Geriye Dönüş!!

19.5K 960 20
                                    

Selim'in anlatımıyla;

"Nerede o? Bir soru sordum Kuzey! Cevap ver!"

"Sakin olur musun? O iyi."

"Nerede?" dedim serumu kolumdan çıkartırken.

"Abi ne yapıyorsun sen? Senin iyileşmen lazım." dedi doğrulmaya çalışmıştım ama olmadı. Sanırım mermiyi biraz fazla yemişim.

"Tamam getireceğim sen bir dinlen. Sakinleş! Bir saat sonra yanında olur." dedi. Beni yatıştırmaya çalışıyordu ama yemezler.

"Ne oldu Defne'ye? Söylesene oğlum! Birşey oldu da bana söylemiyorsan önce seni öldürürüm." dedim sinirle. Kalbimin atış hızı artmıştı ama şu an önemli olan Defne'ydi.

"Defne'ye birşey olduğu yok! Yani, öyle gibi." diyince gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve;

"Son kez soruyorum! Sevdiğim kız nerede?" dedim bağırarak.

"Kafasından darbe aldı---" diyemeden sözünü kesmiştim.

"Sen nasıl izin verdin buna! Kız nasıl oğlum?"

"Ama durumu sandığın gibi değil. Durumu baya baya iyi. Kesinlikle iyi. Birşey olduğu yok. Bir saate uyanırlar. İnşallah." diyince sinirler artmıştı. Bir insan bu kadar mı sinir bozucu olur.

"Eğer Defne bir saat sonra burada olmazsa kendini ölmüş bil!" dedim ve kafamı çevirip gitmesini bekledim. Saat 05.00 daha bir saat var. Kuzey anlamış olsa gerek tam kapıdan çıkıp gidecekken ; "Kim yaptı?"

"Burak." dedi ve kapıdan çıkıp gitti. Yan tarafımdaki telefonu alıp Ahmet Hoca'yı aradım. Erken biraz ama açar kesinlikle;

"Burak ve Berk'i oraya getiriyoruz." dedim telefonu açtığında;

"Sana da günaydın oğlum!" dedi sinirle.

"Şimdi sırası değil!" dedim sinirle. Bütün hocalarla aramda mutlaka mesafe vardır kimse bana bulaşmaz dokunmaz herkes rahat ederdi.

"Ne zaman getiriyorsun?"

"Yarın." dedim. Sustu, cevap vermesini bekledim.

"Getirin bakalım." Cevabını alınca telefonu kapattım. Ve kafamı duvara yasladım. Ne kadar çok uyumayı sevsem de Defne'yi beklemeliydim.

Kuzey'in anlatımıyla;

Saat 6.45 ti. Sadece bir saatim vardı. 45 dakika geçti. Yani 1 saat 45 dakika oldu. Yukarıdan ses de gelmiyor.

"Kızım uyansana!" dedim dürterek. Ama kız bana mısın demiyor. "Hadisene! Kesin Selim uyuya kaldı. Yoksa şimdiye ayaklanıp çoktan beni öldürdüydü. Kalk artık!" dedim ama yok ya kalkmıyor. Beril'e döndüm ve; "Bu kız neden kalkmıyor?" dedim sinirle yerden kalkıp koltuğa otururken.

"Bilmem. Kafasına çok sert darbe aldığındandır." dedi. Asıl darbeyi biraz sonra ben alacağım. Birşeyler düşünmeliyim. Gidip mutfaktan bir bardak su aldım.

Defne'nin anlatımıyla;

Gözlerimi aralamak için çabalasam da pek bir işe yaramıyor gibiydi. Bulanıktı her yer. Netleşmesini bekledim. Her şey netleştiğinde yanı başımda oturan Beril'i gördüm.

"Beril?" diye seslendim. Kafasını kaldırıp bana baktığında;

"Sonunda be kızım! Burada meraktan ölüyorduk." dedi ve biraz yüksek sesle mutfağa bakarak; "Her ne yapıyorsan bence artık kesmelisin. Defne uyandı." dedi. Yavaşca kalkmaya çalıştım, kafam zonkluyordu ama buna inat doğruldum ve koltukta oturur vaziyete girdiğimde bir elinde sürahi bir elinde bardak olan Kuzey'i görmemle;

PSİKOPAT LİSELİ 1!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin