8. Wonho : "Mahallede Gece Nöbeti" (Bonus)

2K 51 16
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Hoseok ve arkadaşlarıyla çok ama çok güzel bir akşamüstü geçirmiştin. Çocuklar seni sevip sayıyor, bir elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyorlardı. Bir klan gibiydiniz. Klanın kraliçesi haline getirilmiştin.

Hoseok,sen arkadaşlarına arkadaşlık, kardeşlik, ablalık hatta bazen annelik yaptıkça kurum kurum kurulup genişçe gülümsüyordu. Bazen de sanki bir sürü çocuğunuz varmış da sen otoriteyi çok başarılı kurmuşsun gibi değişik hayaller kuruyordu. Dış görünüşü ve tavırlarının aksine içten içe çılgınlarca domestik biriydi.

Aile babası kavramı çok hoşuna giderdi.

Sen böyle hoş oldukça Hoseok sana karşı -mümkünmüş gibi- daha da ateşli oluyordu. Mesela geçen haftaki gezinizde iki buçuk saatlik yolu sabredemeyeceği için çocukları önden mahalleye yollamış ve en yakın pansiyonda oda kiralamıştı. Seni o denli kendinden,ailesinden sayıyordu ki bazen yaptığı bu tarz uç hareketleri bile normal karşılayabiliyordun. Sana dokunurken gerçekten içi titrerdi.

Elini tuttuğu zaman,sana o kadar parlak bakardı ki....

Bazı akşamlar, sırf sabah kahvaltısında bulunabilmek için kalırdı. Elini tutup da uyurdu, kaşık pozisyonunda da, kaşık pozisyonunda niyeti bozulup geceni muhteşem performansıyla renklendirdikten sonra sen onun göğsüne yaslanmışken de. Hoşuna giden bir diğer yanı. Ev arkadaşlarının rahatsız olmaması için dikkatli ve bir ninja gibi sessiz olmasıydı. Bazen Hoseok'un da kahvaltıya katılacağını haber verdiğinde kahvaltıyı hazırlayıp balkondan geliyor mu diye bakarlar, Hoseok banyodan elini yüzünü yıkamış halde çıkınca da şaşırırlardı.

Bu galiba en önemli noktaydı,ev arkadaşların ve sevgilin arasında bir denge olabiliyordu. Ayrıca Hoseok'un arkadaşları Hyunwoo ve Kihyun da bazen gelip sizinle yemek yerlerdi. Hoseok bunun için az uğraşmamıştı. Aşıklar birbirlerine açılsın diye türlü organizasyona imza atmıştı.

Sen sabahki işinden çıkıp yemek yerdin,  bazen Hoseok ile markette dururdun, bazen eve geçerdiniz, sonra akşamki işine giderdin, Hoseok çıkışta seni alıp eve bırakırdı. Gündüz gelmiş olsa da olmasa da bazen gece de gözünün içine bakardı. Bazen öyle sarılır,öyle sevimli olur ve öyle başını döndürürdü ki gelsin diye ısrar ederdin. Bazen seni şaşırtır, 'Bu hafta çok sık kahvaltıya geldim. Beni sevdiklerini biliyorum ama evde rahat nefes almak isterler. Hem annemlerle de kahvaltı edeyim. Babam özlüyor beni sofrada.' derdi. Daha bir çağırasın gelirdi o zaman ama onu zorlamazdın. Başının üstünden öper, sen balkondan el sallayana kadar bekler ardından evine yollanırdı. O gece çok korkmuştun ama iyiki o ayyaş adam peşine takılmıştı. Bu sayede Hoseok'a sığınmıştın ve o seni korumuştu.

Fakat bir problem vardı.

Bir aydır. İsteseniz de görüşemiyordunuz. Ev arkadaşlarından birinin abisi bir buçuk belki de iki aylığına ziyarete gelmişti memleketten. Ve her ne kadar eve herkesin misafiri gelse de abi kişisinin gazabı ve eve nasıl bir rapor götüreceğinden çekindiğiniz için kız arkadaşlarınızı bile evde ağırlayamıyordunuz; olur da bir laf kaçarsa ağızlarından diye.

Hoseok ailesiyle yaşıyordu. Dev ailesiyle. İki büyükannesi de hayattaydı ve bakım gerektiriyorlardı bir miktar. Dolayısıyla sürekli evdelerdi. Çalıştığın kafelerden biri zaten minicikti, diğerinde ise yakalanırsan bu meslekî sabıkan için hiç de iyi olmazdı. Mahallenin kuytularında buluşan gençleri görüyordun.

Monsta X - One Shots [Smut]Where stories live. Discover now