"Mert?"

5.6K 255 42
                                    

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi yazmayı unutmayın. 🙆‍♀️

İyi Okumalar İntikam Ailesi...

---

Beklenmedikler...

---

Can...

Tam bir gün olmuştu.

Telefonunu arka bahçede bulduğumuz günden sonra bir gün geçmişti. Herkes yıpranmıştı. Adnan amca her yerde kardeşinin emanetini arıyordu. Sema teyze bir köşede oturup sessizce ağlıyordu. Yağız zaten kendinden geçmişti, yanında da bir tek Asya'nın kalmasına izin veriyordu. Evin ön bahçesi polis arabaları ile dolup taşıyordu. Herkes bir şeylerle uğraşıyordu. Ben mi? Ben hiç iyi değildim. Kalbimin sıkışmasını engelleyemiyordum.

Oturduğum yerden kalktım ve bahçeye çıkıp göle doğru yürüdüm. Sadece iki gece önce burada onu masal anlatarak uyutmuştum. Ailesini kaybettiğinden bu yana hissettiklerini anlatmıştı... O an düşüncelerimi çok anlatmamıştım. Çünkü ölüm konusu canımı çok yakıyordu.

Cebimden sigara kutusunu çıkarttım ve onuda kendim gibi yaktım. Çok sık içmememin süresi düne kadardı. Kaçırıldığını öğrenmek, birilerinin yanında olduğunu ve o birilerinin ona zarar verebileceğini düşünmek beni mahvediyordu. Parıldayan gözlerine başkasının baktığını bilmek canımı sıkıyordu.

Belki de şuan üşüyordu. Soğuktu olduğu yer. Ağlıyordu belki de. Dayısının adını, Yağız'ı sayıklıyordu. Onları arıyordu o bilmediği yerde. Belki de açtı yada susuz. Canı yanıyordu belki de, kim bilir...

Ancak göğüs kafesimde hissettiğim şeyde benim canımı yakıyordu. Bin küçük cam parçası zorluyordu kafesimi. O kadar acıya dayanmış olan yeri zorluyordu. Oysa yaşlıydı orası. Yaşadıklarımın zorluklarına hep göğüs gerdiğim için yaşlıydı orası, katlanamazdı o kadar acıya. Zaten en sonunda o minik cam kırıkları bir bir batmıştı kalbime. 

Bir tanesi o kadar acıtmamıştı ama diğerleri de peşine saplanınca kalbime, hiç olmadığı kadar kan ağlamaya başlamıştı yüreğim. Yakıyordu tam ortasını. Onun yanımda olmasına o kadar alışmıştım ki, dayanamıyordum yokluğuna. Daha bir kere yatmasına rağmen göğsüm onu arıyordu. Burnum kokusunu, kulaklarım sesini, gözlerim ise gözlerini özlemişti. Dayanamadım, bende sessizce ağlamaya başladım. Her bir zerreme kadar özlemiştim onu. Bana kızmasını, yalandan tehdit etmesini, gülümsemesini...

Yaz tatilinde de aynısı olmuştu. Yanına gitmemek için o kadar cebelleşmiştim ki kendimle, her seferinde savaşı yorgunluğum kazanıp gitmemi engellemişti. Şimdi nerede olduğunu dahi bilmiyordum.

Arkamdan gelen adım sesleriyle gözyaşlarımı sildim. Yanıma oturan Ayşe teyzeye şaşkınlıkla baktım. Oda aynı benim gibi bağdaş kurarak oturdu iskeleye.

"Neden ağlıyorsun?" Saçma gelen sorusuna kaşlarımı kaldırarak cevap verdim.

"Siz neden ağlıyorsunuz?"

"Onu sevdiğimiz için."

"Bende onu sevdiğim için ağlıyorum. Yanımda olamadığı için, onu özlediğim için ağlıyorum."

"Onu gerçekten seviyorsun."

"Evet, Yağız nasıl seviyorsa bende öyle seviyorum." diye durumu biraz kurtarmaya çalıştım. Zamanı değildi.

Ağlarken gülümsedi.

"Onu sevme şeklin Yağız'ın ki gibi mi yoksa onu her düşündüğünde kalbinin hızlanma sebebi olacak kişi gibi mi?"

İntikam Değişimi (TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now