32

15.3K 1.3K 467
                                    


"Geldik çocuklar! Biraz hızlı olun!" İngilizce hocalarının bağırmasıyla Taehyung söylene söylene yürümeye başladı. "Sizinle arkadaş olduğum günü siksinler."

Arkadan kahkahayla gülen Namjoon çocuğun bavuluna tekme attı.

"Adamı böyle yola getirirler işte. Anladın mı?"

"Sen vahşisin."

"Son cips benim hakkımdı, ben de savaştım." Jisoo sinirle gözlerini devirdi. "Bıktım sizden."

"Cips için birbirinizin üstüne atmadığınız gerçeği unutup sizinle arkadaşlığıma devam etmeye çalışacağım." Dedi Jungkook.

Arkada kalan Lisa'yı fark ettiğinde gülümseyerek onu bekledi. Anlaşılan test kitaplarından bavulu taşımak biraz zordu.

"Yardım ister misin?" Lisa kan ter içinde kafasını salladı hayır anlamında. "Yoo, hiç gerek yok."

"Emin misin?" Dedi gülerken. Kafasını salladı. "Evet evet, ben güçlüyüm. Erkekler de güçlü tamam ama, bizde yapabiliriz yani." Çekiştirmeye devam etti.

"Tamam sen bilirsin." Kızın yanında yürümeye başladı. Onu izliyordu, çünkü taşıyamadığı için çok komikti.

Gerçekten yorulduğunu hissettiğinde bavulu tuttu onunla birlikte. "Bayılacaksın şimdi."

Elini ittirmeye çalıştı. 18 yaşındaydı! Nasıl böyle güçlü olabilirdi ki! Bu saçmalıktı!

"Kook, çok teşekkürler ama kendim taşıya-" kızı ittirip bavulu aldı, ve koşmaya başladı.

"BURAYA GEL LAN!"

"Kibarlığı bile 5 yaşındaki çocuk gibi yapıyorsun." Jimin'di bu. "En azından kibarlık yapıyor." Dedi Chaeyoung. Çocuk kıza döndü.

"Sen benden daha kaslısın. Beni taşırsın sen. Çok konuşma."

"Şu doğal güzelliğe bir bakın! Havayı içinize çekin!"

"Hocam nerde sigara içilebiliyor?" Namjoon'un sorusuyla herkes ona döndü.

Hocanın gözü seğiriyordu.

"Burda sigara içemezsin." Namjoon kaşlarını çattı. "Bu kabul edilemez."

"Okula gittiğimizde acil bir bağımlı madde kullanımı sunumu yaptıracağım! Siz çocuklar hayatın önemini anlayamıyorsunuz!"

Çok geçmeden hepsi birlikte kalmak için yalvardıkları ve hocaya yemek ısmarlayınca kabul ettiği dörtlü kulübelere gelmişlerdi.

"Akşam sahile ineriz, sabah olacak etkinlikler de bu broşürde yazıyor." Lisa yatağına oturup heyecanlanan Jisoo'ya baktı.

"Oturacak bir yer var mıymış?" Broşürün arkasını çevirip açtı. Kocaman harika gözlerinin önünde belirdi.

"Bakayım..." dedi incelerken. "Ah evet, sahilin tam önünde küçük bir büfe var."

"Büfe zaten küçük olur."

"Ben bunu öldüreceğim." Chaeyoung kaçmaya başladı. "Tamam, ben ordayım." Bavulunu açtı. Ders kitaplarını çıkarırken, herkes ona baktı.

"Lisa?" Kafasını salladı. "Efendim?"

"Sen gerizekalı mısın?" Ayağa kalktı kitaplarıyla. "Yoo."

"Buranın mutfağı varmış!" Chaeyoung'un sesiydi. "Tabi ona mutfak denirse."

"Tatlı bir yer."

"Lisa~" dedi Jennie gülümserken. "Bu seferlik bırak dersi. Hadi aşkım. Gel gezelim."

"Vaktimi boşa harcayamam. Önemli bir etkinlik olursa çağırırsınız."

mposine  ✿ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin