"Acı..." (Düzenlendi!)

13.4K 510 151
                                    

İyi Okumalar İntikam Ailesi...

---

Yandaş...

---

Korku ve bilinmezliğin verdiği endişe birleştiğinde ortaya ben çıkıyordum. Karanlığın ortasında bahçemize giren kişi kimdi bilmiyordum ama korktuğum bir gerçekti.

 Ne demem gerektiğini bilemezken tek yaptığım aşağıya bakmaktı. Yüzünü kaldırmıyordu. Gerçi kaldırsa bile görebileceğimden şüpheliydim. 

"Buraya nasıl girdin?" Sorum dilimin ucuna gelen kelimelerdi.  İradem ne demem gerektiğini çözemiyordu. Bahçemizin etrafı çitlerle kaplıydı. Dışarıda 3 koruma her zaman bulunuyordu. Bana cevap vermedi ancak kafasını hafifçe kaldırdı. Yüzünde maske olduğunu sadece dudaklarının görülmesinden anlamıştım. Maskeli olduğunu gördüğümde iyice panikleyen benliğimi sakinleştirmeye çalışmak yine benim görevimdi.

Bahçede ki insanı kimse görmüyor muydu?

"Ne zamandır buradasın?" Sorumu bağırarak seslendirdim. Birilerinin duymasını umdum çünkü haber verebileceğim telefonum yanımda değildi.

"Ben her zaman buradayım, sen fark etmedin." Olduğum yerde çakılı kaldım. Her zaman buradayım da ne demekti? Sürekli oradan beni falan mı izlemişti? Kimdi bu hasta herif?

"Kimsin sen?"

"Sana bir nefes kadar yakın biriyim." Olduğum yerden kıpırdayamamakla birlikte kanımın çekildiğini hissettim. Bir nefes kadar yakın olmak gerçek anlamda mı yoksa mecaz anlamda mıydı?

Benimle dalga mı geçiyordu? Tabi ya... Okulda ki insanların birinden eşek şakasına maruz kalıyordum.

"Benimle dalga geçmeyi bırak ve polisi çağırmadan önce git." 

"Hem saf hemde körsün." Dudağının kenara kıvrılması ile kaşlarımı çattım. Sanırım şu an karşımda ki insanın okulda ki aptallardan biri olması için dua edebilirdim.

"Ne istiyorsun?"

"Seni." dedi hiç duraksamadan. Sesinde ki kararlılık ve karanlık titrememe sebep oldu. Bu işin gerçekten basit bir dalga geçme olmasını istedim. 

Arkasını döndü ve yavaş adımlarla bahçenin çitlerinden atladı. Derin bir nefes aldım. Ellerimin titrediğini hissediyordum. 

Kimse bu kadar ileri gitmemeliydi. Beni kendi evimde rahatsız edip, dalga geçebilecek kadar, kuzenimin canını bir hiç sayacak kadar ileri gitmemeliydi. Camı kapattım ve olduğum yere oturup sakinleşmeyi bekledim. Gerçekten daha fazla dayanamıyordum. 

Bunu dayıma anlatmam gerekiyordu. Duygularımı bir kenara ittim ve dolmuş olan gözlerimi elimin tersi ile sildim. Ayağa kalkıp yatağımın üzerinde ki telefonuma uzandığımda titredi. Bildirim merkezinde ki mesaj işaretini gördüğümde kilidi açtım ve masajlara girdim. Gizli bir numaradan gelmişti.

"Beni okulunda ki aptal insanların bir şakası sanabilirsin. Ama ben gerçeğim Su. Peşindeyim. Bir gölge gibi." Hemen saniyesinde bir mesaj daha düştü telefonuma.

"Benim gibi acı çekmeni istiyorum Su, acı çekmeni."

Titreyen ellerimden geri yatağa düşen telefonuma bakakaldım. Bu bir şaka değildi. En az benim kadar gerçekti. Korkum kadar gerçek.

Telefonumu boş verip hemen alt kata indim. Dayımın çalışma odasının kapısını açtım ve nefes nefese kaldığım için biraz soluklandım.

"Su neler oluyor?"

"Dayı..." Derin bir nefes aldım. "Bahçeye bi..." Yengemin çığlığı ile lafım kesilirken kocaman gözlerle dayıma bakakaldım. Hemen masadan kalkıp koşarak odadan çıktı. Peşinden gidip yatak odasına girdiğimde duvarda kırmızıyla yazılan yazıyı gördüm.

İntikam Değişimi (TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now