34. Jooheon: "Arakçı Serçe"(Bonus)

1.1K 44 8
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Sarılıp uyuyalım.... mış!

Çok yoruldum..... muş!

Jooheon'ın rahatı görünce sertleşmeye başlaması seni her seferinde ürkütüyordu. Yatağın içinde yabancı bir cisim var gibi geliyordu sana. Sonra Jooheon, Jooheonlığını yapıp seni punduna getiriyor, sonuç olarak bitap düşüp uyuyordu.

Jooheon cidden yorgun olduğunda asla uyuyamazdı. Ilık süt, papatya çayı, sakin müzik, okyanus sesi, ninni, kitap okuma ve niceleri... hiçbiri işe yaramamıştı şimdiye dek. Taa ki sen, dolunay haftan öncesi,hormonal bir mania yaşayıp onun üstüne çöküp de yorgun olmasına rağmen onunla haykırarak boşaldıktan sonra kaşık pozisyonuna gelene dek. Üç saniye içerisinde uyuyakalmıştı. Deliksiz uyumuş, uyandığında ise sanki bir süredir düzenli uyu uyuyan sağlıklı bir birey gibi enerjik kalkmıştı.

***

Sen tam uyumak üzere mayışmıştın. Bu sebeple sadece uyumana izin versin istiyordun. Dirensen de onun yaramaz parmakları pijamanın lastiğinden içeri tatlı tatlı girdi.

Tüm eli pijamanın içindeyken parmakları kadınlığını,iptali imkansız bir uçuşa hazırlamaya başladı. Yüzü boynunda,tenine doğru nefesler verip tatlı aşk sözcükleri mırıldanırken gözlerini yumdun. Jooheon minik ama baştan çıkarıcı öpücükler bırakmaya başladığında kalçanı kaldırıp parmaklarını içine davet ettiğinde Jooheon sertliğini bacağına dayamış, hafifçe sürtünmeye başlamıştı. Hentailerde duyup duyup uyarıldığın inleme sesleri gibi sesler çıkarıyordu. Bilgisayar geçmişini kurcalamasını bu sebeple seviyordun.

Aegyo-inlemeleri arasında kulağına fısıldadı. "Sana her zamankinden çok ihtiyacım var.." dedi.

Ardından yavaşça pijamanı ve çamaşırını çıkardı sarı-beyaz desenli örtünün altında. Çıkarıp attı aşağı. Kendi çamaşırı zaten çoktan terk etmişti yatak sınırlarını. Üstünü çıkarırken sana yardım etti. Kaşık pozisyonunda, onun koluna kafanı koyarak Jooheon'ın elini aldın ve kendine dokundurdun. Sol yanağında onun kolundaki kasları hissediyorken saç elinin tadını çıkardın. Son durumu öğrenme için parmaklarını deliğine dek ilerletti.

"Benim sana her zamankinden çok ihtiyacım var ve sen her zamankinden çok ıslanmışsın... Bu gece sana romantik bir şekilde sahip olmak istiyorum serçem... " dedi yanağından öperken. Dudakları çeneni bulurken göğüs uçlarını yavaşça büküp uyarmaya devam etti. Dudakları boynuna ulaşınca çabucak bir hareketle arkandan ön girişine saldı kendini.

"Oh.... benim sıkı kavrayışlı serçem... çok ama çok güzelsin..." diye inledi. Tepkilerine bayılıyordu. İçine doğru vücudunun alt kısmını dalgalandırışını hissettikçe içindeki zevk artıyordu. Kasıklarının kalçana çarpışı ile sarısılıyordun ve onun inleyişlerini sağ kulağında senfoni gibi devam ediyordu. Sanki yeterince zevk vermiyormuşçasına bir de maharetli parmakları klitorisinle öeşgul oluyor,dairesel hareketlerle seni parçalarına ayırıp, birleştiriyor ve ardından sırf zevkine bir daha dağıtıyordu.

"Jooheon... bu harika... sen-ha-ri-ka-sın... OH!" darbeleriyle kesintiye uğrayan cümlelerin artık sadece 'Lütfen' e dönüşürken Jooheon romantizmi daha da sert hareketlere tercih eder hale gelmişti. Sen de öyle. Sen sağ dizini bükerek yatağa uzattın ve Jooheon'a daha net bir alan oluşturdun. Jooheon sağ baldırına abanarak belden aşağısını sihirli bir hızda ileri geri oynatarak duvarlarında eşsiz bir sürtünme oluşturuyor, seni adıyla inletiyordu.

Adının sadece ilk hecesini tekrar etmeye başlaman orgazma yakınlık dereceni ele veriyordu. Seksin seninle bu denli rahat oluşuna hayrandı Jooheon. Masa lambanın ışığı yüzünden duvarında Jooheon'ın kalçasını üzerinde oynatışlarını takip edebiliyordun. Elini uzatıp kavradın. Kalçasındaki kas hareketleri ile daha hızlı tırmandın zirveye.

Jooheon artık omzunu sertçe kavramış, seni yatak üzerinde hızlıca domaltmış ve tenin tene çarpma seslerini yükseltmiş halde adınla inleyerek, adını sayıklayarak ve yaptığınız işlemle ilgili sert derecede net ifadeler kullanarak boşaldı. Boşalmanız aynı anda gerçekleşirken de sana olan aşkını araya katarak tekrarladı.

"Sana, seni becermeye, sesinin her bir tonuna, poponun kasıklama çarpışına aşığım... Serçemmmm... JooJoo'n sana aşık... ah Tanrım! Nolursun beni asla bırakma Prenses..." deyiverdi birden.

Ona döndün.

"Seni bırakmak mı?" diye sordun.

"Geçen gece Shownu abinin adını inliyordun uykunda... " diye utana sıkıla üstü kapalı bir itirafta bulundu. "Ben de acaba dedim... bıktın mı benden? Ya da aklın mı çelindi?"

Ona uzanıp onu son derece seksi bir şekilde öptün. Yeniden sertleşmişti. Fakat şu an konuşuyorsunuz diye saklamaya çalışıyordu. Onu üzerine çektin. Kendine doğrultup kalçanı kaldırdın. İçine çekine çekine de olsa girdiğinde inlemeni koyuverdin.

"Shownu abi, çöpleri çıkarırken ödümü kopardığından beri, kabuslarımdaki kötü adamların hepsi onun suratını taşıyor... yanlış anlamışsın... nasıl inlediğime dikkat et bu kez... inlemelerimi ezberle.... AH LANET!! LEE JOOHEON! TANRIM KOCAMANSIN!" dedin. İçini dolduruşuna bayılıyordun. Ama her seferinde buna fangirllük yapman acayip olur diye tutuyordun dilini.

Üzerinde güzelce yerleşince Jooheon bir farklı darbe indirdi içine.

"Tutma içindekileri... özgüvenime bile orgazm yaşatıyorsun serçem... İşte böyle!"

**

Komşuların kapınıza dayanması VS Jooheon'ın performansı.

Hangisi daha mühim?

he he he...

Sağlık,huzur,sevgi ve macera dileklerimle,

D.

Monsta X - One Shots [Smut]Where stories live. Discover now