PSİKOPAT LİSELİ 1!

Burası Benim Çöplüğüm!

Gelen Selim miydi yoksa bana mı öyle geldi.

"Bölüyorum ama burası erkekler tuvaleti güzelim!" dedi içeri girip kapıyı sertçe çarparak.

"E ne yapayım yani erkekler tuvaletiyse?"

"Demek istediğim burası benim çöplüğüm!" dedi bağırarak. Berk'e baktığımda öylece Selim'e bakıyordu. Şu an Selim'e teşekkür etmek isterdim ama şansını fazla zorluyordu. Kahkaha atarak sordum;

"Bu tuvalet senin çöplüğün öyle mi?"
dedim kahkahama devam ederken. Sonra bir anda ciddileşip ayağa kalktım. "Çöplük için güzel mekan." dediğimde tanımadığım birisi en köşedeki lavabodan çıktı.

"Bir sorun mu var abi?" diye sordu Selim'e. İstersen eline madalya da verelim Selim Bey. Okulu dize getirip mafyalıkta mastır yapmış hayırdır yani noluy--- o neydi be? Aynı anda diğer 3 kapıdan 3 kişi çıktı.

"Hadi ama!" dedim ama sanırım biraz dışımdan dedim çünkü bunlar bir havaya girdiler sanki. "Hepinizi toplasam bi adam etmezsiniz. Biliyorsunuz değil mi?" dedim biliyorum biliyorum fazla cesaretliyim. Erkekler tuvaletinde erkeklere sataşıyorum. Arada yapıyorum böyle şeyler.

"Ne oluyor ya? Tuvalette adam mı sıkıştırmaya başladınız şimdi de?" dedi Berk ayağa kalkarken. Hadi ama daha yeni kavga ettiniz sıkılmadınız mı artık? Ben yeterince sıkıldım.

"Birincisi sarışın, teşekkür ederim iltifatın için!" dedi beni göstererek. Ardından Berke dönüp; "Ve sana gelince buraya adam sıkıştırmaya gelmediler. Ben kendim de halledebilirim. Siz çıkın" dedi lavabodan çıkan tanımadığım kişilere. Onlar çıktıktan sonra;

"Sen varya sen... Sen ego yığınından başka bir şey değilsin!" dedim yanına gidip sesimi yükseltirken ve Berk'in koluna girip oradan çıkardım. Sınıfını sorduğumda 12-B olduğunu öğrendim ve sınıfına götürüp sırasına oturtturdum;

"Teşekkür ederim."

"Önemsiz." diyip tam gidecekken koşarak bir kız gelip Berk'in yanına oturdu.

"İyi misin aşkım?" diye sordu bir an duraksadım ve arkama baktım, acaba Berk'e mi dedi diye ama doğru duymuşum. Bir de Selim'i kötü bilirdim. Bu Berk'in yaptığı ne peki? Sınıftan çıkıp kendi sınıfıma gittim. Cam kenarı en arkaya ve olabildiğince köşeye oturdum. Yalnız kalmak istiyordum zaten başım da ağrıyordu, ilk günden de ders olmayacağına göre en iyisi uyumak. Kafamı sıraya koydum ve kendimi uykuya teslim ettim.

Selim'in ağzından;

Bana "Ego yığınından başka birşey değilsin" dedi. Artık iyice sinirlendirmiştim. Sınıfıma tam girerken Defne'ye gözüm takıldı. Sırasına kafasını koymuş uyuyordu galiba. Zaten onu görmemek mümkün değil. Bizim sınıfta Defne'den başka sarışın da yok zaten. Aklıma bir an Berk geldi. 12-B 'ye gittim. En arkada sevgilisini de yanına almış konuşuyorlardı. Yanlarına gittim ve kızın kolundan tutup sıradan kaldırdım. O nasıl bir sesse kuyruğuna basılmış kedi gibi çığlık attı. Berk'in yakalarından tutup ayağa kaldırdım.

"Bak oğlum! Seni son kez uyarıyorum! O kıza bir daha yakın olursan hem de sevgilin olduğu hâlde... Gerisini sen düşün! Anladın mı beni?" diye bağırdım başıyla onayladı ve oturduğu sandalyeye tekrar oturttum. Yakalarını düzelttim ve kulağına eğildim. "Bu sana ilk ve son uyarım olsun!" dedim ve sınıftaki herkesin gözü benim üstümdeydi. Sınıflarından çıkıp kendi sınıfıma girdim. Hoca kendi masasına oturmuş ders anlatıyordu. İşin yoksa bir de bunun anlattıklarını dinle.

"Neredesin sen?"

"Burdayım. Gözünüzde bir sorun mu var?"

"Hayır onu demiyorum biraz önce neredeydin?"