15. Wonho : "O'nun Savaşçısı" (BONUS)

1.8K 49 2
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Hoseok'un bayıldığı birşey vardıysa o da senin her daim, her düşünceye açık olmandı. Bazı huyların, düşüncelerin ve alışkanlıklarının diğer kızlarınki gibi cins olmamasıydı. Sen acıkırsan 'acıktım' derdin, açsan yerdin, kızarsan kızdığın , beğenirsen beğendiğin net olurdu.

Bu huyuna en sevdiği örnek cinsellikti. Yaşadıklarınız ikinizin de onayı ve istekleri doğrultusunda oluyordu hep. Bazen 'şunu deneyelim mi?' Diye soruyordun bile. İlk kez onunla birlikte olduğunu biliyordu. Sana ihtiyaç duyduğun tüm desteği göstermişti. Bir tek ilk sefer konusunda tüketmiştin onu.

*

Kıvılcımı parlatan da ateşe odun atan da sen oluyordun. Onu da kendini de seksi seksi soyuyordun. Vücudunun her parçasını aşk ve tutkuyla öpüp emiyordun.... da , Hoseok uzanıp komodin çekmecesinden zırh pakedi cıkarıp zırh kuşanana dek cayıyordun. Lastiğin sesi ile geriliyordun.

Hoseok her zaman 'son an bile olsa durmamı istiyorsan dururum' diyor diye abartmıştın. Neredeyse iki kutu zırh son an vazgeçmelerine kurban olmuştu. Hoseok gülümseyen ifadesiyle nefes nefese yanına kıvrılıyordu. Kızmıyor, hiçbir ima veya yorumda bulunmuyordu. Abarttığının farkındaydın. Şımarıklık yapıyordun.

Durduğunda Hoseok'un canı yanmaya başlamıştı. Her seferinde daha da yakınken duruyordun. Bir gün eğilip onu ağzına almıştın. O gün ilk kez küfür ettiğini duymuştun. Hep iç bacaklarını çamaşırının hizasına kadar öpüp bırakırdın oysa. O koca adam karşında zayıf halde inliyordu. Bu halinin güzelliğine hayran kalmıştın. Bakımlı olması işini kolaylaştırıyordu.

Kaslı baldırlarını dudaklarının, ağzının ve dilinin etkisiyle orgazma teslim olduğu sırada yüzüne yaslamıştı. Aralık ağzı ve kendinden pembe dudakları arasından adını inliyordu.

O halden sonra emin oldun. Hazırdın. Onu öylece istiyordun.

Ağzını birden çektiğinde yüzünde soru işaretiyle sana bakmıştı.

"Oppa... ben galiba dayanamayacağım daha fazla.." Hoseok mahvolmuş haldeydi.

"P-pekala... ba-bbana ordan peçete falan getir tatlım... (İsmin)? Sevgilim.. şu an cidden çok zor... OH?!"

Onu yatakta geriye yaslamış, üzerine çıkmıştın. Zırha sen uzandın. Defalarca gördüğün gibi ona giydirdin. Bu kez kullanılmak üzere. O ise yatakta uzun oturur haldeydi,çarşafları sıkıca kavramış ve dağılmış halde ifadesini kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Eğer çarşafları sıkmayı bırakırsa sana tutunacaktı ve canını yakmak istemiyordu. Ellerini kalçalarına koymasını sağlamıştın. Dudaklarına eğilip onu öptüğünde sen de onu içine hizalamıştın. Hızla içine girmişti. Birlikte küfür etmiştiniz. Bir an göz göze geldiniz... gecenin geri kalanında daha fazla küfür etmiştiniz. Sen aslında o ne dese onu tekrarlıyordun.

*

"Oppa.... öğretmenim mi olacaksın cidden?" dedin. Gözlüğünü taktığı her seferde bunu duymayı istemiştin.

"Evet güzelim... söyle bakalım; verdiğim ev ödevini yaptın mı?"

"Ev ödevi mi? Şey... yapmadım." Bunun cidden bir fantezi olmasını umdun. Ciddi ciddi sana ev ödevi verdiği oluyordu, bulaşığı yıkamak,ütü yapmak gibi.

"Ah... o zaman ceza almak zorundasın... bu sefer boşalmak yasak."

"Ben o zaman şey..." kıvranıyordun,çünkü cidden komodine bıraktığın gözlüğünü almış ve takmıştı. Mükemmel yüzüne bir iltifat gibi daha çok yakışmıştı gözlüğün.

