Bölüm 25

30.7K 2.5K 807
                                    

.......

Herkes karnıma bakarken doğrulup bakmaya çalışıyordum ben de. Tekrar bir kırılma sesi ile nefesim giderken bağırıyordum. Herkes endişeliydi. Corentin elimi sıkıca tutarken 'ne yapmalıyım bilmiyorum' diyordu. Erastus ise beni tutuyor ve sürekli 'bitmek üzeredir sabret' diyordu. Ayak parmaklarımdaki acıyı hissettiğimde göz ucumla oraya bakmaya çalıştım. Ecterine eli ağzında şaşırmış bir ifadeyle 'kemikleri kırılmaya başlıyor' dedi. Acı artık dayanılmazdı. Ölmek ve huzur içinde rahatlamak istiyordum. Canlı canlı kemiklerimin kırılma sesini duyuyordum. Çok fazla acı çekmiştim ama bu sefer... Bu sefer katlanamıyordum. Bacağım da en sonunda kırılmaya uğrarken bağırmaktan sesim kısılıyordu. Boğazım düğümleniyor yüzüm patlayacakmış gibi yanıyordu. Herkes çaresiz kahroluyordu ama benim kadar değil. Ecterine görme yeteneği ile takip ediyordu vücudumu. Yüzü şekilden şekile giriyordu her dakika. Her dakika ben çığlık atıyor ve ağlıyordum. Dayanamayacaktım ama vücudum zorla dayandırıyordu. Sesim ise kesilmek üzereydi.

"Kırılan kemikleri kaynaşıyor. Bu inanılmaz. İlk defa böyle bir şey görüyorum."

Artık titriyordum. Bağırmaktan yorulmuş boğazım acıya rağmen sesini çıkartıyordu. Canlı canlı ölüyordum. Hem de en ayrıntısını tadarak.

Artık kollarımda hissediyordum kırılmayı. Tüm vücudum ayak parmaklarımdan itibaren kırılıyor ve daha sonra kendini onarıyordu. Karnım kanamaya devam ediyor ve Ecterine kanamayı durduramıyordu. Boynum ve yukarısı hariç her yerimde kırılma tadını yaşamıştım. Hem de acıdan yırtılan boğazım ve moraran yüzüme rağmen. Gözlerim kayıyordu sanki. Adonis 'neden bitmiyor? Dayanamayacak bir şeyler yapın.' diye bağırıyordu. O sırada son kırılma sesi ile bilincimi yitirdim.

......

Gözlerimi açtığımda herkes etrafımdaydı. Telaşlı gözler, iyi olup olmadığımı soran herkes endişeliydi. Kırılmalar bitmişti. En son kırılma boynumda olmuştu. Bu yüzden bilincimi kaybetmiştim. Hatırladıkça tüylerim diken diken oluyordu.

Adras karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

"Seninle konuşmalıyız."

Corentin başucumda oturuyordu ve sımsıkı elimi tutuyordu. Erastus ise ayak dibimdeydi. Ara sıra gözleri elimi tutan Corentin'in eline kayıyordu. Adonis ile Ecterine ayaktaydı. Dimitri ortalıkta gözükmüyordu. Adras konuşmaya başladı.

"Yüz kemiklerine kadar kemiklerin kırıldı Despina."

İçimde bir şey buğulandı. Korku, acı bu her neyse canımı yaktı. Tüylerim diken diken oldu.

"Ve tekrar kaynaştı bütün kemiklerin. Bir nevi yenilendin. Onarıldın. "

Tek kelime etmiyordum. Adrası dinlemeye devam ettim.

"Karnındaki sembolü ne tarih kitaplarımızda gördük ne de başka bir yerde. Özellerin sembolleri bile bellidir Despina. Seninki bambaşka."

Daha çok ürperiyordum. Herkes endişeliydi. Bu beni daha çok korkutuyordu. Corentin söze girdi.

"Sen bir özelsin Despina. Özellerden de farklı bir özel."

Kaldıramıyordum. Bir günde bu kadar olayı, söylemleri hiçbir şeyi kaldıramıyordum. Corentin daha da kavradı elimi. Adras söze girdi.

"Çok çabuk bir şekilde iyileşmeli ve ayağa kalkmalısın. Yarından itibaren her gün bir tane olmak üzere kadın özeller dirilecek."

"Kadın özeller mi?"

"Evet Despina. Diriltecek özel hangi cinsiyette olursa dirilecek olan özeller de o cinsiyetteki özeller olur. İlk canlı bulunan özel sensin şu an. Bu demek oluyor ki dirilme vakitleri geldi. Öğrenmen gereken çok şey var. Eski tarihlerimiz. Özellerin eski yaşantıları, aralarındaki savaş ve tamamen yok olmaları. Tek tek öğrenmen gerekecek bu yüzden artık kalkmalısın."

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin