20

16K 1.3K 455
                                    


"Gerçekten şu an ne yapıyoruz?" Kapıyı açmaya çalışan Chaeyoug'a söylendi Jisoo. "Ekmek yapıyoruz. Kapı açıyorum burda!"

"Tamam, aşağı da oturuyorlar." Diyerek geldi Lisa. "Harikasın."  

Chaeyoung sonunda kapıyı açtığında heyecanla ayağ kalktı. "TEL TOKA KURBAN OLAYIM SANA!"

"Siktir hadi." Diye ittirdi kızı içeri Soo. Hepsi içeri girerken, Jennie marketten 4 won'a aldıkları pembe ve mavi boyaları çıkarttı.

"Saçlarına tam oturacağını nerden biliyorsun?" Diye sordu Lisa. "Bunlar kumrallar. Yüzde iki yüz oturur."

"Dandik boya aldın, belli olmaz."

"Dandikse dandik. Kuaför müyüz biz? Rezil olsunlar diye aldık zaten." Lisa kafasını salladı. "İşe yararsa yakın bir zaman da Jungkook'a da deneyeceğim."

"Güzel fikir. Ben de Chaeyoung'a mi denesem?" Jisoo'nun sözüyle Chae yutkundu. "Aman aman."

"Koy koy boyaları koy!" Jennie şampuanları alıp içlerine doldurmaya başladı. "Kime ne gelirse artık."

"Kızım elini korkak alıştırmasana! Dök hepsini!" Chae birden kutuyu boşalttığında, Lisa gülmeye başladı.

"Keşke bütün boyaları karıştırıp sıçmık rengi oluşturdaydık." Dedi Jennie. 

"Bitti kutu bitti." Jisoo biten kutuyu alıp poşete geri koydu. "Ah, ah. Sıçtım ben de sizin yüzünüzden."

"Bitti mi bitti mi?" Lisa şampuan kutusunun içine baktı. "Duş alacaklarını nerden biliyorsunuz?" Diye bir soru yönelttiğinde Chae yüzünü buruşturdu. "Duş alacaklarını mı nerden biliyoruz? Sence almıyorlarsa, bu büyük bir sorun değil mi?"  

"Değil inan bana değil. Jungkook'tan biliyorum. Bir süre tuhaf geliyor, ama alışıyorsun."

"Bu çocuklar titiz çocuklar. Ayakkabısına çabur gelse feryadı koparıyorlar. Tabi duş alcaklar."

"Harika, şimdi burda oturup duş alıp almadıklarını konuşalım, hatta çağırayım onlarda gelsin." Chae'nin alaylı cümlesi üzerine kapıya yürüdüler.
Hepsi hızla çıkıp kapıyı kapattı.

"Bunun bu kadar kolay olmasını beklemiyordum."

"Çünkü planı ben yaptım aptallar." Jen gülümsedi. "Şimdi görün, her şey çok güzel gidecek."

"Bitti mi yani? Ders çalışacağım." Chae sinirle Lisa'ya vurdu. "Git hadi!"

Karşı daireye girip kapıyı kapattı.

"Kızlar kızlar!" Kızlar tam merdivenden dairelerine çıkıyorlardı ki,  Jungkook onları durdurdu. "Lisa'yı görüdünüz mü?"

"Ha evet, Miami'deki evinde oturuyor."

"Ha?"

"EVİNDE GERİZEKALI! AYNI EVDE YAŞIYORSUNUZ!"

"Sağolun!" Ayakkabılarını fırlatırcasına çıkarıp anahtarını deliğe soktu. İçeri girip çilek kokusunu takip etti. Odasındaydı, tabiki.

"Lisa!"

"Efendim?"

"Girebilir miyim?"

"Hayır." Derin bir nefes verdi. "Aramız bozuk mu?"

"Hoseok biliyor mu?"

Sustu bir kaç dakika. "Evet."

"Bozuk." Jungkook ofladı. "Lisa, benim suçum ne şimdi?"

"Konu hakkında gülüşüp dalga geçtiniz!" Diye bağırdı. Ama o kadar da salladığı yoktu Jungkook. Şu an ondan önemli olan dersleri vardı.

"Ağlasa mıydık?" Dedi.

"Geberseydiniz." Diye mırıldandı sinirle. "Niye bunu bu kadar taktın ki Lisa?"

"Çünkü Hoseok biliyor." Jungkook derin bir nefes aldı.

Elbette, Hoseok'un bilmesi onu rahatsız ediyordu.

"Tamam, tamam bütün konuşmaları kestireceğim. Konu hakkında bir daha bir şey duymayacağız, tamam mı?"

"Zaten öyle olması gerekiyor, bir zahmet yap." Jungkook sinirle yüzünü sıvazladı. Dün sabah banyoda onunla flört ederken şimdi onu takmıyordu bile. Nasıl olurda bu kızın tuzağındayken her seferinde kanıyordu anlamış değildi.

"İyi." Dedi sinirle. "Ben de endişelendim geldim, yanlış yapmışım."

"Evet, yanlış yapmışsın sanırım."

Jungkook tam yürüyecekken durdu.

"Ne dedin sen?"

Kız yatağından kalkıp kapıya yürüdü. Odasından çıkıp çocuğun önünde durdu.

"Jungkook, ben senin bildiğin kızlardan değilim." Güldü Jungkook. Ne klişe bir laftı, değil mi?

"Ben her türlü kızı bilirim." Dedi.

"İşte bu." Dedi Lisa sinirle. "Senin ve arkadaşlarının bu iğrenç zihniyeti! Sorunun ne olduğunu buldum!"

"Ne diyorsun?"

"Yıllar sonra ilk defa Hoseok dışında arkadaşlarım oluyor, ve ben arkadaş edinmeye çalışınca yavşıyor mu oluyorum?" Jungkook duraksadı. Saçını yıkamasından bahsediyor olmalıydı.

"Taehyung ve Jimin'in konu hakkında neler söylediğini tahmin edebiliyorum. Çünkü 19 senelik hayatımda hayal edemeyeceğin insan tipi gördüm. Ve hayır, senin gibi onlarla yatmadım Jungkook." Jungkook şu an ne hissettiğini tam kestiremiyorum. Üzülüyordu, hatta paramparça oluyordu ama haklı olduğunu kabul etmek istemezcesine de sinirliydi.

"Orda yakınlaştığımız için sana kızmayacaktım, sadece kurallara daha sıkı uymamız gerekecekti. Ama arkadaşlarının buraya taşındığımdan beri sürekli yüzüme bakıp senin elde etmen gereken bir eşyaymışım gibi davrandıkları için, ve bunu da dalgaya vurup aralarında yaydıkları için, üzgünüm Jungkook ama kurallara yeni bir kural getireceğiz." Jungkook ağzını açmamak için dudaklarını birbirine bastırıp kafasını kurallar kağıdına çevirdi.

"Okulda, birbirimizi tanıdığımızı belli etmeyeceğiz. Birlikte yaşadığımızı biri öğrenirse, ben burdan taşınırım Jungkook." Hassiktir.

"Ne?"

"Artık bazı şeylerin yerine oturması gerekiyor Jungkook."

"Kızlar yüzünden mi? Onlarla mı konuştun?"

"Bak sadece," derin bir nefes verdi. "Ben senden hoşlanmıyorum Jungkook. Ya da seninle yatmak falan istemiyorum. Yakışıklı genç bir delikanlısın, ama sana o gözle bakmıyorum."

Kelimeler kulaklarında bir bir yankılanırken, Lisa yutkundu. "Eğer arkadaş bile olamayacaksak konuşmasak daha iyi."

Jungkook yutkundu.

"Bende sana o gözle bakmıyorum zaten." Güldü mahçupça. "Biliyorsun, sana saygım sonsuz." Elini uzattı kıza. "Arkadaşız değil mi?"

Lisa çocuğun ciddiyetini ölçmek için ona baktı. "Hiç bir şey yaşanmamış gibi yapabilecek misin?"

"Bilmem, denerim." Elini sıktı çocuğun.

"Anlaştık, değil mi?"

"Tamam, arkadaşım. Anlaştık." İkiside bir kaç dakika boyunca elini ayırmadı.

"Bu iş zor olacak gibi." Diye mırıldandı Jungkook ellerine bakarken. "Biliyor musun?" Dedi Lisa da gözlerini ellerine kilitlerken. "Az önce sözlediklerimi tutmuyor belli ama, sanırım ilk defa haklısın."

mposine  ✿ liskookWhere stories live. Discover now