"Neden ödevini yapmadığını söylersen,belki affedebilirim." dedi. Sakince üstünüzdekileri çıkarıyordunuz. Üstüne çıkıp oturdun ve geceliğini çıkarıp attın.

"Çünkü sevgilim o kadar seksi ki, onu hayal ederken kendime dokunmaktan ödevimi yapamadım." Hoseok'un ağzı bir karış açık kalmıştı. Bazen arsızlık yapıyordun ve bu sana fena halde yakışıyordu.

"P- ehem.- Peki neden kendine dokunuyorsun ki? Söyle sana adını inletsin?"

"Söylüyorum ama bana okula gideceğimi,sabah dersinde uyuklayacağımı,üniversiteyi ciddiye almam gerektiğini söylüyor. Çok yalnızım Profesör Hoseok bey..." sutyenin de çıkınca Hoseok hırıldadı. Seni şimdiye dek bir kez böyle görmüştü. Anılar sertliğine hücum edince üzerine çıktı. Boxerını sıyırıp atmaya çalışsa da dengesiz durduğu için başaramamıştı. Yatakta,bacaklarının arasında dizleri üstünde durup kenardan boxerını yırtarak çıkarmıştı. Güçlü elleri ile aklını başından alıyordu. Uzun zamandır 'seni hak etmediğini' söyleyip durmasından usanmıştın. Onun da duygularına önem vermek istiyordun ama hormonların kulağına kaçıyordu. Sadece pembe beyaz teni, dolgun dudakları ve muhteşem hatlarını algılıyordun.

Parçaladığı boxer karşılığında ona zırh uzattın. O boxerı kesinlikle saklayacaktın.

Eli bir gül gibi duran kadınlığına gitti. Tek bir parmağı bile aklını alırken iki parmağıyla seni dairesel dairesel yoğurup kulak memesi kıvamına geitiriyordu. Ağzın aralandığında seni öptü. Çenende dudaklarını dinlendirirken bir parmağını içine itmişti. Sen henüz inlemendeki iniş notalarına ulaşamadan ikinci parmağı ekledi. Hafifçe kıvırdı parmaklarını. Parmaklarının tatlı tatlı taciz ettiği kritik nokta ciğerinden çıkan er havayı erotik tınılarla süslerken ona baktın.

"Bana adını inlet sevgilim..." dedin. Sırıtıyordun. E,öyle demişti az evvel?

Pozisyonunu alıp içine girdiğinde kesik ve sık inlemeler eşliğinde darlığına bin iltifat etti. Bacaklarınla onu sarmana ayrı tav olmuştu zaten. Her daim tatlı ve sempatik duran sen,şu an vahşi bir yırtıcı gibiydin. Üzerinde hareket ettikçe sol yanınızdaki cama yansımanız vuruyordu. Tatlı ve yuvarlak kalçasının kasılıp gevşeyerek içine doğru hareket edişini izlerken zirveye tırmandın. Kulağına eğilip !Benimsin güzelim..' dedi. Ardından sen yukarıda olcak şekilde tek koluyla sizi çevirdi. Ona hükmederken o da senin kalçanı izliyordu. Elleri vücudunu kavrayıp bırakırken bir an elleri belini iyice kavrayınca işlemi hızlandırmak iin kendine dokunmayı seçtiysen de o seni durdurup,sen üstünde hareket ederken başparmağı ile seni ovalamaya devam etti.

Haykırışlar şeklinde isimlerinizi birbirinize inlerken boşalmıştınız. Yana yuvarlandın ve kaybettiğin dengeni,sakinliğini ve akli dengeni düzenlemeye çalıştın. Hızlanmada çağ atlamıştın. arkanı dönüp yatmışsın gibiydin ama dönmeye halin yoktu.

"A-aa.. arkanı dönüp yattın di mi seni kaba şey!" dedi Hoseok gülerek. ELini uzatıp elini tuttun. Beline dolanan elinin sıcaklığıyla günün ilk ışıklarını kalın perdenizle reddederken uyudun.

"Uyu bakalım prenses....

Hoseok oppan burada..."

**

O ağız hareketilerine vurulduğum adam,

baya Wonho smut isteği var. Bir postada hepsini paylaşamayacağım boncuklarım.

Bugünlük bunu yayınlayayım.

Sevgi ve macera dileklerimle,

Bill Skaasgard'ın profiline bakaraktan iyi rüyalar dileyen D.

Monsta X - One Shots [Smut]Where stories live. Discover now