Bölüm 61

19.7K 1.7K 889
                                    

Mathilda'nın yalan söylediğini düşünüyor olsam da gerçek olma ihtimaline karşılık telaşlıydım.

"Mathilda'nın söylediklerini neden gelip bana söylemedin?"

"Sana bundan bahsedecektim ama Fiona yokken baş başa bahsedebilirdim. Benden önce davranarak sordun."

Yerimde bir müddet kıpırdandıktan sonra tekrar söze girdim.

"Sen Fiona ile kal. Mathilda doğruyu söylüyorsa lanetin belirtilerini görür hemen bana haber verirsin. Yalan söylüyorsa ona istediğini vermemiş olursun. Fionaya da bundan sakın bahsetme. "

Corentin başını olumlu anlamda salladıktan sonra 'ben de böyle düşündüm' dedi. Ardından bir müddet bekledikten sonra 'şimdi mi gideyim' diye sordu eliyle kapıyı işaret ederek.

"Seni kovuyormuşum gibi davranma."

Corentin gülerken 'istediğin zaman' diyerek devam ettim cümleme. Corentin ise yarın gideceğini söyleyerek odasına çıktı. Corentin gittiğinde Azrail yanıma geldi.

"Durum sanıldığı gibi değilmiş değil mi?"

"Evet değilmiş Azrail. Corentin böyle bir şey yapacak biri değil zaten."

Azrail bir elini yüzüne koyarak düşünüyor gibi durduğunda 'Corentine güveniyorsun yani' dedi.

"Evet güveniyorum bunu daha önceden de söylemiştim."

Azrail başını olumlu anlamda sallarken 'yine de kimseye güvenmemeye çalış' dedi. Beni bu konularda hep uyarıyordu. İma eder gibi 'kimseye mi' diye sorduğumda 'evet kimseye' dedi.

"Sana bile mi?"

Azrail elini yüzünden çekerek ciddi bir şekilde konuştu.

"Ben kimse değilim."

Gülerek yanağını sıktığımda 'tamam hemen ciddileşme' dedim. Ardından merdivenlere yönelerek odaya çıktım. Saat fazlasıyla geç olmuştu ve artık uyumam gerekiyordu. Hızlıca üzerimi değiştikten sonra yatağa uzandım. Şimdi nasıl kesitler izleyeceğini bilmiyordum ama uyandığımda çok kasılmamış olmayı diliyordum. Uykuya dalamayacağımı hissettiğimde Azraile seslendim. Yanımda bekliyordu.

"Uyuyamayacağım."

Azrail elini başıma koyduğunda bir şeyler okumaya başladı. Ardından saçlarımı okşarken uykum çok fazla ağırlaşmıştı. Sonunda kendimi uykuya tamamen teslim ettim.

.....

Adonia'nın ağlayan sesine karşılık arkamı döndüm. Hızlı adımlarla ilerliyordu. Vakit kaybetmeden peşine takıldığımda ağlamasını şiddetlendirdi. Bir müddet sonra bir topluluğun yanına gelmiştik. Esya yere eğilmiş, endişeli bir şekilde bir şeyler konuşuyordu. Elka, Hyacinthe, Moneta ve Fiona da oradaydı. Yerde biri yatıyor gibi görünüyordu ama görebilmek için fazla uzaktaydım. Koşarak oraya ilerlediğimde yerde yatan kişiyi gördüm.

Karnına uzun bir mızrak sokulmuş şekilde yatan kişi bendim!

Can çekişir gibi zorla nefes alıyor ve ağlıyordum. Bu manzara karşısında titremeye başladığımda Adoniayı gören özeller hiddetle bağırarak onu yakaladılar. Adonia ağlayarak 'durun' dedi. Moneta öfkeyle 'buraya ne cesaretle gelirsin' diye sorduğunda Adonia daha çok ağlamaya başladı.

"Yardım edeceğim. Size yardım edeceğim."

Konuşurken titriyordu ve fazlasıyla üzgündü. Neler olduğunu anlayamıyordum. Odaklanabildiğim tek şey birazdan ölmek üzere olan bendim. Kendi ölümümü mü izleyecektim?

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin