Asıl Kıyamet Şimdi Kopacak!

27.4K 1.2K 80
                                    

1 hafta sonra;

"Abi valizimi kaldıramıyorum yardım eder misin?" diye seslendim üst katta olan abime. Bense teker teker valizimle inmeye çalışıyordum. Evde asansör var fakat benim yaptığıma bak. Abim koşarak indi ve yanıma gelip elimden valizi almaya çalıştı.

"Ne var bunun içinde? Abicim cinayet işledin de benim mi haberim yok?" diye dalga geçti.

"Anıl? Valizimi taşı!" dedim omuz silkerek. Ve kapının önüne indim. Abim de zar zor inebilmişti. Kapıyı açtığımda Selim karşımdaydı, sarılıp yanağımdan öptü. Abim de bunu görünce;

"Öhöömm!" dedi ve valizimi kapıya koyup; "Selim gerisi senin. Bu valizi bundan sonra sen taşımalısın. Bu kadim görev sana ait. Sevgilimle yapacak işlerim var, dikkat edin kendinize!" dedi ve çıkıp gitti. Selim de güler yüzlü bir şekilde valizi tuttu fakat kaldıramadı. Bir anda ciddileşerek kafasını kaldırıp bana baktı;

"Bu ne kızım? Bir haftalığına gidiyoruz. Bir seneliğine değil." dedi ben de bu tepkisine karşılık gözlerimi devirmiştim.

"Ordakiler zaten bir haftalık." dedim ve zorla da olsa valizimi kaldırıp kendi arabasına koyarken;

"Emin misin? Hiç öyle gözükmüyor!" dedi ve valizi bagaja koyup arabasına bindi. Ben de yanına bindiğimde arabayı çalıştırdı.

"Beril yok." dedim bir anda.

"Merak etme, arkamızdalar. Kuzeyle birlikte geliyor." dedi ve arkama baktığımda sarı bir araba vardı. Kuzey'in arabası olmalıydı. O değil de bu bizim kız benden niye saklamaya başladı bazı şeyleri?

"Kuzeyle Beril sevgili mi?" diye sordum. Bana 'ciddi misin' bakışı attı. "Önüne bak kaza yapacağız." dedim ve önüne bakıp;

"Senin haberin yok mu? Onlar bayadır çıkıyorlar."

"Ve benim haberim yok..." dedim ve sıkıntılı bir şekilde tuttuğum nefesimi vermiştim. Camdan dışarı baktım. Otobandaydık ve havaalanına gidiyorduk. "İlk okula gitmeyecek miydik?" diye sordum.

"Direk Paris'e gidiyoruz." dedi gerçekten çok sevinmiştim. Paris iyi olacaktı benim için. Kafa dinlemek için, eğlenmek için... Havaalanına girip arabayı kapalı bir alana parkettiğinde arabadan indim. Selim valizlerimi alıp geliyordu. Kuzey de Selim'in arabasının arkasına park etmişti arabasını. Arabadan Beril inip koşarak bana yetişti ve koluma girip ;

"Defne Arar? Nasılsınız bakalım?" diye sordu gülümseyerek. Ona bakmadan yürümeye devam ederek konuştum;

"Çıkıyorsunuz ve benim bundan haberim yok." dedim kolundan ayrılarak. Tekrar koluma girip;

"Beni yanlış anlamanı istemezdim, ben sadece söyleyemedim utandım."

"Sen yanlış bir şey yapmadın ki..." dedim koluma girdiği elini tutarak. Kuzey Selimle birlikte arkamızdan geliyordu. Kuzey Selim'e ;

"Bunlar bizi sattı sanki?" dedi. Beril de bana bakıyordu. Kolundan ayrıldım daha sonra Kuzey'in koluna girdi. Umarım beni yanlış anlamamıştır diye düşünürken Selim elimi tutup yürümeye devam etti. Valizlerimiz kontrol edilmişti ve uçağa binmiştik. Cam kenarına ben geçmiştim. Yanıma da Selim oturmuştu. Beril le Kuzey ise diğer taraftaki cam kenarına geçmişlerdi.

"İyi misin?" diye sordu Selim. Sorunun cevabını bilmiyordum. Mutluydum ama diğer yanım üzgün olduğunu çok belli ediyordu.

"İyiyim." dedim ve kulaklığımı takıp listenin en başından müziği dinlemeye başlamıştım. Yalnız kalmak istiyordum ama bir yandan da Selim yanımda olsun istiyordum. Çok karışık duygular hissediyordum galiba şu an.

PSİKOPAT LİSELİ 1!Where stories live. Discover now