Monsta X - One Shots [Smut]

36. Wonho : "Arkadaşım/Aşkım" (Bonus)

'Bonus' hikayeler Monsta X fluff Oneshot kitabındaki oneshotların bir nevi devamı niteliktedir.

İyi okumalar :)

**

"Öpüşüp koklaştığımız yeter, o lapa bitecek Seokkie Bey!" dedin. Dudaklarını büzüp sana baktı.

"Ne demek 'yeter'... Senelerce sabrettim,tam sonunda---" lafı hapşırıkla bölününce şapşal gülümsemesiyle baktı sana. "HA! Anladım..."

"Kesin ben de senden şifayı kaptım... eh be Seokkie... tam zamanıydı yani öpmenin.." dedin. Aklın bir hafta sonraki final haftandaydı. Zaten programının gerisindeydin.

Lapasını keyifle yerken şımarık şımarık omuz silkti. Duygusal yaşı beş olan biriyle sevgili olursan bu sapıklık sayılır mıydı acaba? O lapasını bitirirken sen de onu izliyordun. KAşık tutmayı yeni keşfetmiş bebekler gibi kaseye dikkatle bakarak yiyordu. Onu izlediğini fark edince utanarak gülümsedi. Bu nadir gülümseme şeklinin hayranıydın. 'Utangaç bir Hoseok'....

Pijamasının bile üstünden fark edilen kaslarını inceledin. Onlarsız da en yakışıklı erkek oydu ama onlarla da bir ayrı hoştu. Hala onu izlediğini anlayınca bir kaşık lapayı ağzına tıktı. "Sen de ye,sevgilim yaptı..." dedi. 'sevgilim' kelimesi cana geldi o telaffuz ederken. Onun sesinin şıkırtısına köle oldu.

"Zorla beni de hasta edeceksin,kararlısın sen..." dedin şakadan kızarak. Dudak büktü.

"Ben de sana bakarım!" dedi. O an hapşırdın. Şifayı çoktan kapmıştın galiba. Hoseok bir an dertle iç çekti üstündeki ona ait mor tişörte bakarak. Bulaşıklarını lavaboya koymak için kalkıp arkasını dönerken mırıldandı.

"Vay arkadaş,benden önce tişörtüm sarmıştı sevgilimi,şimde de benden önce mikroplarım içine girmiş... adaletin bu mu dünya..." dedi. Kıkırdadın. Sonra lavaboya dönükken sana seslendi. "Börülcem! bak ne yapabiliyorum!"

"Arkan dönük Seokkie... göremedim."

"Arkamdan yapıyorum çünkü!" dedi.

"Anlamadım..." dedin. Sonra o kendi poposunu avuçlayarak konuştu.

"Buraya bak,buraya." dedi ve popo kaslarını ayrı ayrı oynattı.

Bilerek yapıyordu. Eskiden beri bunu bilerek,ne yaptığının bilincinde bir şekilde yapıyordu.

"Hani sen popoma bakmaya bayılıyormuşsun ya... senin için öğrendim bunu."

"Hoseok... sarhoşken yumurtladığım şeyleri unutmamak konusundaki yeteneklerin yeterliydi,niye zahmet ettin ki?" dedin. Kahkaha attı.

***

Bir keresinde yine onun mutfağında oturmuş, soju içiyordunuz. Sana bir erkekleyken nasıl içmen gerektiğini anlatıyordu. Yani bahanesi buydu. Düşündüğünde,bugünkü bilgiler ışığında,belli ki senden laf almaya çalışıyordu.

Alkol tüm kötülüklerin anasıydı. Hoseok da yancısı olmaya oynuyordu bazen. O gece Hoseok bilmeden yine mutfak lavabosuna dönünce ayağa kalktın. Sendeleyerek yanına gittin. Birden iki elinle poposunun iki yarısını da avuçlayarak haykırdın.

"Hosseokkieyah! Popona bayılıyoğrum! Gerçekten bak! Topçik topçik. Bak bu bir topçik,bu iki topçik.. oha taş gibi... Çok şirin yaa.. yerim bunları beğn!! Isırim mi Seokkiee??"

***

"Isırim mi Seokkieee?!" Hoseok seni taklit ederek ve omuzlarını oynatarak söyledi bunu. Bulaşıklarını duruluyordu. İşi bitip de sana doğru döndüğünde birden karşısında belirdin. Ürktü.