Hissettiğim Duygunun Allah Belasını Versin!!

40.2K 1.7K 141
                                    

Ben mi demişim onu? Yok daha neler! Defne kendine gel kızım yelkenleri suya indirmesene batarsan çıkamazsın. Kurtaran da olmaz. Evet kendime gelmeliyim kafamı hafifçe iki yana sallayarak;

"Öyle olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun tabiki." dedim evet durumu en azından kurtarmalıydım. Gözlerimin içine uzunca baktı.

"Hm anladım." dedi ve gülümsedi. Pardon gülümsedi mi o bana? Umarım yemiştir ve lafı uzatmaz. "Düşündüm de sen masum falan değilsin. Gıcığın önde gideni, sinirsin, fazla asabisin, fazla kavgacısın!" dedi, resmen saydırıyordu. O bunları bana saydırırken gözlerimi pörtletmiş ona bakıyordum. Nasıl 90 derece döndü o öyle? "Ve en önemlisi...çakma sarışın!"
dedi yüzündeki ifadesiz haliyle ve söylediği cümlelerde anlamlandıramadığım bir duygu vardı. Bana çakma sarışın mı dedi o? Beklemediği bir hareketimle çok hızlı bir tokat attım. Suratı yana doğru dönünce gözlerini kıstı galiba tokat attığıma inanamadı ve kafasını bana çevirdi. Ama siz de fazla ileri gittiniz Selim Bey...

"Birincisi ben kavgacı değilim. İkincisi çakma sarışın hiç değilim" dedim biraz sert çıkıştım sanırım. Çenesini tutarak hasar var mı diye baktı. "Ödeştik! Bu beni lavabonun önünde çelme taktığın içindi." dedim ve oradan uzaklaştım. Şu an yanılmıyorsam bunun bedelini bana ağır bir şekilde ödetecektir. Neyseki sonuçlarına katlanarak gelmiştim buraya.

Müziğin çaldığı yer yani salonda büyük bir coşku vardı. Yanımdan geçen garsonun tepsisinden iki bardak aldım. İlk sağ elimdekini kafama diktim sonra da sol elimdekini. Ortada oynayanlara baktım bir süre... Aniden hip-hop tarzı bir müzik çalmaya başlayınca sevinçten uçtum diyebilirim. Çünkü aynı anda 4 kişinin de hareketlerinin aynı olması muhteşem bir şeydi benim için. Yetenekli olanlar ortaya çıkıp ayak hareketleriyle oynamaya başladılar. Ardından kendine güvenen iki kız. Onlara hayranlıkla bakarken araya dalan Selim'e gözüm takıldı. Cidden okulun mafyalarından biri dans mı edecek? Olaylara gel ya...

Önde iki kız arkada 5 erkek hepsi aynı hareketleri yapıyor. Bunlar çalışıpda mı gelmişler acaba? Müzik biteceği esnada çocugun birinin eline ayağıyla basıp çocuktan destek alarak havada bir tur dönüp kızların önüne geçip yerde diz çökünce benim devreler yandı çünkü müthiş birşey yapmıştı. Kafasını kaldırınca Selim olduğunu gördüm ve düşündüğümün yanlış olduğunu da öğrenmiş oldum.

Slow müzik çalmaya başlayınca herkes ortaya çıkıp dans etmeye devam ettiler. Ortada oynayanlara bakınca orda Selim'i görmemek mümkün değil tabii. Yanında da şu çakma kızıl. Biraz önceki kız. Görmeye fırsatım olmamıştı. Boydan boya bir süzdüm. Üstündeki kırmızı elbisesiyle fazla iddaalı gözüküyor. Ama kızıl saça kırmızı elbise biraz fazla saçma. Mesela ben sarışınım sarı elbise giyiyor muyum tabiiki de hayır saçmalık. Galiba biraz fazla saçmaladım. Başım dönüyor, ağrıyor. Üstelik midem de bulanıyordu.

