66. Bölüm

38.9K 2.3K 1.1K
                                    

Keyifli okumalar🌸

___

Ata yerinde doğrulmaya çalışırken öksürdü. Yanına yaklaşıp destek olacakken zar zor konuştu. "Yaklaşma... Bulaşmasın sana da" Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Bu durumda bile beni düşünüyordu. "Bebeğim sen niye söylemiyorsun bana?"

Ağzımdan aniden çıkanla bende şaşırırken Ata'nın da bir farkı yoktu. "Bebeğim mi?" Yatağının kenarına otururken kafamı salladım. Tepsiyi kucağıma aldığımda kasedeki çorbayı karıştırdım. "Şuan pek bir farkın yok yani" Gülerek söylediğimle yastığını dikleştirip arkasına yaslandı.

Kaşığı dikkatle ağzına götürürken içse de söylendi. "Böyle de çocuk gibi ama" Kafamı iki yana sallarken bir kaşık daha doldurdum. Çorbanın tamamını ufak parça yaptığım ekmeklerle birlikte ona yedirdiğimde tepside duran pekmezden bir kaşık aldım.

Kaşığı ağzına doğru götürmemle kafasını geri çekti. "Ataaaaa!" Uyarıp ağzını açmasını isterken inatla açmıyordu. "Çabuk iyileşmen için lazım ama bu." Kafasını inatla iki yana salladığında ofladım. "Ya küçük çocuğum var gibi hissediyorum. Annemi çok iyi anlıyorum şuan gerçekten. Delirmediği için teşekkür etmem gerek eve gittiğimde"

Dediğime gülse de ağzını açmamıştı. "Eğer bunu alırsan öperim" Şaşırıp bana bakarken ağzı aralandı. "Vallahi mi?" Kafamı sallarken ona yaklaştım. Aralık ağzına kaşığı yaklaştırdığımda bu sefer açmıştı. Gülümseyerek buruşan yüzünü izlediğimde eliyle suyu işaret etti. Üstüne dökmemeye dikkat ederek suyu içirdiğimde konuştu. "Bu nasıl bir şey arkadaş? Nefret ediyorum şundan"

"Kimsenin sevdiği söylenemez ama yapacak bir şey yok. Hasta olunca içeceksin ki çabucak kendine gel iyileş" İlacı da içtiğinde tepsiyi kenara bırakıp eski yerime oturdum. Öksürdüğünde içim gitti...

Nasıl boğazı acıyordur şimdi. Kendine gelip bir elimi tuttuğunda yüzüne bir tebessüm kondurdu." Hani öpücüğün? " Güldüm." Hasta olmayayım diye saklıyorsun annene alma içeri diyorsun. Öpücüğü duyunca gözlerin yerinden fırlıyor maşallah."

"Öyle demeyelim de. Hastalık geçtikten sonra öperim ama bak" Elimi alnıma vurdum. "Sen iyi alıştın he."

"Tabii kızım. Lan! Kahretsin ya." Aniden söylenmesiyle endişelenirken sordum. "Noldu?"

"Ben geçen gün öptüm ya seni" Aniden gelen öksürüğü ile söz kesilirken konuştum. "Ay bu muydu?" Kaşlarını çatarak bana baktı. "Ne demek bu muydu? Bilmiyor muyum ben senin hasta halini sanki. Nasıl nazlı oluyorsun"

"O zaman da gelir sen bakarsın" Tabi tabi dercesine kafasını salladı. "Baban da öyle diyordu zaten"

"Babam şuan burada olduğumu da bilmiyor zaten. Annen de aşağıda bekliyor beni. Vallahi kendimi kötü hissediyorum." Yüzünde bir gülüş oluştu. "Annemle benim dedikodumu falan mı yapacaksınız yoksa?"

"Hı hı. Güzel bir fikir gibi geliyor bu bana" Tuttuğu elimi dudaklarına götürüp bir öpücük bıraktığında konuştu. "Kolay kolay hasta olmam ama olduğumda hep sen bakacaksan kendimi hasta edebilirim" Göz kırpıp cümlesini bitirdiğinde kalbimi bir kez daha çalmıştı.
~

Rana Teyze'nin yanına inmiş ve bir süredir gülerek sohbet ediyorduk. Ata'nın bazı çocukluk anılarından bahsetmişti. Onun odasını incelerken gördüğüm resimlerin hikayesini anlatmıştı. Aslında onları Ata'dan dinlemek isterdim ama kesinlikle duymamı söylemişti.

Tabii şuan annesi bana anlatmıştı. Haberi olsa hasta yatağından kalkıp gelirdi herhalde. Aklıma her geldikçe gelecektim sanırım bunlara. Top oynarken hızını alamayıp kalenin direğine kafasını çarptığını duyduğumda gerçekten içim gitmişti.

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin