Monsta X - One Shots [Smut]

5. Hyungwon : "Kocaman Olmak" (Bonus)

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Dörtgöz ve Camgöz bu gece gaziler toplantısı için şehirdışında belirlenen bir otelde toplaşıp haftasonu orada kalacaklardı. Hyungwon ile seni birbirinize kilitledikten sonra üç senedir keyiflerine diyecek yoktu. Sonunda bir akrabalık bağı yakaladılar diye pek mutlulardı. Hyungwon okey oynamayı öğrendiğinden beri dedenleri 'Bir evlenelim,benden bir tane daha yapacağım. Dördüncümüz olsun' diyip gaza getiriyordu.

Tabi canım, genetik sahiden yalan. Bilimadamları işsiz kalmamak için uydurdu onu. Çocuğun sana çekme ihtimali yok. Evet.

Okulunu erken bitirecektin. Çünkü Hyungwon mezun olana kadar yüksek lisansını halletmek istiyordun. Stres seni aşıp gökleri vurmuştu, hele de bu akşamüstü.

*

Cidden, sanki gökyüzünden devasa bir kova ile suyu boca ediyorlar gibi bir yağmur vardı. İçindeki galeyana o kadar benziyordu ki hava durumu, bir an kendini havayı kontrol eden bir cadı gibi hissetmiştin.

Hyungwon'un annesi terfisinden sonra daha da zorlanıyordu işte. Mesai saati artmıştı. Biliyordun ki mezuniyetlerle gelen düğün ve yeni ev planları için para biriktirmeye çalışıyordu. Kimi zaman Dörtgöz'ün evinden kendi evlerine geçene dek kanepede uyuyup kalıyordu. Dörtgöz'ün evinin arkasındaki müştemilat tarzı yeri yuvaya çevirmişti kendisi ve oğluna.

Oğlu demişken. Neden bahsettiğinizi veya nasıl bu noktaya geldiğinizi anlamadığın halde Hyungwon ile ağır bir tartışma yaşıyordunuz. Hiçbir zaman ilişkinizde hakaret olmamıştı ama ikiniz de şeytani derecede zekiydiniz ve bu, en ağır küfürden, en söylenmeyecek eleştirden daha ağır minimalist cümlelerle kalp kırabilmenizi sağlıyordu.

 O gün Hyungwon alttan alıyordu. Sen telefonda bağırıyordun.

Neye kızmıştın ki... neye kabarmıştın, hem de aşık olduğun adama gırtlağın tahriş olana kadar bağıracak? Ya o? O neden bu kadar net cevaplar veriyordu. Alacakaranlık kuşağından geçiyordunuz herhalde.

*

Bir an bir tavırmış gibi telefon kapandı. Şarjın tam bu anda bitmişti. Ev telefonunuz yoktu ve sen Hyungwon'un elektrik kesintisinden nefret ettiğini bilirdin. Ve tüm kasabada elektrik kesilmişti. Bir de kavga ettiğiniz için evin ona dar geldiğini biliyordun. Ve o an bir şey yapmazsan yağmur dindiğinde ayrılacağınızı düşünüyordun.

Havaya baktın. Yağmur baya bastırmıştı. Ama içindeki sıkıntı evde durmanı engelliyordu. Ayağında terliğinle çıktın evden. Üç blok boyunca ona ne diyeceğini düşünerek yürüdün. İlk önce özür dilemeliydin mesela.

Kapıyı çaldınsa da duyan yoktu. Anahtarın yerini bildiğinden kapıyı açıp eve girdin. Arka taraftaki eve geçmek üzere arka bahçeye çıktığında orada öylece telefona bakarak duran ve en az senin kadar sucuk olmuş Hyungwon'u gördün.

"Hyungwon?"

Ona seslendiğinde sana boş bakışlarla baktı. Telefonunu yere bırakıp sana doğru koştu.

(Medyadaki şarkı bu kısımın oluşturulmasına katkı sağlamıştır. Taeyang X ZICO işbirliği ile oluşturulmuş mükemmel bir aşk şarkısıdır. Bu bölümün OST'u olsun istedim sanırım. Teşekkürler.)