"Av ve Avcı."

1.8K 99 134
                                    

Medya bölüm resmi.

Satır arası yorumlarda ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi yazarsanız çok sevinirim. Ve mutlaka telefonunuzda youtube ve wattpadi ikili ekranda açıp *m* yazan yerde FATE OF THE CLOCKMAKER- ETERNAL ECLIPSE  dinleyerek okumanızı öneririm.

Video yukarıda var. Ancak bende aşağı kaydırınca müzik duruyor.

İyi Okumalar İntikam Ailesi...

---

Yılan ve Kaplan...

---

Büyük bir uğraşla yaratılmış ruhum çığlıklar eşliğinde kalkmamı söylerken onu daha fazla duymazlıktan gelemedim.

Bacaklarımda ki sızı kendine gelen zihnimden açık bir kapı bulup tüm gücünü hissettirdi. Yüzüm hızla buruştu. Sızlıyordu. Dayanmak istemeyeceğim kadar...

Gözlerimi tam olarak açtığımda benden oldukça uzakta duran çatıyı fark ettim. Soğuk ayak parmaklarımı kaplamış ve orayı ele geçirerek hissi yok etmişti. Aynı kalbim gibi. 

Hissizdim.

Tek odaklandığım acıydı. Onun dışında başka bir şey hissetmiyor, hissediyorsam da anlayamıyordum. Kafamın içi ele geçirilmiş, tüm kontrol ruhuma bırakılmıştı. Katran siyahının üzerime çökmek, ruhumu boğmak için hazır beklediğini görebiliyordum. 

Keşke sonumu da görebilseydim.

Canım acıyacak korkusuna nefes almadığımı fark ettiğimde ufak bir nefes hediye ettim ciğerlerime. Binlerce kürdanı arasına dizmişçesine acıyan gözlerimi ovuşturdum. Geri bıraktığım nefesim benden hızla uzaklaşmak için duman olup uçtu. Yok oluşunun ardından onun gibi binlercesini katletmek için kafamda ki korkuyu yok edip rahatça nefesler aldım. Kafamı çevirip nerede olduğuma baktım. Geniş bir koltuğun üzerinde yatıyordum. Biraz uzağımda ki koltukta iri bir adam yatıyordu. Kaşlarımı çattım. 

Neler olduğunu anlayabilmek için kendime birkaç saniye verdim. Zihnimi karanlığa teslim etmeden önceki dakikalar göz kapaklarıma yansıdı.

Kafama doğrultulmuş o silah...

Neden hala yaşıyordum?

Cevabını saniyeler içinde veren zihnim, sadece soru işaretini yok etmekle kalmadı. Elinde tuttuğu hançeri acımazsa kalbime sapladı. Kan, zaman kaybetmeden, özgürlüğünü kazanıp  yerini terk ederek akmaya başladı. 

Bana karşı duygular besliyordu.

Kin, öfke ve nefret dışında.

Nefretiyle beslenen sevgisi vardı. 

Tehlike diye bağıran çanı çaldılar zihnimde. Bana zarar veren ama seven biri vardı. Gözlerinde gördüklerimi, ona fark ettiğimi söylediğim anları hatırladım. Duygularını kabul etmemek için gururunun arkasına saklanan duvarı yıkıp, tüm gerçekleri yüzüne vurmuştum. O an gözlerinde gördüğüm ateş, beni yakmasına yetecek kadar harlıydı. Namlunun ucuna çıkan kurşunu da...

Ancak ölmemiştim. Silahı sıkarken ki odaya dalan insanların patırtısı yankılandı anılarımda. Onlar yüzünden dikkati dağılmış ve kurşun beni bulmamış olabilirdi. Çünkü hissetmiştim. Kurşunun ölüm kokan nefesini ve rüzgarını yüzümde hissetmiştim. 

Bir daha hissetmek istemiyordum. 

Bu yüzden bacaklarımı çok kıpırdatmamaya çalışarak oturur pozisyona geçmeye çalıştım. Beklediğim kadar acısız yapamasam da sonunda oturur konuma geldiğimde etrafa baktım. Soğuk bir deponun ortasına konulmuş iki koltuk ve köşe de ki dolapları fark ettim. Yerde desenli bir halı ve köşelerde dizili olan dört ısıtıcı vardı. Kapalılardı. 

İntikam Değişimi (TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now