Selim'e baktığımda kıza fazla sarılınca benim damarlarımdaki kanın hareket ettiğini hissetim. Ne o öyle sarmaş dolaş. Görmemişin bir sevgilisi olmuş. Sevgili mi yoksa bunlar? Yok daha neler. Selim kızdan ayrıldı. Ve dudaklarına doğru eğilmeye başladı. Hadi ama. Kamera şakası felan mı bu? Nereye doğru el sallıyoruz tam olarak?

Yanımdan geçen garsonun tepsisinden bir bardak daha içecek aldım. Bir yudum daha içtim. İnanmıyorum iyice yakınlaştılar. Elimdeki bardakla beraber Selim'in yanına hızla gittim.
"Selim?" dedim dengemi kaybetmeye çalışarak bilerek yaptım ve üstüne içkimi döktüm.

"Ne yapıyorsun kızım sen?"diye sordu sertçe.

"Sence ne yapıyorum?"

"Kızım senin kafan mı güzel?" diye sordu başım çok ağrıyor hâlâ. Oh iyi oldu.

"Sanırım..ımm bilmiyorum. "

"Sen iyi değilsin!" dedi üstüne bakarak. Islattığım tişörtüne bakıyordu.

"Daha yeni mi öğrendin?"
diyip kıza döndüm şaşırmış bakışlarıyla bana bakıyordu. Elini uzattı ve;

"Ben Arzu." dedi uzattığı eline baktım Arzu'ymuş, ve elini sıktım;

"Ben de Tutku canım! Memnun olmadım!" dedim karşılık olarak Selim kafasını kaldırdı ve;

"Tutku mu? Defne sen iyi misin?" dedi kızın elini sıktığımı farkettim hâlâ ve elimi geri çekip oradan uzaklaştım. Koltuğun birine gidip oturdum.

Acı çekmek bir şey değil ama neyin acısını çektiğini bilmemek kahrediyor insanı..

Her neyse. Yanıma tanımadığım bir genç oturdu;

"Selam."

"Git başımdan!" diyebildim zar zor. Bu ne ya hiçbirşey net değil. İçtiğim şey mi dokundu acaba?

"Ama gece daha yeni başlıyor!"

"Defol git yoksa kötü olacak!"

...

Selim'in ağzından;

Üstüme şarabı dökünce neye uğradığımı şaşırdım diyebilirim. Bekliyordum ama sadece sinirlendirmek istiyordum. Amaç bu değildi kesinlikle. Üstüme şarap dökmek nedir?

Koltukta yan yana birisiyle oturmuş yanındaki çocuğa kızıyordu. Sadece oraya odaklanmıştım. Sanırım Defne içkiyi biraz fazla kaçırmış çünkü aklı başında değildi. Yok bu böyle olmaz çocuk fazla yaklaştı sanki Defne'ye. Yanına gittim ve çocuğu yakalarından tutup kaldırdıktan sonra sert bir yumruk attım ve;

"Defol git burdan!" dedim ve başıyla onayladı. Defne yerinden kalkmaya çalışarak;

"Ne yaptığını sanıyorsun sen ha? Söylesene! Amacın ne senin? Bir öylesin bir böyle! Anlayamıyorum seni!" diye bağırdı omuzlarımdan ittirerek gözünden yaşlar akıyordu. O kadar ileri gittiğimi sanmıyorum. Ama bir kızı ağlatacak kadar da aptal değilim.

"Ben--"

"Sen ne? Sen ne ya? Nesin sen ha? Kahraman olduğunu falan mı sanıyorsun? Dengesiz hareketlerin beni sinir ediyor!" dedi bağırarak. Gözlerinden akan yaşlara artık engel olamıyordu.

"Özür dilerim." diyebilmiştim, ağladığını görmek beni benden aldı.

"Gözlerine baktığımda hissettiğim duygunun... Allah belasını versin!"
dedi bağırarak, ağlıyordu, gözünden akan yaşları ellinin tersiyle sildi ve beni ittirip gitti. Şimdi bana karşı birşey hissettiğini mi söylemişti yani ?

.....

Bir bölüm daha geldi. Kısa oldu ama erken geldi.

Medyadaki Defne'nin abisi. İyi okumalar.

-Voteciklerinizi vermeyi unutmayın..
: D

PSİKOPAT LİSELİ 1!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin