mposine ✿ liskook

8

Kağıdı duvara asıp gülümsedi. "İşte oldu."

"Sen." Dedi Jungkook eve girerken. Saçı başı dağılmıştı. "Sen manyaksın."

"Çok zorluk çekmeyeceğim desene." Jungkook korkuyla kıza döndü. "Bir de yakınlaşmayacaklar yazdı oraya. Senin yakınlaşan hayata son veriyor."

"Bundan sonra benimle düzgün konuşacaksın değil mi?" Kafasını salladı Jungkook. "Canımı seviyorum."

"Eveeet..." dedi Lisa elindeki kitabı Jungkook'a verirken. "Al bakalım."

"Ne bu?"

"Kitap, gerizekalı." Kafasını salladı. "Biliyorum. Hayvan Çiftliği ne alaka?"

"Çocuk kitabı değil. Oku, seveceksin." Jungkook derin bir nefes verdi. "Anlamıyorsun sanırım. Ben kitap okumayı sevmiyorum."

"Denemeden öğrenemezsin."

"Denedim de söylüyorum." Odasına yürümeye başladı kız. "Denemişsindir, sekiz yaşında falan." Doğru tahmin etmesi üzerine bir kitaba bir de kıza baktı. "Sen beni camdan sarkıttın be! Seni niye dinleyeyim!"

"YİNE MI SARKITAYIM!"

"Ne güzel bir kitap." Yıllardır hiç açmadığı kitabı açıp yazılara baktı. Vay be, insanlar üşenmeden yazıyordu bu kadar şeyi.

"Bu arada!" Diye bağırdı odasından. "Kaçta yemek yersin?" Jungkook düşündü.

"Ne zaman acıkırsam?"

"Sen yürüyen ölüsün." Ne dese hakaret yiyordu.

"Yemek saati de koy tamam mı? Hatta uyuma saattir de koy. Tuvaletimizi de saatle yapalım."

"Yakında bana, 'aslında bu çok akıllıca bir fikrimiz.' diyeceksin."

Jungkook ofladı. Böyle yaşamak hiç iç açıcı gelmiyordu.

Lisa ise kafayı yemek üzereydi, bu kadar dağınık ve sorumsuz biri nasıl olurda şimdiye kadar hayatta kalmıştı!

Aradan sessiz bir kaç saat geçti. Lisa bütün eşyalarını yerleştirmenin sevinciyle ayağa kalkıp gülümsedi. O sırada büyük bir müzik sesi yankılandı.

Lisa saatler sonra odasından çıkıp ne olduğunu anlamak için salona geldi. Jungkook'ta siyah kapılı odadan çıkıp Lisa'nın bu şaşkınlığını izlemeye başladı.

"Kızlardan geliyor." Dedi duvara yaslanırken. "Neden bu kadar sesli dinlersiniz ki?" Kapıya yürüdü. "Boşuna uğraşma. Onları durduramazsın."

Lisa bir kaç dakika sonra tekrar geldiğinde ses kesilmişti. Jungkook korkuyla odasından çıkıp kıza sesi duymaya çalıştı. Lisa gülümseyerek odasına yürürken Jungkook kızın gidişine baktı. "ONLARI ÖLDÜRDÜN MÜ?"

"Hayır, sadece beklemediğim bir şekilde iyi anlaştık." Jungkook bu kızla birlikteyken artık şaşırmaması gerektiğini düşündü.

"Onlarla nasıl iyi anlaştın? Sen asosyal değil misin?"

"Arkadaş olduk demedim, iyi anlaştık dedim." Jungkook derin bir nefes verdi. "Oh, iyi."

"Ne yani? Arkadaş olamaz mıyım sence ben?"

"Ne? Hayır öyle bir şey söylemedim."

"Biliyor musun? Benim bütün arkadaşlarım kitaplar. Ama senin öyle değil."

"Kitap okumamama bir şey diyemezsin!"

"Benim asosyalliğim hakkında konu açıyorsun sürekli!"

"Tamam sus! Sesin çok cırtlak." Omzunu silkti. "Ben ders çalışacağım. Sakın rahatsız etme." Kafasını salladı. "Tamam, ne zamana kadar?"

"Gece 4." Gözlerini pörtletti Jungkook. "Ne?"

"Bir şeyi başarmak istiyorsan çok çalışmak zorundasın." Jungkook ne demek olduğunu anlamamıştı ama kafasını salladı.

"İyi." Derin bir nefes verdi. Demek kız bu yüzden çok başarılıydı. Sorgulamadı.