1. Bölüm

206K 7.5K 5.8K
                                    

Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilir misiniz? 🥀
06.09.2019

___

Yine karşımda basket oynayan Ata'ya izliyordum. İki sene geçse de ne o her öğlen basket oynamaktan bıkmıştı, ne de ben onu izlemekten. Biçimli ellerine top çok yakışıyordu. Oynarken yüzünün aldığı şekil, basket atınca oluşan tebessüm her şeyi ezberimdeydi artık. Bana karşı davranışları hariç.

Yaklaşık üç sene önce tanışmıştık. Dokuzuncu sınıfın bir tarih sınavında. Okulda belki de her gün gördüğüm çocuk, o gün gözüme bambaşka biri olarak gelmişti. Bir anda hayatımın odak noktası olmuştu. Aklıma girmesinde Kardelen'in payı vardı elbet.

Anlattığım anda eniştesi kabul etmişti. Başımda biri böyle konuşurken de aklıma girmemesi imkansızdı. "Yeter artık gözlerinle yedin çocuğu"

Kardelen'e dönüp koluna vurdum. Çıkan sesle yüzü buruşurken konuştu. "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Sen kovmaktan beterini yapıyorsun."

"Kaşınma sen de"

"Zaten güneş var diye çıktık hava esiyor dondu bir taraflarım, bir de bana şiddet uyguluyorsun."

"Öğlen teneffüsü bitecek az kaldı."

"Şuna bak! Hiç girelim canım üşüme sen demiyor da."

Tripli sesiyle başımı omzuna yasladım. "Biliyorsun her gün oturuyoruz burada. Alıştık artık. Bizi geç okuldakiler bile alışmıştır."

"Git konuş konuşacaksan diyoruz, yok diyorsun. En fazla ne olabilir ki?"

"Reddeder.Rezil olurum. "

"Ne rezil olması ya? Yapmayıp pişman olacağına yapıp pişman ol demişler."

"Başımıza ne geldiyse ondan geldi zaten. Ayrıca sana bir fikir sundum, tonla laf ettin"

"Saçmaydı çünkü. Anonim ne Allah aşkına?"

"Az daha bağırırsan bunu yapmadan çocuk duyacak"

"Ne yapması zaten boşver"

"Niye öyle diyorsun? Cevap verse konuşsak bile yeter sonuçta. Ya bu iş çok tutuyormuş, öyle diyor herkes"

"Annen yeni hat almana nasıl izin verecek?"

"Ya bilmiyorum, izin vermez. İnstagramdan falan mı yazsam acaba? Ya da numara gizleme olayını öğrenmek lazım"

"Yapmak istiyorsan, ki istiyorsun yap. Yapmazsam da yapsam nasıl olurdu diye düşüneceksin biliyorum."

"Sanırım. Beni benden daha iyi biliyorsun, sağol."

"Ne demek bebek, uzman olduk artık"

Çalan zille bahçedekiler yavaştan ayaklanmaya başladı. Biz genelde o kalabalıkla değil biraz bekleyip öyle giriyorduk. İnsanlar dağıldığında sahadaki her zamanki futbol ve basketbol tayfası kalmıştı. Bir de bizim gibi bir kaç kişi tabii. Ayağa kalkıp hafifçe üstümü silkeledim. Beraber taşları bitirip merdivenlere geldik. Ata'ların konuşma seslerinden arkamızda oldukları anlaşılıyordu.

Yangın çıkışına doğru gittik. Genelde biz en üst katta olduğumuz için oradan giriyorduk. Yavaş adımlarla bizim kara geldiğimizde arkamdan bana çarpan kişi ile dengem bozuldu. Yüz üstü düşeceğimi sanarken belimi tutan kolla düşmekten kurtuldum. "Ne yapıyorsun oğlum sen?" diye kızan Ata ile kalbim daha da hızlandı.

Dengemi sağladığımda kolunu çekerken yakın arkadaşı olan Eren'in kafasına bir tane vurmayı da ihmal etmemişti. "İyi misin?" dedi bana dönüp.

Kafamı sallayabildim sadece. "Kusura bakma yanlışlıkla oldu."

"Önemli değil" dedim sonunda sesimi bulup.

Kafasını sallayıp Eren'e döndü. Kolundan çekiştirerek sınıfına doğru yürürken mecbur ben de sınıfa girdim. Kardelen girdiğim gibi kenara çekti. "Ne oldu orada öyle"

"Anlamadım bir şey. Yemin ediyorum yüz üstü yere yapışacağım sandım"

"Biri itiyor biri tutuyor. Ne iş bunlar?"

Bilmem dercesine dudak büktüm. Sınıfa giren hoca ile derse geçtik. Ben eşit ağırlık o sayısaldı. Onların dersleri daha zordu belki ama bizimkiler de kolay sayılmazdı. Sık sık ezber yapıyorduk mesela. Bu konuda sıkıntım yoktu. Bazı derslerin ninni gibi gelmesi dışında tabii. Edebiyat dersiydi şimdiki.

Edebiyat hocamızla da dersle de aram iyi olduğundan bugüne kadar sorun yaşamamıştım. Son senemiz olduğu için genelde test çözüyor, yapamadığımız yerlerin üstünden tekrar geçiyorduk. Kitabı açıp testleri çözmeye başladım. Önümdeki her gün önemliydi sonuçta.
~
Çantamı bir kenara bırakıp elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirip nihayet yatağıma uzandığımda telefonumu elime alabilmiştim. Ciddi ciddi mesaj atacaktım. Daha fazla beklemek istemiyordum. En azından olmayacaksa da bir an önce yaşansın istiyordum.

Uzun zaman sonra ilk defa konuşmuştuk. Bazı sınavlar ve etkinlikler hariç tabii. Doğru düzgün konuşmadığım birini nasıl hâlâ sevmeye devam ediyorum bilmiyorum. İlk zamanlar çok güzel konuşup anlaşırken, şuan böyle olması canımı sıkıyordu. Belki de bu konuşmak istememin asıl sebebi bunu öğrenmekti. Neden benimle konuşmayı kesti?

Anonim olarak bunu öğrenemezdim elbette. Ama olur da bir gün beni sever öğrenirse sorabilirdim. Ya da hiç soramaz, hiç konuşamazdım. Bunu anlamanın tek yolu da o mesajı atmaktı. Heyecanla profiline girdim. Stresten midem bulanmaya başlamıştı bile. Titreyen ellerimle ilk mesajı attım.

anonimhanım: Yeniden basketbol oynar mıyız?
🌙
Düzenlenmiştir

İlk bölümü nasıl buldunuz?
Yorumlarınızı ve tepkilerinizi çok merak ediyorum. 
Gelecek bölümde görüşmek üzere 🏵

İnstagram : maviruyasi_

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin