25

14.7K 1.3K 637
                                    


"Jeon Jungkook'la ev arkadaşı olduğun doğru mu?" Lisa ağzındaki kahveyi zor yuttu.

Kuralı kaldırdığı gibi yaymış mıydı bir de?

"Ha?" 

"Beni anlayabiliyorsun değil mi? Korece? Korecen var değil mi?" Korece bir şekilde suratına bağıran kıza baktı.

Lütfen Jungkook bu salakla yatmış olmasın,
Lütfen Jungkook bu salakla yatmış olmasın,
Lütfen Jungkook bu salakla yatmış olmasın,
Lütfen Jungkook bu salakla yatmış olmasın,
Lütfen Jungkook bu salakla yatmış olmasın,

"Bağırma, seni anlıyorum." Dedi Lisa kızı susturdu. "Eheh," kızın kıkırdamasına sahte bir gülücük kondurdu yüzüne.

"O zaman ona ondan hoşlandığımı söyler misin? Aynı evde yaşıyorsunuz ya, bana yardım edersin bence?" Lisa kafasını salladı. "Söylerim, söylerim de... Benim şu an kütüphanede olmam gerekiyordu biliyor musun?"

"Zaten kütüphanedeyiz." Lisa etrafına bakındı.

Neden tanrı ona yalan söyleyebilme özelliği vermemişti ki?

"Başka. Başka bir kütüphane." Kız kafasını salladı. "Bana yardım edeceksin değil mi?"

"Korecem yetmez, sana iyi şanslar." Eşyalarını topladı bozla. "Jungkook'a söylemeyi unutma!"

"Adın neydi?" Dedi arka arkaya yürürken.

"Su-" Lisa elini şıklattı. "Tamamdır hemen gidip söylerim!"

"Ama adımı-"

"Görüşürüz!" Kütüphaneden çıktı. Ofladı sinirle. "Merhaba?" Sağını döndü. "Jungkook'la aynı evde mi kalıyorsun?"

Lisa yüzünü buruşturdu.

"TANRIM NEDEN!"

"Hey Lisa!" Kızların arkasından ona seslenmesini duymadan sinirli sinirli Hoseok'un yanına yürüdü. Şansın bu kadarı ki, apartmanın IQ seviyesini düşüren herkes oradaydı.

"Prenses? Ne bu sinir?" Hoseok'un yanına oturup çocuğun omzuna koydu kafasını. Ellerini göğsünde birleştirip dudaklarını büzdü. Bu sinirinin geçmesini bekleme süresiydi.

Hoseok güldü.

"Ne oluyor şu an ona?" Diye sordu Taehyung. "Şunların tipe bakın, çok tatlılar." Diye mırıldandı Jimin.

"Şu an çok sinirli." Dedi Hoseok. Jungkook telefonunu çıkarıp İnstagram'a girdi.

Kalkıp giderdi ama, ilk okulda da değillerdi.

Lisa derin bir nefes verip kafasını omzundan kaldırdı. "JUNGKOOOOOOK!"

Jungkook korkuyla zorladığında telefon elinden sıçradı.

Namjoon hızla telefonu tutmak için atıldı ama bu çok kötü bir karardı.

Sandalyeye takılıp yere düştü, telefonda üstüne durdu.

"Abi ciddi misin?" Namjoon yerde sinirle bunu söyleyen Jimin'e baktı. "GÖTÜMÜ HAVAYA DİKTİM! YARDIM EDER MİSİNİZ!"

"Şu kimin götü?" Diye mırıldanan Jennie'ye baktı kızlar. Uzaktan yere düşmüş biri tam anlamıyla onlara 'götünü' dönmüştü.

Hepsi gözlerini kıstı.

"LAN." Dedi Jisoo doğrulurken. "LAN NAMJOON BU!" Kahkaha atmaya başladı.

"Yemin et?" Chae'nin kahkahası da yankılandı.

"Aralarındaki tek namuslu da götünden oldu görüyor musunuz?"

Namjoon'u ayağa kaldırdıklarında ellerini beline koyup kahkaha atan Jisoo'ya döndü. "KAÇ KIZIM BENDEN! YAKALARSAM BİTTİN!"

"Siktir." Jisoo ayaklandı. "Nereye lan?"

"Jae Teyze'ye söyler, Jae Teyze'ye söylerse hayatımın sonu gelir."

"Kaç o zaman kaç." Koşmaya başlayan Jisoo ile Namjoon pantolonunun çekip koşmaya başladı.

"Sıfır şaka, Jae teyze Jisoo'yu kendine kobay gelin yapıyor." Diye başladı Taehyung.

"SUS ŞİMDİ!" Diye haykırdı Lisa. "Jungkook." Dedi dişlerini sıkarken. "Bu kaç tane aşk itirafı aldım biliyor musun?"

Jungkook kaşlarını çattı. "Sen mi aldın?"

"Hayır aptal sana aldım!" Takım gülmeye başladı. Jungkook dudaklarını büzdü. "Çünkü bütün okula birlikte yaşadığımızı söylemişsin, herkes çöpçatanlık yapmamı istiyor!"

"Benim sorunum ne şimdi burda?"

"Pardon?" Dedi alayla. "Bütün okul bana mı aşık?"

"Çok affedersin, insanların bana aşık olmasına izin vermemeliydim. Evime Lisa'nın taşınıp sonra okulun  aynı evde olduğumuzu öğrenip beni kendilerine ayarlamak için Lisa'yı kullanacaklarını düşünmeliydim." Alayla güldü. "Bir tanesi kardeş misiniz diye sordu. ULAN BEN TAYLANDLIYIM!"

"Güzel miydi?" Diye sordu Taehyung.

"Bana bakın." Dedi kız parmağını sallarken. "Sizi Jae Teyze'ye söylerim."

"Benden ne istiyorsun Lisa, ben onu anlamadım."

"Şimdi şöyle." Dedi dudaklarını ıslatırken. "46. Kişiden sonra ben dayanamadım. Ve hepsine 'Bunu gidip Jungkook'a söyle, belki senden hoşlanıyor olabilir.' dedim." Jungkook kaşlarını çattı.

"Bir tanesiyle de yatmışsın. Fazla yılışıktı. Ben de gay olduğunu söyledim."

Jungkook'un beti benzi akarken, diğerleri kahkaha atmaya başladı. "Bunu niye yaptın?"

"Kuralları kaldırdın, başıma bir sürü kız saldın. Sence?"

"Bir ses duyuyor musunuz?" Diye mırıldandı Yoongi. Sanki yer titriyor gibiydi.

"Bunlar, bağırma sesi mi?"

"Geliyorlar." Dedi Jimin korkuyla ayağa kalkarken. "Kim geliyor?" Dedi Jungkook, Jimin'in endişesini görmüştü.

"Jungkook'un aşıkları."

Kapıdan sürüyle koşan kızlar çıktığında herkes ayaklandı. "LAN!"

"Jungkook'u şuraya atın!" Diye bağırdı Taehyung. "Ne çabuk sattın beni lan!"

"Koşun oğlum koşun!" Hoseok Lisa'nın elinden tutup koşarken diğerleri de arkadan koşmaya başladı.

Jungkook hızla Hoseok'un Lisa'nın tuttuğu elinin önüne atlayıp ikisini ayırdı. "Çok yavaşsın Hoseok hızlan biraz!" Çocuğun kolundan tutup çocuğu sürüklemeye başladı. Lisa korkuyla bağırdı. "Beni burda bırakmayın!"

"JUNGKOOK HER ŞEYİN ZARAR JUNGKOOK!"

mposine  ✿ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin