İntikam Değişimi (TAMAMLANDI.)

"Pişmanlık."

İyi Okumalar İntikam Ailesi...

---

Plan...

---

Üzerlerini değiştirip yanıma gelen Su ve Asya'ya, içimde bulunan öfkeyi yansıtmamak için büyük bir çaba harcadım. Çünkü gerçekten de Mert'le çalışmak istemiyordum. Hatta yüzünü bile görmek istemiyordum. Beden eğitimi dersi bittiğinde Can'da üzerini değiştirip yanımıza geldi. Koridorda yükselen sesler kafamın içinde büyüyüp bir dağı aşarken sıkıntı ile ofladım. 

Elimi kaldırırken planladığım bu değildi. Kafamı yanımda oturan adamın omzuna yasladım ve koluna sarıldım. Kafasını çevirip saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurdu.

"Canın çok sıkkın değil mi?"

Kafamı salladım. "Onunla alışveriş yapmak veya mekân bakmak istemiyorum."

"Yanında olacağım." dediğinde gülümseyerek kafamı kaldırdım. Gözlerinin içine baktım.

"Gerçekten mi?" Kafasını salladı. "Gerçekten."

Keyifle geri omzuna yerleşirken o da gülümsüyordu. Kendimi Mert'e el hareketi çekip sınıfa çıktığım andan daha iyi hissediyordum. Hep beraber sohbete dalmıştık ki Mert ve Yağız aynı anda sınıfa girdiler. Yağız bakışlarını bizden tarafa hiç çevirmedi bile. 

"Yağız ile aranda ne oldu?" Can'ın sorusu ile olanlardan hiç haberinin olmadığını fark ettim. Ancak şu an, hele ki sınıfta hiç anlatmak istemiyordum. 

"Evde anlatırım olur mu?"

"Pekala." Asya'nın sorusu ile ona odaklanmışken yanı başıma gelen Mert'i, Can'ın oturuşunu dikleştirmesiyle anlamıştım. Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım. 

"Büşra hoca bizi bekliyor." 

Can'ın bacaklarını çekmesiyle önünden geçtim ve sıradan çıktım. Mert çoktan ilerlemeye başlamıştı. Sınıftan çıkmadan önce kızlara ve Can'a hüzünlü bakışlarımı gönderdim. Onlarda benimle aynı hissediyorlardı ama Asya bu konu hakkında hepimizden daha gergin davranıyordu. Mert'e sinirli sinirli bakıyor ve ifadesini her an yüzüne tükürecek gibi tutuyordu.

Resim sınıfına girdiğinde bende peşinden girdim. Sıralarda oturan 3 grup daha vardı ancak onların da parti yapacak olması biraz saçma olmuştu.

"Mert ve Nefes, boş bir yere geçin lütfen."

En köşede ki boş masaya karşılıklı oturduk ve Büşra hocayı dinlemeye başladık. 

"Herkes kendi sınıf kategorisinde ki yapılacak olan etkinliğe kafa yormasını ve planlar çıkartmasını istiyorum. Mesela 11. sınıflar için düzenlenecek kamp etkinliğinde neler yapmalıyız bize bunun örneklerini sunmanızı istiyorum." Herkes kafasını sallayıp arkadaşları ile konuşmaya başladığında diğer sınıfların parti değil başka bir şey organize ettiğini fark etmiştim. Derin bir nefes aldım ve omuzlarımı dikleştirip zaten bana bakmakta olan Mert'e döndüm. 

"Aklındakileri kağıda yaz. Sonra karşılaştırırız."

"Bence münazara yapmalıyız. Böylece boşu boşuna yazmayız." Fikri mantıklıydı ancak sesini ne kadar duymak istediğime emin değildim. 

Ne yazık ki kendimi bu fikre onay verirken buldum. İlk o başladı.

"Mekân seçimi ile başlayalım, nerede yapacağız?"

"Bunu araştırmamız ve bakmamız gerekiyor. Ancak kesinlikle düğün salonu gibi iç karartıcı olmamalı." 

"O zaman deniz kenarında ki kapalı yerlere bakacağız." İlk kararı ikimizde not aldık.