Bölüm 3

59.9K 3.7K 1.6K
                                    

Bütün dünya vazgeç dediğinde, umut fısıldar...
Bir kez daha dene!

........

İnsanlar bazen çaresiz durumda yanındakine muhtaç kalabiliyordu. Elinden bir şey gelmedigi zaman yanındakinin fikrine uyarak hareket ediyor ve bazen bu fikir insanlar için kötü sonuçlar doğurabiliyordu. Veya iyi. Şu an tam da bu durumdaydım. Hiç bilmediğim bir âlemdeydim ve Kisor büyücüsü denilen kişinin sunduğu fikri kabul etmiştim. Onlara çok güvendiğimden mi? Hayır. Zorunda kaldığımdan. Tatlı canımı seviyordum ve onu korumak için sonucunun ne olacağını bilmediğim bir fikri kabul ediyordum. Aslında bu benim tek seçeneğimdi.

Kisor büyücüsü kisor olmam için gerekli iksiri hazırlamaya başlamıştı bile. Daha doğrusu Kisor görünmemi sağlayacak iksiri. Dört bana dönerek konuşmaya başladı.

"İksiri içeceğin zaman bizim Kisor tipimizi de göreceksin. Bu tipimde olmayacağım. Yani değişeceğim. Aslında size benziyoruz. Aynı denilebilir. Garip veya korkunç gelebilir. Tam olarak bilmiyorum. Buna hazır mısın? "

Ne demek istediğini halâ anlayamıyordum. Bence Dört de demek istediği şeyi tam olarak anlatamıyordu. Kisor tipini görecektim ve buna hazır mıydım? Tabii ki. Çünkü zaten başka seçeneğim yoktu ki!

"Evet hazırım! Ölmek istemiyorum ve bunu yapacağım."

Kendimi filmler de ki cesur kız gibi hissediyordum. Bu beni daha da çok heyecanlandırdı. Kisor büyücüsü iksiri hazırlamıştı. İksiri getirdi ve içmem için verdi. Bir yanım içmek istemiyordu. Belki de değişmekten korkuyordum ama bunu yapmaktan başka çarem yoktu. İksiri elime aldım. Çok değişik bir kokusu vardı. Sanki çürük meyve kokusu gibiydi. Ayrıca yeşil renkteydi. Daha fazla beklemenin bana bir yararı olmayacaktı. Kutsal bölgelerinin hepsinin buraya açıldığını söylemişti Dört. Her an biri gelebilirdi. Burnumu kapatarak iksiri içtim .Bir anda gözlerim kararmaya başladı ve elim ayağım boşaldı. Dört beni tutuyordu ve bir şeyler diyordu ama onu anlamıyor daha doğrusu onu duyamıyordum.

........

Gözlerimi açtığımda görebiliyordum, düzelmiştim. İşe yaramamış mıydı yani? Dört yanımdaydı. Uyuyor muydu o? Kisorlar da uyuyordu. Onlar hakkında öğrenmem gereken çok şey vardı. Nasıl varlıklar olduklarını bilmiyordum. Bu gerçek dışıydı ancak işte buradaydı. Her şey gerçekti.

"Dört uyan! İşe yaramış mı?"

Dört uyandığında kolları arasında sakladığı yüzünü bana döndü. Karşımda Dört'ün sabahki hali yoktu. Bu hali dediği gibi korkunç değildi. Benim yaşadığım âlemde olsak bütün kızlar hayranlıkla izleyebilirdi. Dört'e biraz oyun oynamanın bir zararı olmazdı. Korkuyormuş gibi yapıp 'benden uzak dur' gibi şeyler söylüyordum. Kisor büyücüsü etrafta yoktu ve dört biraz endişeli görünüyordu bu hali cidden komikti.

"Despina o kadar mı kötü görünüyorum? Düzgün biriyim."

"Düzgün mü? Canavara benziyorsun."

Yüzü bir anlık düşse de sonradan normal haline gelmişti.

"Ben senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Demek bir insan kızı Kisor tipinde Kisor kızlarından daha güzel olabiliyor. Hakkını yemeyeceği Kisor erkekleri peşine takılabilir. "

Şu an yaptığı iltifata sevinmeliydim belki ama duymamış gibi davranmayı tercih ettim. Bunun bir sebebi yoktu. Öyle gerek duymuştum. Artık bir kisor gibi göründüğüme göre kendi yüzümü merak ediyordum. Kisor büyücüsü yanımıza geldiğinde Dört'e dönerek konuşmaya başladı. Gülüyordu ama nedenini ben de bilmiyordum.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin