mposine ✿ liskook

59

"Lalisa'nın Amerika bursunu kazandığını biliyor muydunuz? Müdür vize ve pasaport için hazırlık yapacakmış." Bütün arkadaşları saatlerdir kahkahayla gülüyorlardı. Seokjin gerçekten komik bir adamdı, bilgiliydi de.

Ama o an, herkesin yüzüne ufak bir dehşet düştü. Lisa kafasını eğip sinirle gözlerini kapattı. "Söylememem mi gerekiyordu?" Dedi özür dilercesine. "Ben gerçekten özür dilerim."

Namjoon korkuyla gözlerini Jungkook'a çevirdi. Dişlerini sıkmıştı. Yutkunduğu adem elmasının oynamasından belli oluyordu.

Çenesi kasıldı.

"Lisa'nın böyle arkadaşlıklar bulmasına çok mutlu oldu. Yıllardır ileri derece asosyallik yaşıyorda." Konuyu değiştirmeye çalışan Seokjin'e güldüler zorla, asıl gözler bunu onlara haber vermeyen Lisa'daydı.

"Ben gitsem sorun olur mu?" Seokjin'in sözünü bozdu bir ses.

"Bir sorun mu var Jungkook?" Diye cevapladı Seokjin endişeyle. Kafasını salladı. "Hayallerimdeki işi buldum da." Dedi gülümserken. "Oraya gideceğim şimdi."

"Vay... Sonunda aradın ha?" Kafasını salladı Jungkook. "İnsanlar hayalinin peşinden koşmalı, arkasında bıraktıkları pek önemli değil sonuçta." Lisa'ya baktı.

"Özlü söz falan mıydı?" Seokjin konuşmuştu.

Jisoo gergin ortamı fark edip gülümsedi. "Git hadi Jungkook. Bekletme insanları."

Saygıyla selamlayıp ortamı terk ederken, Lisa elini saçlarına attı. Pek mutlu olduğu söylenemezdi.

"Ee?" Dedi Seokjin gülümserken. "Siz nasıl tanıştınız?" Namjoon kaşlarını kaldırdı. "Efendim?"

"Siz." Jisoo'yu gösterdi. "Nasıl tanıştınız?" Lisa gözlerini pörtletti korkuyla.

"Nasıl nasıl tanıştık?" Jisoo çocuğun bacağını ittirdi sinirle. Güldü yapmacık bir şekilde. "Sevgiliyiz ya canım benim." Dedi gülümserken.

"Ha." Diye mırıldandı. Yutkunup konuşmaya başladı. "Aynı okula gidiyoruz zaten. Jisoo bir öğrenci evi bakmaya karar vermişti, bizim apartman da öğrenci apartmanı. Bir ev buldu."

Seokjin gülümsedi. "Ailen baban nerde?" Namjoon duraksadı.

Dudaklarını birbirine bastırdı Taehyung. "Chaeyoung'un da Jimin'le bir ilişkisi var." Dedi konuyu değiştirirken. Jimin sus dercesine kaşlarını oynattı.

"Vay, siz gençler bunları düşünmekten ders çalışıyor musun?"

"Jisoo derslerde çok başarılıdır." Dedi Lisa. "Namjoon'da çok akıllıdır."

Jimin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Namjoon sinirle Jimin'e çevirdi bakışlarını. "Jimin de tam tersi." Dedi Namjoon gülümserken. "Tam bir gerizekalı."

"Bu bahçenin nasıl yandığını anlatmamı ister misin?"

"Gençler." Dedi Jennie. "Hiç bir şeyi hatırlatmayalım isterseniz."

"Ne zaman gideceksin abi?"

Lisa konuşulan hiç bir şeyi dinlemeyip beynini meşgul eden diğer şeylere odaklanmıştı. Jungkook'un bir anda ortamı terk etmesi ve arkadaşlarının ona olan bakışları kafasını karıştırırken, bıkkınlıkla ağzından çıkmıştı.