Bölüm 44

23.1K 1.8K 425
                                    

Medya Moneta.
.....

Telaşa kapılmıştım. Neden ansızın haber vermeden gitmişti? Şu an iyi miydi? 

Erastus 'telaşlanma bir işi çıkmıştır' dedi.

"Öyle olsaydı haber verirdi. Söz vermişti."

Hüzünlü sesime karşılık Erastus hem biraz sinirlenmiş hem o da meraklanmıştı. Hızla dışarı çıkarak büyücülere doğru ilerledim. Dışarıda olan birkaç büyücüye sorduğumda bilmediklerini söylediler. Azrail ileride Kisor büyücüsü ile konuşuyordu. Hızla oraya doğru ilerledim.

"Kisor büyücüsü! Uzun zamandır görüşemedik."

Son olaylardan sonra uzun vakit geçse de Kisor büyücüsü mahçup görünüyordu. Telaşlı halimi fark etmişti.

"Bir sorun mu var?"

"Evet Corentin yok. Haber vermeden de gitmez!"

Azrail 'Endişelenme onu bulacağım' diyerek hızla yok oldu. Bir şey olmamasını umuyordum. Aklıma hep kötü şeyler geliyordu. Neden bu kadar telaşlanmıştım? Veda edişini bile düşünmek istemiyordum, onu kaybetme korkum şu an son dozundaydı. Azrailden haber bekleyecektim. O her köşeye bakabilirdi. Onu bulacaktı bunu biliyordum. 

Hermia bugün hastaneden çıkacaktı. Onu kendim karşılamak istiyordum. Sağlık binasına ilerlerken aklım Corentindeydi. Zihnimden bin bir türlü şey dönüyordu. Hermiayı odasında karşıladıktan sonra uzun bir sarılma faslını da gerçekleştirmiştik. Hermia yüzümün solgunluğunun sebebini sordu. Menos da merakla dinliyordu. 

"Corentin haber vermeden gitmiş."

Hermia kızgın bir şekilde nefesini dışarıya verdi.

"Ah cidden! Merak edeceğini biliyor. Bir şey olmamıştır merak etme."

Normalde bu kadar tepki vermem normal değildi ama içimde tuhaf bir huzursuzluk vardı. Normal değildi bu.   

Hermia'nın artık iyi olması beni sevindiriyordu. Konuyu değişerek 'bir daha sakın yaralanayım deme' dedim sinirlenirmiş gibi yaparken. Hermia gülerek 'bu benim vizyonum' demişti. 

Çatlak!

Hep beraber eve ilerlerken Menos Hermia ile çok güzel ilgileniyordu. Şu an tam aşık görüntülerindeyken patavatsızlık yapmamın tam zamanıydı. Durarak ' siz nesiniz anlamıyorum' dedim istediğim cevabı beklerken. Menos Hermiaya bakarken yüzü hemen kızarmıştı. Hermia çok rahattı. Menosa bakarak gülüyordu. Bu Menos'un daha çok kızarmasına sebep oluyordu. Hermia elini Menos'un omzuna atarak sanki askerlik arkadaşıymış gibi omzunu sıktı ve 'ben bunu seviyorum ama onu bilemeyeceğim' dedi rahat bir şekilde. Bu görüntü beni fazlasıyla güldürmüştü. Tabii aklım Corentine kaydığında yüzüm hemen soluyordu. 

Menos da utangaç haline son vermeye çalışırken 'ben bilemiyorum' dedi şaka yapar gibi. Hermia sinirlenerek Menos'un omzuna bir tane yumruk indirdi. Menos ' tamam şaka yapıyorum. dur!' derken gülüyordu. 

'Ben de çok seviyorum' dedi Hermia'nın gözlerine bakarken. Şu an aşırı tatlı görünüyorlardı. Hermia bu ortama son vererek 'tamam utanmaya başlayacağım eve gidelim' dedi önden ilerleyerek. Menos sorduğum sorudan dolayı bakışlarıyla teşekkür ediyordu. Umarım mutlulukları hiç bozulmazdı.

Eve vardığımızda diğerleri de Menos ve Hermiayı karşılamışlardı. Aramızda bir tek Corentin eksikti. Neredeydi bu çocuk cidden!? Azrail bir an önce onu bulmalıydı. Erastus sıkıntılı halimi hissettiği için yanıma gelerek beni rahatlatmaya çalışıyordu. 

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin