ışıklar saçan, ki yanılmıyorsam yarış arabası. Her neyse konumuz bu değil. Tekrar Selim'e baktım ve Selim gözlüğünü çıkarınca;

"Nerden çıktın sen ya?"

"Yoldan!"

"Az kalsın sana çarpıyordum. Kafan mı güzel?"

"Imm... Bir düşüneyim. Galiba evet!" dedi alaycı bir sesle. Tekrar arabama bindim ve ilk geri sonra da arabanın öünden geçerek yoluma devam ettim. Sakin ol Defne sakin. Dikiz aynasına baktığımda arkamdan bakıyordu. Neyse kafenin yolunu tuttum ve bu sefer yavaş gidiyordum çünkü biraz önceki gibi bir olayla karşı karşıya kalmak istemiyorum. Kafeye gittim saat 22:00 a kadar çalışıp eve geri döndüm. Üstümü değiştirip uyudum.

....
Saat 07:30 telefonumdaki alarmın çalmasıyla birlikte uyandım. Okul formalarımı giyip kahvaltı masasına indim. Oha hayretler içindeyim. Abim, babam ve annem masaya oturmuş beni mi bekliyorlar yoksa bana mı öyle geldi? Ahh hadi ama bunlara alışık değilim ben.

PSİKOPAT LİSELİ 1!Where stories live. Discover now