19. BÖLÜM

459K 10.7K 862
                                    

Eylül yüreğindeki suçluluk duygusuyla mücadele ederken Emre'nin sesiyle irkildi.

"Güzelim... İki saattir sana sesleniyorum. Duymuyor musun beni?"

Eylül şaşkın bir ifadeyle "Dalmışım," dedi. "Ne söylüyordun?"

Emre, Eylül'ün halini pek iyi görmüyordu ve içten içe bilmediği bir şeylerin olduğundan şüpheleniyordu.

"Bugün sende bir gariplik var. Çok dalgın ve düşüncelisin. Ne olduğunu anlatmak ister misin?"

Eylül olabildiğince doğal görünmeye çalışarak "Bir şey yok," dedi. "Dedim ya, bugün çok yoruldum ve biraz uykum var galiba."

"İstersen ben gideyim, sen de dinlen biraz."

Eylül, Emre'nin önerisine şiddetle karşı çıktı. "Hayır gitmeni istemiyorum. Bu gece senin kucağında uyumak istiyorum. Ne olur gitme..."

Emre, Eylül'ü yatıştırmak isteyen bir ses tonuyla, "Tamam o zaman," dedi. Daha sonra muzip bir şekilde gülümseyerek keyifle konuşmaya başladı. "Demek geceyi kollarımda geçirmek istiyorsun ha?"

Eylül, Emre'nin göğsüne daha da çok sokuldu. "Evet" dedi. "Kokunu derin derin içime çekip huzurlu bir şekilde uyumak istiyorum."

"Başka? Yapmak istediğin başka şeyler var mı?"

Eylül, Emre'nin sözlerindeki imayı anlamıştı. "Yapmak istediğim şeyleri tahmin edebiliyorsundur zaten," dedi hınzır hınzır gülümseyerek. "Söylememe gerek yok galiba."

Emre, Eylül'ün söylediklerini anlamamış gibi davrandı. "Aslında... Hiç de tahmin edemiyorum. Sen bana yapmak istediklerini açık açık anlatsana."

Eylül kaşlarını sahte bir kızgınlıkla çattı. "Çok yaramazsın!"

Emre kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Eylül'ü göğsüne daha da sıkı bastırarak, onun sırtını okşamaya başladı. Bir süre hiç konuşmadan yaşadıkları anın tadını çıkardılar. İkisi de kendi düşüncelerine dalmıştı. Sessizliği bozan Emre oldu:

"Sana sormak istediğim bir şey var..."

Emre'nin sözlerini duyunca Eylül'ün yüreği ağzına geldi. Gergin bir ifadeyle "Sor," dedi.

"Bu pazar günü bahçede barbekü partisi vermeyi planlıyorum..."

Eylül rahatlamıştı. Emre ise konuşmaya devam ediyordu.

"Sevdiğim birçok insan katılacak ve aslında benim bu partiyi düzenlemekteki amacım seni önem verdiğim insanlarla tanıştırmak. Kardeşim Sıla da gelecek. Aslına bakarsan o da seni daha yakından tanımak istiyor. Senin için de uygun mu?"

Eylül, yüzünde oluşan geniş tebessümü saklama gereği duymadan "Tabii ki uygun," dedi. "Hayatındaki insanları ben de tanımak isterim. Fakat... Biraz heyecanlandım sanki."

"Neden heyecanlandın ki?"

Eylül hislerini kelimelere dökmekte zorlanıyordu. "Nedenini tam olarak bilemiyorum ama hani önemli bir sınava girmeden önce bir heyecan hissedersin ya, onun gibi bir şey galiba..."

Emre, Eylül'ü rahatlatmak isteyen bir ifadeyle, "Heyecanlanacak bir durum yok," dedi. "Arkadaşlarımın hepsi eğlenceli insanlardır. Eminim ki çok iyi vakit geçireğiz."

Eylül "Tamam o zaman," dedi. Bir süre sonra ise Emre onu kucağına oturttu ve "Hani o yapmak istediğin diğer şeyler vardı ya, onları yapmaya başlayalım mı?" diye sordu muzip bir ses tonuyla.

Eylül, Emre'nin sözlerini duyunca ister istemez heyecanlanmaya başladı. Bir an ne diyeceğini bilemeyerek gülümseyen bir ifadeyle kendisini delip geçen gözlerin içerisine baktı. Ardından da Emre'nin davetkar dudaklarına yaklaşarak "Başlayalım," dedi ve sevdiği adamı arzuyla öpmeye başladı...

Aşkın Dayanılmaz ÇekiciliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin