Bölüm 12

35.7K 2.8K 1.4K
                                    

Hikayenin gidişatını beğeniyorsunuzdur umarım. Lütfen bölümleri oylamayı ve bölümlere yorum bırakmayı unutmayın. ❤️

......

Dimitri hala yerde yatarken herkes bana bakıyordu. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Erastus yanıma gelerek 'korkma bir şey olmayacak' demişti. Benim kulaklarımda ise hala aynı cümle yankılanıyordu.

"Senin için geliyoruz."

Adras, Dimitriyi yattığı yerden kucağına alarak Dimitri'nin odasına götürdü. Herkes şimdi susmuş bir çözüm bulabilirlermiş gibi düşünüyorlardı. Farkında olmadan 'ne yapacağım ben şimdi' demiştim ortamdaki sessizliği bozarak. Ecterine ayağa kalkarak Dimitri'nin yanına gitmişti. Benim yüzümden bu ailenin başı derde giriyordu ve hiçbiri bu durumdan şikayet etmemişti. Beni bu evden göndermek isteseler haklı olurlardı. Resmen başlarına bela olmuştum. Artık ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Kisorlular yetmiyormuş gibi başımıza bir de cin çıkmıştı. Adonis söze girdiğinde bakışlarımızı ona yönelttik.

"Bu gece uyuyup dinlenelim, yarın ilk iş Hermia ve Menosu da alıp Kisor büyücüsünden yardım isteriz."

Bu durumda ne kadar uyuyabilirdim bilmiyorum ama göz kapaklarım artık yük olmaya başlamıştı. Uyumak iyi bir fikirdi. 'Tamam' dercesinde kafamı salladığımda oturduğum yerden kalktım. Herkes odasına çekildiğinde benim için konulan pijamayı üzerime giyindim. Odanın kapısı hafifçe tıklatıldığında 'gel' dedim. İçeri giren Erastustu ve elinde bir bardak süt vardı. Bu hali komiğime gitse de böyle bir kalasın benim için süt getirmesi güzel bir şeydi.

"Ciddi olamazsın."

"Her şeyden önce sağlık Despina."

Yanıma gelerek sütü uzattığında elinden sütü alırken konuşmayı devam ettirdim.

"Öleceğim sen halâ sağlık diyorsun."

"Hayır ölmeyeceksin. Merak etme seni korumaya çalışacağız."

Böyle konuşması beni güvende hissettiriyordu. Aslında kendi boyutumda hiç böyle yakın arkadaşım yoktu. Şimdi ise dört tane yakın dostum vardı ve onlarla olmak buradaki en güzel şeydi. En azından böyle bir ortamın meyveleriydi onlar.

"Teşekkür ederim Erastus, her şey için."

"Dır dır etmeyi bırakalım da hadi uyu."

Erastus cümlesini bitirdikten sonra elimden bitirmiş olduğum sütü aldı ve yattığımda yorganı üzerime örttü. Göz kapaklarım kapanırken Erastus'un son sözünü duyabilmiştim sadece.

"Buraya düşmek için çok masumsun."

.......

Sabah gözlerimi açtığımda karşımda Corentin vardı. Bunun bir hayal olabileceğini düşünüp gözlerimi açıp kapatmıştım ama hayal değildi. Karşımdaydı. Bu Corentin'in tipine bürünen cin olmalıydı. Sevdiğim çocuğun tipine bürünen cin.

"Se..sen neden buradasın ve neden Corentin'in tipine bürünüyorsun?"

Ürkütücü bir şekilde tebessüm ederek yanıma daha da yaklaştı.

'Böyle mi görünmemi isterdin?' diyerek korkunç bir şekle büründü. Korkudan boğazım yırtılırcasına bağırıyordum.

"Erastus! Adonis! Yardım edin!"

Ben bağırdıkça o kahkaha atıyor bana aşağılayıcı bir şekilde bakıyordu. Evde kimse yok muydu yoksa bu aşağılık cin onlara bir şey mi yapmıştı? Nefesim kesilmeye başladığında yere yığıldım. Boğazımda bir yumru oluşmuşçasına oksijeni içeri kabul etmiyordu bedenim. Ellerimi boğazıma götürdüğümde yardım dilercesine bakıyordum. Bu durumdan zevk alıyordu resmen. Yüzümün mosmor kesildiğine kalıbımı basabilirdim. Gözlerim yuvalarından çıkmak için çabalıyor, boğazım düğümlenmiş gibi havayı almıyordu içeri. Artık çırpınacak enerjim kalmamıştı. Yavaşça gözlerimi kapattığımda Erastus'un sesini duydum.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin