PSİKOPAT LİSELİ 1!

Selim'i Gördüm Diyorum Size!

Suratıma dökülen bir kova suyla tekrar gözlerimi açtım. Şansa bak yine ölmememişim. Yine hâlâ hayattayım..

~Sonunda uyandın!
dedi elindeki kovayı yere koyan aynı şişman adam.

+Niye hâlâ öldürmediniz beni?

~Yavaş yavaş. Her neyse sen de uyandığına göre ben bi yemeğimi yiyip geleceğim. Malum aç aç insan öldüremiyorum.
diyip adamlarıyla çıkıp gitmişti. Etrafa bakındım. Sandalyede bağlıydım. Yalnız burası o depo değil burası bir ev. Pencereden bakıldığında dışardaki ormanlık arazi rahat görülüyordu. Demek ormanın içindeyiz. Öldürülmek için güzel yer. diye düşünürken içeri benden bir iki yaş küçük genç kız girdi.

*Her kimsen babamı kızdırmayı bayaa başarmışsın.
dedi kapıyı kapatıp yanıma gelirken.

+Oldu öyle birşeyler.
dedim dalga geçerek. Lan biriniz sıkında kafama. Artık öleyim.

*Sinirlerimi bozuyorsun.
diyip sert bir yumruk atınca cidden sinirlenmiştim artık. Küçük bir kızdan dayak yiyebilecek kadar küçüldüğümü sanmıyorum. Arkada bağlı olan elimi paltomun cebine sokup bıçağı çıkardım ve ipleri kesince;

+Vur hadi!

*Ne o? Doymadın galiba.
dedi dalga geçerek. Ellerimi çözmüştüm. Tam yanıma gelip vuracağı esnada sağ ayağımla hızla ayağına bastım. Çığlığı basmıştı. Ayağı için yere eğileceği esnada tekrar sağ ayağımla çenesinin altından hızla vurduğumda kız sırt üstü sert bir şekilde düşmüştü. Yerdeki bıçağı alıp cebime kattım ve kız kendine gelmek üzereyken ayağımla tekrar suratına sertçe vurdum.

+Emin ol yüzünün dağıtılma hissinin nasıl birşey olduğunu hâla öğrenemedin.
dedim onun gibi dalga geçerek. İçeriye benim yaşlarda bir genç girmişti. Gidip kızın yanına eğildi ve;

~Derya? Kardeşim? İyi misin?
diye sordu. Kardeşiymiş demek. İşte bu hiç iyi olmadı. Kızdan kafasını kaldırıp mavi gözlerini gözlerime dikmişti. Sanki bir yerde görmüştüm ben bu çocuğu. Ama nerde?

+Pardon biz seninle daha önce karşılaştık mı? Tanıdık geldin de.

~Defne?
diye sormuştu. Harika. Tanıdık geldiğini söylemiştim.

+Kimsin?

~Tanımadın mı beni?
diye sorunca ilk bi düşündüm. Hafızayı geri sardım. Ama hatırlayamamıştım. Beyaz gömlek siyah pantalon kemer ve ceket. Yok ya hatırlayamadım.

~Deniz ben. Hani çocukluk aşkın?
demişti. Cidden bunu demişti.

+Oha.
diyebilmişstim. Kim derdi ki yıllar sonra karşılaşacağımızı. Küçükken 9-10 yaşlarında karşı komşumdu. Oynamak için hep onlara giderdim. Ya da o bize gelirdi. Evden kaçıp 3 gün ormanda oynamışlığımız bile var. Neyseki kaybolmamıştık. Her neyse. Hatırlanması güzel ama. Yaşamak için bir nedenim yok.

+Kardeşine vurdum o kadar. Umarım beni öldürürsün.

~Şaka mısın? Tabiiki hayır yıllar sonra bulmuşum seni.

+Bu senin kardeşinse o şişman adam da baban heralde.
dedim düşünürken. Kafama galiba sert darbe almışım yoksa normalde içimden düşünürdüm.

~Evet. Öyle.

+Baban kızına düşkün müdür?

~Hem de fazlasıyla.
diyince odadan çıkıp merdivenlerden aşağı iniyordum. Kızını dövdüğümü ağzıyla burnunun yer değiştiğini söylersem belki beni öldürebilirlerdi. Deniz kolumdan tuttu ve kendine çevirdi;