PSİKOPAT LİSELİ 1!

İddia Olayı!! (Finale Doğru)

-Lan senin burada ne işin var?
diye sinirle yanına gitti. Burak ise rahat halini takınmış kollarını yana açmış kafasını arkaya yaslamıştı.

*Bilmem. Ben de sizin gibi sınıfta kaldım diyelim.
diyince sinirden kendimi tutamamış suratına yumruk atmıştım. Aslında bu yumruğu Selim'in atması lazımdı ama dayanamadım. Resmen gel beni döv diyor çocuk. O çenesini tutarken ben bir tane geçirecektim ki Selim beni belimden tutup havaya kaldırıp oradan uzaklaştırırken;

-Hey hey! Sakin!
demişti ve tahtanın önünde durdu.

+Gerizekalı aptal. Onun yüzünden ölüyordum, ölüyordun, ölüyorduk! Bırak beni!

-Tamam zaten beklemediği bir şeydi. İyi ders verdin. Sakin ol şimdi.
dedi ve beni bıraktı. Burak da gülmeye başlayarak;

*Defne sen vururken bile güzelsin!
dediğinde Selim gözlerini kapatmıştı.

-Yok ben buna dayanamam.
diyip sinirle yanına gitti. Yakalarından tutup yere yatırdı ve yumruk attı. Herşey o kadar ani gelişmişti ki. Ne olduğunu bile anlayamamıştım. Deniz Selim'in kolundan tutup ordan ayırmaya çalışırken yanlarına gittim.

~Belli ki zamanında çok şey yaşatmış ama bence ne yeri ne de zamanı...
demişti Deniz. Vay canına. Demek ki düşününce mantıklı konuşabiliyormuş bu çocuk. Selim onu başıyla onaylamıştı. Selim'i kolundan tutup tahtanın önüne getirmiştim.

+Sakin ol diyene bak!
dedim. Tamam sakin değilim o da sakin değil. Burak burada olacağı süreçte sakin felan da olamazdık.

-Tamam sakinim ben.
dediğinde;

+Belli.
dedim ve cam kenarı en arkaya geçmiştim. Selim de yanıma oturmuştu. Hoca gelmiş ders anlatmaya başlamıştı. Tabii ders dinleyen yoktu. O değil de ikinci günden ders mi anlatılır? Ne saçma bir fikir? Teneffüs zilini duyduğum anda derin bir nefes almıştım. Kuzey bize dönerek;

*Kuzen birkaç olayı kaçırmışım galiba.
dediğinde Selim direk Burak'a bakmıştı. Kuzey de aynı yere bakınca;

*Oha! Onun burada ne işi var?
diye sorduğunda;

+Bu kadar kör olduğunu bilmiyordum.
demiştim. Yanında oturan Beril de bize dönerek;

~Aşkın gözü kör be Defnecim!
demişti. Gözlerimi devirmekle yetinmiştim. Burak ayağa kalkıp sınıftan çıkmıştı. Ellie de Burak'ın arkasından gitmişti. Bunlar tanışıyorlar mı ki acaba?

-Yok bu böyle olmaz! Ben bu işin aslını öğrenmeliyim.
dediğinde ayağa kalkmıştı. Onunla birlikte ben de ayağa kalkmıştım ki;

-Sen nereye?
diye sordu Selim.

+Tabiki de seninle geliyorum.

-Hayır hiçbir yere gelmiyorsun. Bekle geleceğim.
diyip uzaklaşırken Atakan bize doğru geliyordu:

+Atakan Selim'in yanında olur musun?

•Emrin olur yenge.
diyip Selim'in arkasından gitmişti. Kuzey de ayağa kalkıp;

*Ben de gitsem iyi olur. Şimdi kavga felan çıkmasın.
dediğinde onu başımla onaylamıştım. Kuzey kalktığı anda Ekim oturmuştu.

°Sorun ne?
diye sordu. Beril de;

~Birileri kızımızın yakasından hâlâ düşemiyor? Nasıl etkilediyse artık?
diye sordu gülerek.

+Aman ne komik...
dedim ayağa kalkarak. Beril de;

~Nereye ya?
diye sordu.

+Bahçeye.
dediğimde onlar da arkamdan geliyordu.

♥♥♥♥♥