13. Jooheon : "Balım" (Bonus)

1.9K 49 1
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

Jooheon bir gece odanın balkonuna tırmanmıştı. Müstakil evinizin en sevdiğin yanı bu balkondu. Gökyüzünü öyle bir açıyla görüyordun ki sanki yıldızlar bahçenizde yetişiyor gibiydi.

Jooheon yaz tatili için ailesyle büyükannesinin memleketine gitmişti. Sen de girdiğin bir yaz bunalımı yüzünden birkaç kilo almıştın. Kendini kötü hissediyor, Jooheon gelmesin istemiyordun. Gelirse bu halini görüp beğenmeyebilirdi. Senden ayrılmayı isterdi belki. Belki de zaten birileri vardı oralarda.

Bal gibi biliyordun. Senin 'balın' asla öyle birşey yapmazdı. Ama için içini yiyor, öyle oldukça da sen yiyordun. İştahını ne açtığını bilmiyordun ama canın genelde şu çikolatalı barlardan çekiyordu. Çok da yemiyordun aslında. Sadece bu barlardan tüketiyordun. Ama fazlaca.

***

Jooheon seni çok özlemişti. Sesini duymak yetmiyordu. Görüntülü konuşmak istiyordu. Devasa ayıcığına sarılarak açıyordun görüntülü konuşmayı. Bu hallerin şirin olsa da Jooheon biraz da senin tenini özlemişti. Nazlı nazlı son saniyeye kadar itiraz edip, ilk postadan sonra hadi bi daha diyerek onu baştan çıkarmanı özlemişti. Çapkın bakışlarınla 'Hadi' diyen sen değilmişsin gibi onca inlemeden sonra utangaç utangaç göğsüne saklanmanı özlemişti. Sana ne istediğini, neyi istediğini söyletmeyi ve sonrasında bakışlarınız birleşince içindeki pençeli kediyi ortaya çıkarmayı özlemişti.

Sevişmeyi ve içinde olmayı... bu kadar basitti işte.

En azından sabredebilmek için bir frikik vermeni beklemişti tüm yaz. Vücudunun herhangi bir yerinden bir görsel. Seni düşünürken kendine dokunmak bile idare edecekti onu: çünkü döndüğünde sen kollarında olacaktın. Ama o lanet ayıcığı sana neden aldığını sorgulamıştı tüm yaz. Tüm konuşmalarda ayıya sarılıp kendini gizlemiştin. Bir keresinde sen dalıp ayağa kalktığında kalçanın dolgunlaştığını görebilmişti sadece. O görüntü yüzünden sabaha kadar posta posta kendinden geçmişti. Ne harika olmuştun o yokken!

Senin bir sıkıntın olduğunu keşfedince arkadaşını aramış ve durumu öğrenmişti. Arkadaşına rüşvet verip bir boydan fotoğrafını çektirmişti. Arkadaşın rüşveti alsa da gerçeği sunmanın bin yolu olduğunu bildiğinden, sana seksi bir elbise giydirdiğinde çekmişti fotoğrafını. Deneme kabinine seni sokmuş, güya arkadan önden elbisenin nasıl durduğunu gör diye çekmişti seni. Jooheon aldığın o yedi kilo için bayram etmişti. Sen mükemmelleşmiştin ona göre. Arkadaşına o elbiseyi alsın diye para bile yollamıştı. Senin içine sen o elbisenin içindeyken girmek istemişti.

***

Sen bunalım bunalım şarkılar dinlerken birden hoparlörün bluetooth ile başka bir cihaza bağlandı. Jooheon'ın her yanına gelişinde mırıldandığı bir şarkı başlamıştı. Gülümsedin. Sonra sen bu paspal haldeyken Jooheon'ı görmeye hazır olmadığını hatırlayıp saklanmak istedin. Ama Jooheon balkon kapından içeri siyah beyaz eşofmanlarıyla girdi. Sonra yavaşça o lanet ayıcığına yöneldi. İçinden o elbiseyi çıkarıp sana verdi.

Arkadaşına bu organizasyon için ne rüşvet verdiğini merak etmiştin.

Sen ağlamak üzereydin. Sana yaklaşıp yüzünü kavradı. Hiç öpmediği kadar ateşli öptü seni. Tenin, kokun... saçlarının duruşu. Aldığın nefes bile sertleşmesine sebep oluyordu. Afrodit olmuştun. Hızlıca şortunu çıkardı. Tişörtünü de. Eşofmanın altından kurtulmuştu ama üstün bir kolu kalmıştı öylece. Seninle normal hasret giderme seansı olsun istiyordu aslında. Ama senin ruh haline bunun daha iyi geleceğini düşündü. İşine de geliyordu böylesi. Sertliğini çamaşırının üstünden sana bastırdı. Girdiğin panik halinden çıkamadan inlemeyi koyuverdin kulağına doğru. Elbise hala elindeydi. Elleri kalçanı bulup seni kendine çekti. Kulağına eğilip yalvardı.

Monsta X - One Shots [Smut]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang