12. Hyungwon : "Duygu Güncellemesi" (Bonus) + [İSTEK]

1.7K 53 3
                                    

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)
**

Sen ne yaptın böyle?

Bir canavar yarattın! En arsızından hem de!

Hyungwon, bölümün birincisi, sen de ikincisisin... fakat bu gidişle sondan birinci ve ikinci olacaktınız.

Ne zaman ders çalışmak için bir araya gelseniz ya sevişiyordunuz ya da birlikte oluyordunuz. Hyungwon'un en büyük fantezisi senin ciddiyetle derse odaklanmandı. Gözlüklerine ayrı hayrandı. Sadece okurken takıyordun ama Hyungwon hep tak istiyordu.

Hyungwon'un ateşiyle harmanlanan ateşinin yakıp kül ettiği ders çalışma girişimlerini hayata döndürmek için önce senin evine taşımıştınız bu ders randevularınızı. Olmuyordu. Hatta sana senin yatağında sahip olmak Hyungwon'a ayrı bir zevk vermeye başlamıştı. Sana has bir yerdi ve sadece Hyungwon bu gizli mabete girebilirdi... tıpkı senin için gibiydi burası da.

Sonra baktınız olmuyor, kütüphanede karar kıldınız. Bu sefer de Hyungwon'un aklına bir fantezi geldi. Sessizlik, kütüphanenin en hassas kuralıydı. Hyungwon, sen üst raftan bir ciltli kitaba uzanırken elini eteğinin altına, çamaşırının içine soktu, soğuk parmakları zevk düğmenin üstünde dairesel ve dikine hareketlerle sürtündükçe rafa abandın. Yüzünü kendine çevirip diğer elinin uzun işaret parmağıyla sana 'sessiz ol' işareti yaptı.

"Yoksa elimi çekerim..." dedi. Sonra işaret parmağını dudakların arasına koydu. Kışkırma olsun diye parmağını emmiştin. Sessiz bir fısıltıyla gözleri parmağına sıkı sıkıya sarılı dudaklarına ciddi bir ifadeyle kilitlenmişti. Kaşları çatık duruyordu. Uyarıldığının işaretiydi çatık kaşları. Sen de elini pantolonu içine daldırdıp sertliğinin ucunu kemer hizasından çıkardın. Baş parmağın ile en ucun altını ovmaya başladın hafifçe. Zevk ile irkildikçe birbirinize sus diyordunuz. Hyungwon dikkatle önce bir daha sonra iki parmağını içeri itti ve seni acımasız bir hızla mutlu etmeye başladı. Rafları devirmek, üstüne çıkıp Hyungwon'un tüm ihtişamını içine kabul etmek istiyordun. Elinin hızı ve açısı yeterince iyi değildi. Onun ve kendinin çamaşırlarınızı hemen düzeltilir derecede indirdin. Arkanı Hyungwon'a uzattığında sana kütüphanede olduğunuzu hatırlattı. Sen tam toparlanacakken içine girdi. Öyle bir doldurmuştu ki seni!

Ama zevkine varamadan kütüphane sorumlusunun topuklularının sesi gelince hemen toparlandınız. Ondan sonra gözü hep üstünüzde olunca ders çalışma mekanınız burası oldu.

***

Problem şuydu; Hyungwon ders esnasında da seni arzuluyordu.

Defterine kurşun kalem ile ikinizin edepsiz hallerini çöp adamlarla çiziyordu. Sonra kimse görmeden siliyordu. Grup çalışmalarında sana doğru eğilip imalı imalı;

"Grup olmaz ama ikimiz olalım... öğle yemeğinde birbirimizi yiyelim?" diyip durur ve ısrar ederdi. Genelde istediğini alırdı. Ama aşkböceği halinden tsudereye geçiş yapar, tüm mantığını bertaraf edip duygularını köpürtürdü. Konu sevişmeye falan gelince manipülasyon kralıydı.

Bir keresinde ders esnasında amfinin en arka sırasında oturmanızdan faydalanarak kapalı kutu ofise benzeyen amfi sırasının altına girip sana dudaklarını ve dilini sunmuştu. Sonuç olarak ilk arada kampüse yakın ağaçlığa park edip arabada sevişmiştiniz. İntikam için ertesi gün aynı şeyi sen yapınca hiç istifini bozmamış ve sakince ışık düğmesine uzanıp arka sıraya vuran ışıkları iyice kısmıştı. Manzaran harikaydı;

Dersin bitiminden beş saniye önce Hyungwon bitmiş ve itiraf etmişti.

"Bu cidden kötü bir fikirdi sanırım. Ya avazım çıktığı kadar adını haykıracağımı ya da kendimi tutmaktan bayılacağımı sandım... en iyi oralı burada yapmak zorunda mıydın?"

Gardı inmiş ve tükenmiş Hyungwon... favorin.

***

Bir akşam blok dersten çıktığınızda Hyungwon sınıta oturmaya devam etti. Bazı bazı çok yorgun olunca öylece kafasını yaslama gereği duyardı. Sen de onu beklerken omuzlarına veya başına masaj yapardın. Ona iyi gelirdi.

Bu kez seni oturtup gidip amfinin kapısını kapattı. Normalde ya ders varsa ya da sınıf kilitliyse kapılar kapalı olurdu. Yağmur bastırınca eski okul binasının şalterleri yine atmıştı. Kampüs içi sokak lambaları içerisini loş bir halde aydınlatırken Hyungwon seni oturduğu sıranın masa kısmına oturttu. Yavaşça poponu masanın ucuna dek kaydırdı. Çamaşırını çıkarıp çantasına attı. Bacaklarını amfide oturduğu oturak bölümünün sırt dayama bölgesine koyduğunda jinekolog koltuğunda gibi bir pozisyona gelmiştin. Eğilip zevk butonuna üfledi. İçine doğru bir daha üfledi. Sen kalçanı kaldırıp dudaklarına ulaşmak isteyince tek eliyle seni sabitledi masaya. Ellerini geriye yaslayarak onu izledin.

Bacaklarını omuzlarına koyarak dilini boydan boya kadınlığında gezdirdi. Zevk butonunu yakalayan dudakları onu emiyor ve çekiştiriyordu. Bir kolunu bacaklarına dolayarak elini karnına koydu. Diğer eli ile aşağıda kendini sana hazırlıyordu yavaşça. Dilini içinde kıpırdattığında Ona gizli gizli yalvardın:

"Hyungwon, doldur beni sevgilim..."

O ise sadece sırıttı ve devam etmek istedi. Ama sen biraz daha dayanamazdın. Bacaklarını birbirine sıkıştırsan da yüzü ve dudakları hala hassasiyetini uyarmaya devam ediyordu. Bir an sonra onu ittin. Masadan kucağına indirdin kendini. Nefes nefese ve sırıtan çapkın hali son damla olmuştu. Yavaşça kalkıp kendisini içine doğrulmasına izin verdin ve dudaklarını emerken hızla içine girmesini sağladın. Hngwon ile eş zamanlı inlemeniz sizi daha da tahrik etti ve senin üstünde hareket etmeni bekleyemeyen Hyungwon kalçalarıma tutunum seni üzerinde hareket ettirdi. Sen oturup kalktıkça çıkardığı nidalar daha seksi ve vahşi gelmeye başlıyordu. Seni kucaklayıp sıraya yatırdı. Bir bacağını göğsüne yaslayıp o bacağın bitimine elini dayadı ve diğer eliyle de omzunu tuttu. Kontrolsüzce içine girip çıkıyor ve kendi göğüslerini sıkarak Hyungwon'un adını sayıklamandan drin bir haz duyuyordu.

"Güzelim ben..."

"Sadece devam et...."

Biraz daha devam ettikten sonra bacağını yana bırakıp kalçalarını iki eliyle kavradı ve son bir sert darbe ile kendini bıraktı. Senin için biraz daha devam edecek gibi olduysa da sen de ona eşlik ettin. Son virajda baş parmağını seni tırnaklarınla sırayı çizdirecek kadar zevk alabilmen çiin eklemişti. Boşalma sonrası,her seferinde olduğu gibi seni kaldırıp masada oturur hale getirip sana sarıldı. Artçı irkilmeler geçene dek öylece kalmıştınız.

***

Çöpünü köşedeki çöpe atıp döndüğünde üstünü düzeltmekte olan sana bakarak gülümsedi.

"Evrende senden daha uyumlu olduğum kimse olmadığına eminim.... Bence biz şu okulu hemen bitirelim... "

"Haklısın da o niye?" Beline sarılmana izin verdi ve saçlarını iki eliyle okşadı. Sonra gözlerine baktığında elektrikler gelmişti. Yavaş yavaş yanmaya başlayan floresan lambalara baktı bir an. Sonra gözlerine baktığında kuracağı cümleyi o söylemeden kalbinde hissetmiştin.

"Çünkü eşim olarak beni aydınlatman için can atıyorum."

**

Gecenin bombasını saldım gidiyorum.

Sizleri de çok seviyorum.
Sağlık, sevgi ve sadakat dileklerimle,
D.

Monsta X - One Shots [Smut]Where stories live. Discover now