Bölüm 16

32.4K 2.6K 815
                                    

Hepimiz bu siyahlara bürünmüş kişiye bakarken biraz ürkmüştüm. Kalıplı bir yapısı olduğu belliydi. Corentin de tanımamış olacak ki kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. Corentin 'kimsin?' dediğinde siyahlara bürünen kişi 'ecelin' diyerek kahkaha atmıştı. Bize doğru bir adım attığında 'Despinayı almalıyım.' demişti. Corentin öne atılarak bilmediğim bir dilde konuşmaya başladı. Herkesin beni almaya çalışmasından çok sıkılmıştım! Hergün yeni biri geliyordu.

"İje ıltağuyum kogoj?"

"Pücoğ Despina cü cüğtök utuyurok."

Dediklerini anlamıyordum ve kendi adım geçince biraz tedirgin olmuştum. Diğerleri de anlamıyor olacak ki Erastus 'ne konuşuyorsunuz?' demişti sinirle.

"Despinaya yardım etmek istediğini söylüyor. Diğer cinlere karşı biriymiş. "

"Neden buna inanalım?"

Siyahlara bürünen kişi 'inanmak zorundasın Despina.' dediğinde dilimizde konuşabildiği halde neden farklı bir dilde konuştuklarını merak ediyordum. Bu bende bir nevi şüphe uyandırmıştı. Hermia 'onu zorlayamazsın!' diye çıkıştığında siyahlara bürünen kişi 'iyiliği için.' demişti. Bu konuşmadan hiçbir şey anlamamıştım.

"Anlamıyorum. Amacın nedir?"

"Seni buraya getiren kimdi biliyor musun Despina?"

Yüzüm alev alırken buraya şans eseri düşmediğimi biliyordum. Beni buraya getiren kişi geri gönderebilir miydi?

"Bunu öğrenmek istemiyor musun?" diye devam ettirdi siyahların içinde.

"İstiyorum." dediğimde diğerleri de merakla bakıyordu.

'Hayatta her şey karşılıklıdır Despina. Tekrar geleceğim.' dedikten sonra cebinden çıkardığı küçük torbayı yere atarak 'müczil' demişti. Siyahlı adamı göremeyeceğimiz kadar etraf toz olurken ortalık sakinleştiğinde siyahlı adam da gitmişti. Burada bizim aksimize silah yerine büyü ile savaşıyorlardı. Tabi bıçak ve oklarda havada uçuşuyordu. Büyü ile işlerini hallediyorlar ve her şey büyü ile oluyordu. Bu çok can sıkıcı bir durumdu çünkü büyü ile ortalıktan kaybolabiliyorlardı. Erastus hala yanında durduğum Corentin'i itekleyerek beni yanına çekmişti.

'Bir daha Despina'nın yakınında olmayacaksın!' dediğinde Corentin kahkaha atarak güldü ve bir adım bana doğru attı.

'Yoksa nolur?' diyerek üstelediğinde Menos öne atılarak 'dene ve gör.' demişti. Etrafta Adonisi göremiyordum. Hermia Corentine ölümcül bakışlarını atarken bu grubun gerçekten beni önemsediğini hissettim. Beni böyle korumaları çok güzeldi. Ayrıca tehlikeli. Onların tehlikede olması beni rahatsız ediyordu ama bunu onlar seçmişti. Kendimi böyle avutuyordum.

Corentin bakışlarını bana diktiğinde hafifçe gülümsedi. Bunu neden yaptı bilmiyordum ama bir şey demeden arkasını dönüp gitti. Erastus elini boynuma attığında ne yaptığını ilk başta idrak edemedim bu yüzden hızla elini itekledim.

"Ne yapıyorsun?"

"Kolyen nerede?"

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin