32. Kihyun : "Çakma Tsundere"(Bonus)

1.3K 49 5
                                    


'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Kihyun'la gudetama ikilisi olarak gecenin bir yarısı eve kadar yürümüş, yolda bir kova dondurma almış, eve gelip pizza sipariş etmiş, yemiş içmiş koltukta kurulmuştunuz. Kihyun sana aşk dolu bir öpücük verdi. Uykulu halinle gülümseyip sen de onu öptün.

"Şu an o kadar harika ki sevgilim, sanki her cumartesi gecesi bunu yapıyormuşuz gibi. Normalmişiz gibi..."

"Ne demek istiyorsun Kihyun? Biz zaten normaliz.... yani, hani 4D falan oluyoruz ama-"

"Öyle değil, hani ben de idol değilmişim gibi... sen sabretmek, susmak ya da gizlenmek zorunda değilmişsin gibi." Kihyun nedese sürekli sana yükmüş gibi konuşmuştu. Dönüp kucağına çıktın.

"Kihyun'um..."

"Hmm?"

"Bebeğim.."

"Hmmm?"

"Ben seninle gurur duyuyorum. Birinciliğinizden de önce gurur duyuyordum. Sevgilin olma ayrıcalığımla da gurur duyuyorum. Ağlarken bile bu denli hoş olmanla, adımı telaffuz ederken kalbinin tiremesinden de, bana verdiğin her öpücüğün tıpkı kar taneleri gibi birbirinden farklı olmasından da gurur duyuyorum. Sen benim yüküm değil, hediyemsin." dedin.

Kihyun övülmekten hoşlanırdı. Övülmeyi cidden severdi. Hele sen,hele ki bu sözlerle övünce köşe olmuştu. Sana en baştan aşık olmuştu. Üzerinde oturmuş, ona dik dik bakarken kalbini defalarca çalmıştın. Nefesi kesilmişti. Sen onun kafasına sarıldığında o da ellerini senin kalçalarına götürmüş ve kendine bastırmıştı.

Sen duygusallıktan önsevişmeye geçişinizi algılayamazken o çoktan sertleşmişti bile. Dişleriyle gudetama tulumunun fermuarının ucunu yakalamıştı. Sen yerleşmek için olduğun yerde havalanınca tulumun fermuarı mide hizana kadar indi. İçindeki inci beyazı üzerine toz pembe puantiye desenli,fırfırlı ve minik kurdeleli sutyenin görünmüştü. Sıcak diye içinde sadece çamaşırlarınla duruyordun. Kihyun senin bu çamaşır koleksiyonu merakını sonuna dek destekliyordu.

Hatta böyle cicibici desenlilerden topluyordu ordan burdan. Vücuduna olan hakimiyetiyle ne getirse cuk diye oturuyordu üstüne.

"Sen... içine benim en sevdiğim takımı mı giydin? Planlar mı yaptın oppacığın için?"

"Oppa, demek istedin herhalde..." dedin tavırla. Geçenlerde seni azarlamıştı ona 'Oppacııık' dedin diye. Tavrını tam doğru yerde koymuştun. Kihyun'u çıldırtman an meselesiydi. Böylece sana derhal istediğini verecekti.

"Güzelim... ama anlattım ya... tsundere olmaya çalışıyordum. Yoksa senin bana şirinlikler yapmana bayılıyorum... hadi aegyo yap oppaya...hm?"

Açılan dekolten ve yaptığın sevimlilik karışımı Kihyun'u cidden çıldırtmıştı. En son kedicik olduğunda sana böyle bakmıştı. Sakince tulumunun üst kısmını bel hizana indirdi. Gördüğü manzara ile iç çekti. Kibar ellerinin zarif parmakları sutyenin detayları üzerinde hafifçe dolandı ve sutyenden hafifçe taşan göğüslerine belli belirsiz dokundu. O sırada sen de onun üstündeki tulumu sıyırdın ve içine giydiği tişörtü çıkarıp attın.

"Güzelim. Tam burada ayağa kalk..." dedi nefes nefese. Koltuğun üstünde, Kihyun'a biner pozisyonunda ayağa kalktın. Sen kalkarken tulumu eş zamanlı olarak aşağı indirdi. "Ellerini duvara koy. Düşmeni istemiyorum. Ve kıpırdama." dedi. Buyurgan kelimeler onun hoş, kadifemsi sesinde kıvrılıp dökülüyordu.

