Bölüm 59

20.8K 1.7K 536
                                    

Görüntü değişirken kendimi başka bir alanda buldum. Yanımdan koşarak hızla geçen adama karşı geri adım attığımda bu adamın Fate denilen kadının yanında gördüğüm adam olduğunu anladım. Vakit kaybetmeden peşinden hızla koştum. Adam bir geçitten geçtiğinde peşinden girdim. Girdiğimiz yerde duran kapıya sertçe vurduğunda nereye geldiğimizi merak ediyordum. Kapı açıldığında Kisor büyücüsü gibi giyinmiş bir adam kapının arkasında duruyordu. Adam endişeyle konuştu.

"Lanet yazıldı. Acı yeryüzünü saracak."

Adamın bu endişeli tavrına karşılık büyücü görünümle adam onu içeriye aldı. Peşlerinden girdiğimde büyücü söze girdi.

"Daha düzgün anlat. Neler oluyor?"

"Fate laneti yazdı. Kehaneti sundu ve doğa kabul etti. Büyük bir dalga beni savurduğunda bunu anladım."

Büyücü endişelenmiş görünüyordu. Hemen masasına yönelerek eski görünümlü bir defter ve uzun bir kalem aldı. Boş bir sayfa açtıktan sonra adama döndü.

"Neler söylediğini her harfine kadar hatırla ve söyle. Hemen! "

"Gerçek acı ile yazılan bir lanet bu. Gün gelecek özeller öldükleri vakitten yüzyıllar sonra dirilecek. Onları dirilten aşağıladıkları insan ırkından olacak. Kendilerini dirilten özelin cinsiyetindeki özeller dirilecek. Her biri dirildikten bir süre sonra kıyamet savaşı yaşanacak. Bu savaş acı getirecek. Okyanus maviliğini kaybedecek. Gökyüzü kızıla boyanacak. Acı çığlıklar günün sesi olacak. Lanet sürsün ve ancak benim kadar acı çeken biri tarafından söndürülebilsin."

Adam her kelimeyi doğru bir şekilde okurken büyücü deftere yazdı. Yazmayı bitirdiğinde 'bu kadar mı' dedi. Adam bir süre bekledikten sonra 'sonunda bir şey daha dedi.' dedi. Büyücü söylemesi için merakla beklerken adam söze girdi.

"Bağırarak Atalante dedi. Ardından dalga yüzeye savruldu."

Büyücü aniden koltuğa oturduğunda 'kahretsin' dedi. Adam endişe ve ağlamaklı bir tonda 'neler olacak büyücü' diye sordu.

"Özellerin dışında bir özel yaratılacak. Yeni ekipmanlar ve yeni bir yardımcı. Anlattığına bakılırsa bu lanet kabul edilmiş. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Oturup yaratıcıya bunun olmaması için yalvarmaktan başka hiçbir şey yok!"

Büyücü delirmiş gibi bağırıyordu. Adam 'bu soylarımızın sonu mu olacak' dedi üzüntüyle.

"Bilmiyorum. Tek bildiğim çok büyük katliamların olacağı."

"Bunu halka duyurmalıyız."

Büyücü aniden adama döndü. Elini hiddetle kaldırdığında adamın nefesi kesildi.

"Bu kesinlikle duyulmayacak. Yüzyıllar sonra yaşanacak bir kehanet için günümüzü mahvedemeyiz."

Adamın çırpınışı durduğunda öldüğünü anlamıştım. Büyücü olduğu yerde ileri geri hareket ediyordu. Görüntü tekrar aniden değiştiğinde ayaklarım kuru toprağa bastı. Geniş bir ormandaydık. Büyücü elindeki kitabı derin kazdığı çukura gömerken etrafını da kontrol ediyordu. Bu kitap kehaneti yazdığı kitaptı. Büyücü kitabı gömdükten sonra koşarak alandan ayrıldı. Aniden olduğum yere tekrar ayak bastığımda bu sefer bir kadın görüntüdeydi. Çok hızlı kesitleri değişiyordum ve bu biraz başımın dönmesine sebep olmuştu.

Kadın arkasını döndüğünde bu kadının Şaya'nın yanında gördüğüm tuhaf kadın olduğunu anladım. Bu kadınla ne ilgisi vardı durumun?!

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin