9

1.7K 238 83
                                    


Çıldıracakmış gibi hissediyordum ya da belki çoktan çıldırmıştım ama hala farkında bile değildim. Kimsenin inemeyeceği, inse bile korkudan tir tir titreyeceği gözlerle bakarken nefes aldığımı bile zor hissediyordum. Sonu hiç gelmeyecekmiş gibi bakardı bana ve ben orada, o karanlıkta boğulurum sanki bir daha hiç nefes alamayacakmışım gibi. Aynı şimdi olduğu gibi.

Birkaç adımla biraz daha yaklaştığında istemsiz titremiş ve her ne kadar aklımdan geri adım atmak, kaçmak varken, bedenim bana itaat etmeyerek ona yaklaşmayı tercih etmişti. Bu soğuk kış gününde, bir tek ateş gibi olan bedeni beni ısıtabilirmiş gibi daha da yaklaştım ona. Aramızda ki o kıvılcım gittikçe yükseliyor ve geriye sadece bizi yakmakla kalıyordu. Boğazımda ki yumruğa rağmen yutkundum. Bakışlarımı ondan başka her şeye çevirmek istememe rağmen onun yüzünde tuttum. Kollarını iki yana açıp beni sarmaladığında bile hareketsiz durmaya devam ettim. Beni sarıyor ve dışarıda ki her şeyden koruyabilmek için kendiyle beni kamufle ediyordu.

"Her şey geçti," diye fısıldadığını işittim. Sesi de aynı kendisi gibiydi. Midemin kasılmasını sağlayacak, kendimi bir yanardağının için de hissedecek kadar sımsıcak. Başımı iki yana sallıyordum. Gözyaşlarım her zaman olduğu gibi bir tek onun önünde bağımsızlarını ilan edermiş gibi akmaya başlarken, "Hayır" diye fısıldadım. "Hiçbir şey geçmedi, Kai."

Hiçbir şey geçmeyecekti. Ömrümün sonuna kadar bu lanet beni takip edecek ve beraberinde de herkesi kendimle birlikte uçurumdan aşağıya atlayacaktım. Fakat en kötüsü de benle beraber gözü kapalı ilk atlayan da hep Kai olacaktı. Kanatları açarak, her yeri yangın yerine çevirerek beni kurtarmaya devam edecekti. Bu onun da sonunu getirse bile tekrar ve tekrar yapmaktan zevk duyduğu tek şey olmaya devam edecekti.

£

                                        

Soğukluk bedeninde usul usul gezinmeye devam ederken artık üşüdüğünü fark ettiğinde yattığı kumsaldan kalkıp, ağır adımlarla çadırından önce temizlenmek ve rahatlamak için daha önce ayarladıkları taş evlerden birine girdi. Üstünde ki kirli ve artık kullanılamaz hale dönüşmüş kıyafetler bir bir yerle buluşurken kaynar seviyesine ulaşmış suyun içine girdi ve başını köşeye yaslarken tüm bedeninin sıcaklıkla buluşmasının keyfini çıkardı. Çürümüş, kırmızı ve mor karışımı andıran kolları ve bacakları hafif sızlarken umursamıyordu, gözlerini de yumarak her zaman ki gibi sığınağında saklanmıştı.

Bazı şeyleri akışına bırakmak daha kolaydı. Kafa patlatmamak, düşünmemek... Anı geldiğin de yaşamak ve yine geldiğinde tepkini ortaya koymak. Yorulmuştu, vücudunda ki her bir karış bunu söylüyordu ama bu seslerin üstüne de örtecek yeni bir ses daha çıkmıştı. Bu sese alışık değildi fakat şimdiden ruhu onu benimsemiş ve dinlemeye başlamıştı bile. Bu ses onun güçlü olduğunu vurguluyordu, istediği her şeyi yapabileceğini. Şu an ki ondan çok daha fazlası olduğunu hatırlatıp duruyordu. Tek yapması gereken hatırlamak ve o gücü kabullenmekti. Onu kabullendiği an, birçok sahne yer değiştirecek ve hikâye baştan yazılacakmış gibiydi. Kendi kendine güldü. Bazen çok abarttığını düşünüyordu ama şu an sahip olduğu üç yavrular ona her seferinde hayalini bile kuramayacağı dünyaların varlığını gösteriyor ve kendinin daha inançlı hissetmesini sağlıyordu. Sehun hala büyümemiş toy bir çocuktu sadece ve yavrularla beraber o da büyüyor, dünyayı birlikte keşfediyorlardı.

Yerel halktan olan eskimiş olan birkaç kıyafeti üstüne geçirip kendi çadırına girdiğinde her şey bıraktığı gibiydi. Bu sefer yatağa gitmek yerine ateşin karşısın da uyuklayan yavruların yanına gidip onlara hissettirmemeye çalışarak yanlarına kıvrıldı. Üçü de çok derin bir uykudaymış gibi görünüyordu. Yüzünde oluşan silik gülümsemeyle onları izlerken çoktan uykuya dalmayı başarmıştı bile. En azından birkaç saat kesintisiz uyuduğunu biliyordu. Tekrar gözlerini açmasına sebep olan şey sönmüş ateşin geriye bıraktığı soğukluk falan değildi. Hissettiği küçük kıpırdanmalar ve sesler onun derin olmayan uykusundan hemen uyanmasını sağlayabilmişti.

Fire and Blood // sekaiWhere stories live. Discover now