Dediğini yaptığında sutyenin takımı olan külodunu aşağıya indirdi ve çıkardı. Bacaklarını okşayarak kadınlığının en tatlı yerini gizleyen yapraklarını öptü. Ardından yaprakları araladı ve klitorisini öpücük yağmuruna tuttu. İnlemelerin sıklaşırken ellerini kalçalarına koyup, seni yüzüne doğru bastırdı ve dil darbeleriyle karışık olarak seni emmeye başladı. Dizlerini kırdığın her seferde popona yediğin şaplaklarla irkiliyordun. Düz durmak için kasılmaların daha zevkli oluyordu. Duvara vura vura inliyordun. Aşağıya baktığında sana gözlerini kısmış, gamzelerini çıkarmış, sessiz kahkahalarla dilini kullanarak deliğini taciz ediyordu.

"Sevimli suratın bacaklarımın arasında daha bir seksi oldu... hep orada mı kalsan?" dedin nefes nefese. Birden seni üstüne çekti, kucağına oturdun. Ardından sert hareketlerle seni koltuğa yatırdı. Tulumu tekmeleyerek çıkardı. Altındaki haki yeşil klasik model çamaşırını da tulumun üstüne fırlattı. Kendini okşayarak kanepede üzerine tırmandı.

"Gözlerime bakarak kendine dokunmanı istiyorum..." dedi. Zevkle itaat ettin. Parmakların klitorisini ovalarken gözlerin onun kocaman boyutlardaki, damarları hafiften beliren erkekliğine baktın. Dudağını ısırdın. Dudağını ısırarak iki parmağını içeri sokmuştun. Kihyun, artık elinin içinde nabız gibi atan erkekliğini içinde hissetmeni istiyordu. Elini alıp içine dokunmuş parmaklarını ağzına aldı. Parmaklarını emerken erkekliğini içine itmişti. 

Aynı anda inlediniz.

"Oppacığından aldığın zevkle daha da güzelleşiyorsun bebeğim... Ne? Şirin sevgilim.. konuşamıyor musun?" kaşlarını kaldırıp bakıyordu sana. Zevkten kelimeleri unutmuştun. Sadece adını inledin. Kihyun tam kahkaha atacakken birden inlemişti. Kendini kasmanla duvarların iyiden iyiye sertleşmiş erkekliğini sardıkça sarıyordu.

Hareketlerini devam ettirirken inlemelerini dinliyordu. Birden daha sert darbeler başladı. İçindeki doğru nokta iyiden iyiye çığlık atmana sebep olunca daha da hızlandı. Hızı seni aştı, zihnin senden kaçtı. Sadece Kihyun'un yüksek nota inlemeleri ve içindeki sertliği vardı. Tekrarlayan yalvarmalarla Kihyun'a sarıldın. Koltukta kayıp duruyordunuz. Sen kahve masasına yatırdı.

 Sen sereserpe bir sergi halinde kıvranırken belinden sıkıca tutarak ritmini iyden iyiye hızlandırdı. Haykırıyordun artık. Narin elleri seni çok sıkı kavrıyordu belinden. Sert darbeleri arasında uçup gidecekmişsin gibi.

Gözlerin geriye devrilirken belin yay haline geldi. Zevkle çığılıklar atarken Kihyun'un erkekliği etrafında boşaldın. Kihyun devam ediyordu. Yay belin göğüslerini havalandırınca bir eli göğsünü kavradı. İyice yoğururken erkeksi bir kükreme ile son vuruşunu yaptı ve hırıltılarıyla kasılarak içinde boşaldı. Boşalırken o da kafasını geriye atmıştı. Bacaklarının arasında yükselen vücudu ve geriye attığı başı muhteşemdi. Bir ter damlası çenesinden göğsüne doğru süzülürken doğruldun ve öpücünle sildin. O an sana sıkıca sarıldı. Alnını öptü.

"Sen istediğim her şeysin, istediğim tek şeysin... seviyorum seni!" dedi. Gözleri hala kapalıydı.

"Sen de benim... de bu bu akşam tek bir kez olacak anlamına mı geliyor?"dedin. Seni kendinden uzaklaştırıp baktı yüzüne.

"Ben ne zaman seni tek seferle bıraktım?! Çabuk odaya!" çakma tsundere tavırlarına yalandan bir titremeyle tepki verdin. 

Popona inen hafif şaplakla odaya girdin.

**

Sizce bu smutun bir OST'u olsa, bu hangi Monsta X şarkısı olurdu?

Kazanan şarkının linkini medyaya ekleyeceğim. Bundan sonra tüm hikayelerin ostunu siz seçin. Ben koyayım :)

Sağlık, sadakat, huzur, sevgi ve macera dileklerimle,

D.

Monsta X - One Shots [Smut]Where stories live. Discover now