Bölüm 42

23.6K 1.8K 251
                                    

Azrail bizi Mathilda'nın dirildiği yere götürecekti. Olacaklar için şimdiden meraklıydım. Corentin benimle gelmek istediğinde kabul ettim. Diğerleri burada kalacaktı.

Azrailin etrafında ona tutunarak sert toprağa ayağımızı bastık. Mathilda tam ilerimizdeydi. Üstündeki toprakları temizliyordu. Corentinin gözlerini elimle kapatırken arkasını dönmüştü bile.

Fiona çekimser bir şekilde Mathildaya seslendi. Mathilda önce duraksadı sonra yavaşça arkasını döndü. Bakışlarındaki duyguyu sezmeye çalışıyordum. Biraz korku, biraz endişe ve üzüntü... Sanki her şeyden barındırıyordu. Şaşırmış bir şekilde 'Fiona' dedi. Fiona hızlı bir şekilde sırtındaki çantayı indirdi ve içinden kıyafetler çıkardı. Mathildaya giymesi için uzattı. Mathilda önce tereddütlüydü ama sonra Fiona'nın elindeki kıyafetleri alarak giyindi. Sonra bakışlarını bizim üzerimize dikti.

"Siz kimsiniz?"

Fiona biraz tebessüm ederek konuştu.

"Bizim dirilmemizi sağlayan özel. Atalante."

Başımla selam verdikten sonra 'memnun oldum Mathilda' dedim ciddi bir biçimde. Mathilda uzun uzun baktıktan sonra devam etti.

"Ben de öyle. Demek Şaya'nın kehanetleri doğruymuş."

Mathilda düşünceli haliyle Azraile baktı. Her özel gibi bakışlarındaki hayranlığı görebiliyordum. 'Yardımcım' dedim Azraili göstererek. Bakışları Corentine kaydığında 'benim ırkımdansın' dedi. Mathilda da cin ırkındandı anlaşılan. Ortamdaki sessizlik ve bakışlar tuhaftı. Fiona'nın bir sonraki hareketini bekliyorduk.

"Bizimle gelmek ister misin?"

Fiona Mathilda'yı bizimle gelmesi için davet ediyordu. Bu pek de istediğim bir şey değildi. Çünkü gördüklerim kadarıyla Mathilda bencilin tekiydi ve kendine göre hareket ediyordu. Aramıza katılmasını istemiyordum. Bu herhangi birimize zarar verebilirdi.

"Hayır Fiona. Gideceğim."

Fiona arkasını dönerek bana baktı. Davet etmemi bekliyordu veya yardımımı. Nefesimi sesli bir şekilde dışarı üfledikten sonra istemsizce konuştum.

"Öğrendiğim kadarıyla Brenda ile aran pek iyi değilmiş. Brenda dirildi. Kuruldu ve belki de güçlendi. Ekipmanlarını ve yardımcını alana kadar bizimle kal. Sonra gitmekte özgürsün. "

Mathilda sessiz bir şekilde başını olumlu anlamda salladı. Gördüğüm rüyalardaki gibi davranmıyordu. Olgun bir haldeydi. Yanımızda kalacağı bu süre zarfında onu dikkatle izlemeliydim. Fiona Mathilda'nın kolundan tutarak bize doğru ilerledi. Şimdi binaya gidecek ve Mathilda için gerekli malzemelerini ayrıca yardımcısını alacaktık. Azrail aracılığıyla binanın önüne kısa sürede geldik. İçeri girmiş Lohga ile selamlaşmıştık. Lohga Mathildaya baktıktan sonra gözlerini bana dikmişti. O da bu durumun tuhaflığının farkındaydı. Ama artık yapacak bir şey yoktu. Fiona için biraz katlanabilirdik. Lohga odayı değişti. Şimdi Mathilda'nın eşyalarıyla birlikteydik.

Mathilda kostümünü giydikten sonra yüzünde tuhaf bir sırıtış oluştu. Acaba Mathilda kötülüğünü kostümünden alıyor olabilir miydi? Aynı Şaya'nın öfkesini kostümünden aldığı gibi.

Sıra yardımcısına kavuşmaktı. Lohga'nın ona uzattığı küre ile dışarı çıktı. Biz de Mathildayı takip ediyorduk. Küreyi kırarak içine gerekli sözcükleri okudu. Ardından devasa bir siyah timsah Köpek ortaya çıktı. Bakıldığında fazlaca ürkütücüydü. Mathilda ise öyle görmüyordu anlaşılan. Büyük bir sevinçle timsah Köpeğe koşarak sarıldı. Yardımcısı Mathildaya sürünüyor ve özlemlerinin acısını çıkarıyorlardı sanki. Fazlaca huzursuzdum. Bu sevgi dolu manzara bile bana hiç hoş gelmemişti. Fiona ise mutlu gibiydi. Göz ucuyla Corentine baktığımda o da bakışlarını bana yöneltti. Konuşmasak bile bakışlarımdan ne demek istediğimi anlamıştı.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin