Bölüm 55

21.8K 1.8K 763
                                    

Adımlarımı kulübeye yönlendirirken Azrail de peşimden hareketlendi. Başkan yönetimini hiçe sayarak Mathildaya teslim ediyordu. Buna müsaade edecek değildim elbette.

Kulübenin yanına vardığımızda bir müddet bekledikten sonra kapıyı açtım. Kapının açılmasına karşılık başkanlar ve Mathilda aniden sessizliğe gömüldü.

"Erken başlamışsınız."

Kisor başkanı ayaklanarak 'hayır Atalante biz de yeni geldik' dedi. Asla yalanları bitmiyordu.

İçeri adım atarak masadaki koltuklardan birine oturdum. Azrail de hemen yanıma oturduğunda söze girdim.

"Başlayabiliriz."

Kisor başkanı başını salladığında cin başkanı kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Benden hoşlanmadığını elbette biliyordum ama bu bakışlarına devam ederse sakin kalamayabilirdim. Mathilda konumuzla hiç alakası olmayan bir soruyu yöneltti.

"Corentin senin evinde mi kalıyor?"

Bakışlarımı Mathildaya çevirdiğimde 'bu seni ilgilendiren bir konu değil' dedim sakin bir ses tonuyla. Mathilda'nın çenesi kasılırken 'düzgünce bir şey soruyorum' dedi. İstediği cevapları alabilmek için bu kadar ılıman davranabiliyordu işte.

"Fionada kalıyor."

Mathilda'nın kaşları kalkarken şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Ve biraz da öfke barındırıyordu o gözler.

"Fionada mı?"

Başımı olumlu anlamda sallarken yüzüm biraz gülemeçliydi. Cin başkanı bu gereksiz konudan hoşlanmamış olacak ki konuyu değiştirdi.

"Kevin mahzeninde tutuluyormuş."

"Evet."

"Halkımdan olan birini benim yargıçlarım yargılar. Kevin'ın teslim edilmesini istiyorum."

Bakışlarımı Azraile çevirdiğimde kahkaha attım.

"Halkım mı? Kevin cin halkından ayrılalı uzun süre oldu. Benim korumam altındaydı. Bana yapılana karşı cezayı ben keserim başkası değil."

Cin başkanı yerinde kıpırdandıktan sonra kisor başkanına döndü.

"Halkından birçok kişi halkıma saldırarak zarar verdi. Hepsi yargılanmalı."

Kisor başkanı 'elbette yargılanacaklar' dedi çok sakin bir ses tonuyla. O sırada tekrar lafa girdim.

"Yıllarca cinler kisor bölgelerini sömürürken cin başkanı neden halkındaki barbarları yargılamadı? Yargı bekliyorsunuz ama icraatınız yok."

Cin başkanı daha da öfkelenirken 'özellerin başkan işlerine karışması saçmalık' dedi. Cin başkanının bu sert çıkışına karşılık Azrail alayla cıkladı ve 'ses tonuna dikkat etmelisin başkan' dedi tehditkar tavrıyla. Cümlesini kurarken işaret parmağıyla uyarı işareti veriyordu.

Mathildaya dönerek gülümsedim ve sorumu yönelttim.

"Cin hükümetinin başına geçmek ister misin Mathilda?"

Mathilda'nın aklı Corentinin Fionada kalması durumunda olduğu için bu konuşmalarda epey sessizdi. Soruma karşılık düşüncelerinden çıkarak bakışlarını bana yöneltti. Cin başkanı tereddütle Mathildaya bakıyordu. Koltuğundan olabilme korkusu olmalıydı bu.

"Hayır."

Sahte bir şekilde şaşırıyormuş gibi yaptıktan sonra 'aaaa' dedim ve cümleme devam ettim.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin