14. I.M. : "İstiyorum" (Bonus)

2.2K 46 1
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Büyükannesinin sizi tatlı tatlı basmasından sonra bir daha da cesaret edip onun odasında yakınlaşamamıştınız. Changkyun ile aranızdaki özel ilişkiden kimseye bahsetmemiştiniz. Siz onlara yemeğe gidince beraber bahçede yürüyordunuz, garaj yolunda basketbol onuyordunuz. Onlar size gelince de odanda veya bahçede takılıyordunuz. Her zaman yakın olduğunuz ve çoğu kez kedi köpek gibi atıştığınız için kimse sizi kontrol etme gereği duymuyordu.

Ailece ziyaretler dışında merkezde buluşuyordunuz. Yemek yemeye, oyun salonuna veya sahile gidiyordunuz. Beraber bisiklet sürmek, kütüphane ve müzelere gitmek gibi aslında zevkli olduğunu keşfettiğiniz kültürel aktiviteleriniz bile oluyordu.

***

Yine onların size yemeğe geldiği bir akşam babalarınız birlikte şarabı birazcık fazla kaçırınca,bahçenizdeki misafir evinde kalacaklardı. Halen bahçede sohbet sürerken Changkyun odana gelmişti. Sen makyajını çıkarmış, toniğini ve nemlendiricini sürmüştün. Gül esanslı ürünler kullanıyordun. Changkyun'un en sevdiği.

Changkyun sevgilin olarak odana ilk kez geliyordu. Etrafa hoş hoş, parlak ve çekinik bir merakla bakıyordu. Yatağından kalkıp makyaj masana yürüdü. Tarağını, az evvel çıkardığın kolyeni parmak uçlarıyla okşadı. Odanda dolanıp eşyaları sevgiyle, beğeniyle inceliyordu. Az evvel üzerinden çıkarıp da astığın elbisene baktı. Üzerindeyken o kadar güzel gözüken bu elbise şu an bomboştu.

"Sen, bir gün beni de bu elbise gibi çıkarıp kenara koyarsan, ben de böyle bomboş kalacağım güzelim. Sensizken hiçbir anlamım kalmayacak." dedi. Gözleri dolmuştu. Ama karizmasından taviz veremezdi. Sana arkasını dönüp askıdaki diğer eşyalarına baktı.

Sutyenini neden oraya asmıştın ki....

"Ellerim de bu sutyen gibi kalır, sen olmadan bomboş..." sana dönüp tişörtünün eteğinden içeri soktu ellerini. Göğüslerini kavradı. Göğüs uçlarını avuçlarına bastırdın. Changkyun'un gözleri birden açıldı ve yarı kapalı hale dönerken ağzı açıldı. Duraksamalı bir 'Oh' saldı ciğerlerinden. Bu kadar iyi hissettireceğini tahmin etmemişti. Dudaklarını ısırarak ona baktın. Tepkileri muhteşemdi. Beğenildiğini görmek çok hoşuna gidiyordu.

Tişörtünü çıkardın. Changkyun elleriyle ağzını kapatıp olduğu yerde sessiz sessiz tepindi. Gözleri göğüslerine kilitlenmişti. Sonra yine o havalı adama dönüştü ve yatağına oturdu. Seni de kucağına binmen için kendine çekti. Bir an kotu ereksiyonunu zorlayınca kalktı, düzeltip geri oturacaktı. Ama o ayağa kalkınca önünde diz çöktün. Fermuarını açtın, onu serbest bırakırken emmeye başlamıştın. Pantolonunu dizleri hizasına indirdin. Yatağa ittin onu. İç bacaklarını öptün. Her seferinde ereksiyonu seğiriyordu. Durup sertliğin ucunu ağzına aldın. Dayanabildiğin kadar emdin. Changkyun seni saçlarından tutarak yüzüne bakmanı sağladı.

"Bana ne istediğini söyle güzelim... sana ne istersen onu vereceğim." dedi.

"Seni..." dedin.

"Zaten sana ait olan şeyler sayılmaz." dedi. Bir nevi hem kölen hem efendindi.

"İçime girmeni, beni parçalara savrulana dek mutlu etmeni ve sonra bana sıkıca sarılıp bırakmamanı isterim. " dedin.

Dudakları dudaklarına sürtünüp teğet geçip giderken seni kaldırıp yatağa serdi. Kadınlığına birden girmek istese de o kadar pembe ve güzeldin ki eğilip öpmek istedi seni. Gül gibiydin sen. Öpücüğü içinde milyon kez yankılandı. Daha önce kimse seni yaprakların en içinden öpmemişti.

Sakince çarşafları sıkarken Changkyun'a yakalandın. Ellerini alıp omuzlarına koydu. Sakince kendisini içine doğrulttu ve başparmağı ile seni zevklendirirken içine girdi. İlk girmeye başladığında titredi. Gözleri geriye devriliyordu.

'Kahretsin... Çok sıkı!" dedi. Tüm varlığı senin verdiğin hisle sarsılırken sen de onun aldığı zevki izlerken tatmin oluyordun. Tamamen içeri girdiğinde ikinizin iyiliği için de biraz durması gerekti. Durup ikinizin birleştiği noktaya baktı. Bu içinde daha da nabız atmasına sebep oluyordu. O haldeyken tüm eliyle kadınlığını okşadı.

"Çok güzelsin (İsmin)... gül gibisin... Seni istiyorum güzelim." dedi. Hareket etme izni isterken bile sözleriyle çoktan beşinci orgazmı yaşatıyordu. Yattığın yerde hareket ettin. Sertliği etrafında gir çık hareketini devam ettirdin. Uzanıp göğüslerini okşadı. Sonra üzerine eğilp önce yavaş hareketlerle hızlanması için yalvarmanı sağladı. Hız en tatlı yerde yavaşlıyordu.

"Ah... bebeğimm hızlan.. lütfen!" dedin.

"Yalvarırken böyle olursan efendi köle fantezisine abone oluruz güzelim..." dedi. Hızlanırken sırıtmasıyla daha da yandın.

"Changkyun... klişe olmak istemiyorum ama beni parçalamanı istiyorum... orgazmı benden söküp al.. dayanamıyorum." diye itiraf ettin. O seksi kahkahası ardından ciddileşti ve bacaklarını karnına çektirdi. İki büklüm haline aldırmadan içine girmişti. Ellerini dizlerinin üstünde birleştirmiştin. Ne olursa olsun bırakma demişti sana.

Hızı öyle muhteşemdi ki. Sadece derin nefesler vererek tepkini ifade edebildin. Sessiz olmak önemliydi. Hızlandı... sert darbelerle devam ediyordu. Onu istemeden de olsa dizlerinle itiyordun. Kalçana sertçe vurdu ve seni yatakta ters çevirdi. Arkandan tekrar içine girdi. Bu kez sertliğinin yapısı içindeki zevk noktasını buldu. Orayı taciz edip duruyordu. Yüzünü yastığına gömdün ve yastığını ısırdın. Bacakların kasılıp titrese de Changkyun durmamıştı. Sen çileden çıkasıya,çarşafı paralayasıya kadar içine kenidini itip durdu. Orgazmın tüm vücudunu eltrik akımına kapılmış gibi titretirken kalçana vurduğu stratejik darbelerle kontrolünü kaybettin. Haykırışların cılız olsa da oradaydı. Sırtına tutunup sen orgazmı çifte katlayıp artık hissedemeyene kadar devam ettirdi. Ardından seni itip boşalmak için son hareketlerini eliyle tamamlıyordu. İçinde boşalmamak için bunu yapmak zorundaydı.

Dönüp onu ağzına aldın ve çevirip yatağına oturttun. Dizlerin tutmadığı için yere çöktün ve dilini ucunun etrafında döndürerek onu emdin. Tiremeye başladığında boşalacağını anlamıştın. Çıkarmadın ve ağzında kendini bırakmasını sağladın. En ucun senden tarafa bakan kısmı hassas noktasıydı. O senin hassasiyetini taciz ettiği gibi sen de onu oradan dilinle taciz ettin.

"Dur artık (ismin) dayanamıyorum." dedi. Dayanamaması lazımdı zaten. Sonra tüm vücudu iyiden kendinden geçip kriz geçiriyor gibi titremişti. Devam ettiğinde esas yoğun boşalmasını keşfettin. Ağlıyor numarası yapıp zorla ıkınan çocuklar gibi sesler çıkarmaya başlamıştı. Eli saçlarında,sırtı ise yay şeklindeydi. Bacaklarıyla kafanı sardı ve kasılı halde kaldı. Gevşediğinde bacaklarını aralayıp arasından çıktın. Changkyun'un işi cidden bitmişti. Kımıldayamıyor,toparlanamıyordu.

"Seni küçük kız... pelte oldum.. kavanoza koy beni." dedi.Yorgun gülümsemesinden öptün. O seni daha çok öptü karşılığında. Kendinizi temizledikten sonra sen tekrar geeliğini giydin. Changkyun'a bir pijama takımını verdin. En kızsal duranı. Ama onun içinde bile çok seksiydi. Yüzünü boynuna gömmeni sağlayacak bir pozisyonda sana sarılarak uyudu.

Uykusunda sayıklıyordu;

"Parçala beni (ismin).. hrrr"

**

Yazım hataları şart. Fırsat bulup düzenlemeleri yapıyorum.

Sizleri de çok seviyorum.

Sevgi ve macera dileklerimle,

D.

Monsta X - One Shots [Smut]Onde histórias criam vida. Descubra agora