Bölüm 63

19.8K 1.8K 478
                                    

Azrail'in kurduğu cümleye karşılık yüreğim ağzımda atarken yatakta doğruldum.

"Hayır bunu yapmadın."

Azrail güldü ve öne doğru eğilerek kısık ses tonuyla 'yaptım' dedi. Kalbim sıkıştığında zorluklarla yutkundum.

"Hayır yapmadın!"

Azrail kahkaha attığında gözyaşlarım yüzümde bir bir damlamaya başladı. Nefesim kesiliyordu sanki. Bu kadarını yapmış olamazdı. Laneti geçse bile asla suratına bakamazdım.

Nefes almaya çalışırken boğazıma yumru oturmuştu. Azrail'i dinlemeyerek kendimi evden dışarıya attığımda zorla yürüyordum. Azrail ailemi öldürdüyse bununla asla yaşayamazdım. Sevdiğim adam aileme kıymış olamazdı!

Sertçe Fiona'nın kapısını çaldığımda bir süre donuk bir şekilde bekledim. Kapıyı Fiona açtığında arkasından uykulu gözlerle Corentin de gelmişti. Fiona telaşla 'bir şey mi oldu' diye sorarken konuşamadım. Sertçe yutkunduktan sonra konuşmaya başlayacaktım ki hıçkırarak ağlamaya başladım. Anlatamıyordum çünkü ağlamaktan konuşamıyordum.

Fiona beni hemen içeri alırken bir koltuğa oturtarak su getirdi.

"Yaratıcı aşkına neler oluyor? Sakin ol!"

Gözyaşlarımdan etrafı buğulu görüyordum. Corentine dönerek 'sen insanlar alemine gidebiliyorsun' dedim. Corentin endişeli bir şekilde yüzümü sıvazlarken 'sakin ol ve anlat hadi' dedi. Biraz ağladıktan sonra sakinleşmeye çalışırken zorlukla konuştum.

"Azrail ailemi öldürdüğünü söyledi."

Ağlamam hızlanırken Fiona 'yalan söylüyordur' dedi çok üzgün bir şekilde. Corentin hemen yanıma oturarak bana sarıldığında 'sakinleş gidip bakacağım' dedi. Ağlamaya devam ederken Corentine sıkıca sarıldım. Azrail'in bunu yapmamış olmasını diliyordum.

Corentin ayaklanarak evden çıktığında ağlamamı durdurmaya çalışıyordum. Fiona beni sakinleştirmeye çalışırken 'ağlama' diyordu. Kendimi durduramıyordum. Uzun süre geçen zamanın sonunda biraz sakinleşmiştim. Sakinleşmekten çok ağlamaktan yorulmuş ve ruhsuz gibi beklemeye başlamıştım. Evin kapısı çaldığında Fiona hızla kalkarak kapıyı açtı. Corentin gelmişti.

Hızla ayaklanarak Corentin'in kolundan tuttuğumda gözlerim dolu bir şekilde diyeceklerini duymak için bekledim. Corentin hızlıca lafa girdi.

"Ailen gayet sağlıklı. Yaşıyorlar."

Derince bir 'oh' çektikten sonra yere oturdum. Ayaklarımın bağı çözülmüştü sanki. Bir yandan gülerken bir yandan ağlıyordum. Öfkeyle ayağı kalkarak evden ayrıldım. Fiona ve Corentin'in peşimden gelmesini engelleyerek eve doğru koştum. Eve hızla girdiğimde Azraile doğru koştum. Karşısına geçtiğimde gülüyordu. Suratına sertçe bir yumruk indirdikten sonra ağlamaya başladım.

"Tamam yapabiliyorsun işte. Canımı yakabiliyorsun."

Azrail yumruktan dolayı fazlasıyla sinirlenmişti ama bu umurumda değildi. Azrail tam gözlerimin içine bakıyordu. Bu bakışların ruhsuzluğu daha çok ağlamama sebep olmuştu. Ağlamaya devam ederken başımı Azrail'in omzuna yasladım.

" Lütfen düzel Azrail."

Azrail hareket etmeden tepkisiz kaldığında başımı kaldırarak yüzüne baktım. Hiçbir tepki vermiyordu. Şu an fazlasıyla canım yanıyordu zaten bu yüzden ek bir şey yapmasına gerek kalmıyordu.

"Sana seni sevdiğimi söylemeye zamanım olmayacak. Bunu bu zamana bıraktığım için de çok pişmanım. Bunu sana sen lanetliyken söylediğim için de özür dilerim."

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin