PSİKOPAT LİSELİ 1!

Yeni Arkadaş!! Yeni Eleman!!

+Abi?
diye sordum durup arkama bakarken. Tabi ya abim. Ben onu unutmuşum.

♥♥♥♥♥♥♥♥

~Abi ya!

+Sen burda mıydın hâlâ ya?
dedim yanına giderken.

~Evet seni bekliyordum!
diyince sarıldım.

+Abi kardeşin az önce hapislere düştü senin haberin yok!
dediğimde;

~Niye ben seni hâlâ karşîmda görüyorum o zaman?
diye sorunca tiksinerek ondan ayrıldım.

+Ay sen çok komiksin bakıyorum da.
dediğimde Selim gelmişti yanıma. Abim de Selim'i görünce;

~Hani kardeşimden uzak duracaktın lan!
dedi sinirle.

-Ben öyle bir söz vermedim.

~Kardeşimi haketmiyorsun!

-Beni anlamıyorsun.

~Son gördüğümde konuştuklarımız dikkatini çekmemiş galiba.

-Bak ben Defne'yi koruyo---
diyemeden Selim'in sözünü kestim ve abime bakarak;

+Ne dedin sen? Son gördüğümde derken?
diye sorduğumda gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

~Şey ben--

+Sen ne? Ne sen ya? Madem Selimle konuştun bana niye söylemedin? Kardeşinin üzülmesi hoşuna mı gitti?

~Defne sen üzülme diye söyleme---
diyemeden suratına sert bir yumruk indirmiştim. Gözümden yaşlar aksa da aldırış etmeden;

+Selim'i görüyorsun, konuşuyorsun... Kardeşinin durumunu da biliyordun ama söylememeyi tercih ettin. Pekala bundan sonra ben Anıl diye birisini tanımıyorum!
dediğimde çenesini tutarak bana baktı ben de arkama bakmadan yürüdüm. Hiçbir şey dememişti, diyemezdi ki zaten. Aynı durumda o olsaydı ben söylerdim ama o söylemedi. Selim arkamdan gelip benimle birlikte yürümeye başladı.

-Sence de biraz ağır olmadı mı?

+Hayır!

-Ama ben istemiştim söylememesini.

+Ne olursa olsun söylemeliydi.
dedim ve kapıyı tıklatmadan içeri girmiştim. Tabi ya şu an ders vardı. Hoca bana şaşırmışçasına bakarken;

•Çık dışarı!
diye bağırdı. Selim de arkamdan girince ben de en arkaya geçmek için yürürken;

+Bir ara hatırlatırsınız o zaman tekrar kapıyı çalarım. Ama şimdi bana laf yetiştirmeyi bırakıp dersinizi anlatın!
dediğimde;

•Terbiyesiz!
dedi kendi kendine, bu lafı duyunca aniden durdum gözlerimi kapattım iyice sinirlenmiştim. Selim de benim oturduğum sıraya otururken;

-Sakin ol hayatım.
dedi ama ben dinler miyim tabiiki dinlemem. Gözüm Ellie denen kıza kaydı bana sırıtıyordu. Yok ya ben bunu hazmedemem. Arkama dönüp hocaya baktım.

+Ne dedin sen?
dedim hocaya sorarken.

•Terbiyesiz dedim!
diyince yanına gidip ellerimi masasına koydum ve;

+Bir daha desene!
dedim sağ elimi masaya vurarken.

•Terbiyesizsin!
dediğinde kafasından tutup masaya çarptığım anda bayılmıştı. Sınıfa dönüp;

+Ders iptal!
dedim ve herkes sevinçle bağırış çağırışla sınıftan çıktılar. Büyük sevaba girmişimdir büyük ihtimalle. Ellie de herkes gibi dışarı çıkarken sınıfta ben, Beril, Selim, Kuzey ve saç rengini çözemediğim bir kız vardı. Mavi gözlü göz makyajını seven biri gibi duruyordu. Yüz tipi çok hoştu. Sevimli birisine benziyordu. Ben bizimkilerin yanına giderken o kız gelip bana elini uzatıp;