22

15.1K 1.3K 554
                                    


"Jungkook." Kook açtığı telefonda Taehyung'un pişman olmuş sesiyle karşılaşınca, derin bir nefes verdi.

Lisa henüz eve gelmemişti bu yüzden ağzına geleni söyleyebilirdi.

"Ne oldu?"

"Bu iyi bir fikir değildi." Jungkook yutkundu. "Plandan mı bahsediyordun?"

"Evet." Bir kaç dakika sessizlik oldu. Arkadan bir kaç bağırışma sesi ve anonslar geliyordu.

"Hastanede misin sen?" Diye sordu.

"Aynen." Dedi Taehyung yutkunurken. "Jennie ve Chaeyoung hastanelik mi oldu?" Diye sordu Kook. Gülmeye başladı. Her şeyi yüzlerine bulaştırdıklarına şaşırmamıştı.

"İnanılır gibi değilsiniz."

"Hastanelik olan Jen ve Chaeyoung değil." Jungkook durdu.

"Kim?" Taehyung dudaklarını birbirine bastırdı. "Bak onlara senin konuyla hiç alakan olmadığını söyledik. Senin haberin bile yok olaydan. Korkma yani."

"Ne diyorsun oğlum?"

"Şimdi biz onlara fıstıklı dondurma ısmarladık." Diye başladı Taehyng. "Üç tane."

"Ee?" Dedi sinirle beklerken.

"Tabi fıstıklı olduğunu söylemedik."

"Posta posta mı söyleyeceksin Taehyung her şeyi?" Derin bir nefes verdi. "Jennie ve Chaeyoung iki gerizakalının önde gideni olduklarından, 'hadi bu dondurmalar yerine pahalılarını sipariş edelim ki bunlara girsin.' niyetiyle dondurmaları yemeyip yeni ve daha pahalıları sipariş etmişler."  Jungkook gözlerini kırpıştırdı. Bunu idrak etmek biraz zaman alacak gibiydi.

"Lisa ise onların dondurmalarını yemek zorunda kalmış."

"Ne güzel, eee?" Taehyung yutkundu.

"Güzel tarafından bakalım, ev arkadaşın hakkında bir şey öğrendik!" Mutlu bir tonla söylediği şeye cevap verdi Jungkook. "Neymiş o?"

"Fıstığa alerjisi varmış."

Jungkook korkuyla ayaklandı. "Ne?"

"Bilmiyorduk!" Jungkook sinir ve korku karışımı çeketini almak içine askılığa ilerlerken. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun!" Diye söylendi.

"Sen niye kızıyorsun ya? Bir posta yedim azar zaten."

Jungkook kapıyı açarken kaşlarını çattı. "Sen niye kızıyorsun mu! Sana ne dedim bu planı yaparken!"

Sonra bir anda tekrar sordu. "Azar yedim derken?"

"Hoseok'tan." Jungkook kaşlarını kaldırdı sorarcasına. Siniri ikiye katlanmıştı istemsizce. Ayakkabılarını hızla giyip anahtarı kaptı. "İlk ona mı söyledin gerçekten!"

"Kime söyleyecektim?"

"Bana aptal bana!" Apartmanda bağırmasıyla Namjoon ve Jae Teyze kapıya çıktı. "Kafana bir şey mi düştü senin gerizekalı? Hoseok dururken sana niye söylüyorum?"

"Jungkook, ne oluyor?" Jae Teyze'nin söylediği şeyi duymamıştı bile. Taehyung'un yüzüne kapatıp koşmaya başladı.

"Jungkook! Bekle ben de geliyorum!"

Namjoon ayakkabılarını giyip Jungkook'un peşinden koştu.

Neyseki arabayla gelmeleri çok uzun sürmemişti.

İçeri girdiklerinde gördüğü manzara tabiki onu şaşırtmamıştı. Hoseok, Jimin ve Taehyung'u oturtmuş azarlarken, Chaeyoung ve Jennie'de ona destek çıkıyordu.

Çocuk gerçekten endişeli duruyordu.

Taehyung Jungkook'u gözüne kestirdiğinde korkuyla ayaklandı. "Jimin kalk kalk!"

"Ha?" Hoseok Jungkook'a döndü. Uzaktan ufacık duran Jungkook'un sinirli bakışlarına baktılar. "Neden korktunuz şimdi?"

"Bu Jungkook'un Chucky modu! Bizi öldürecek!" Jungkook yürümeye başladığında Taehyung koşmaya başladı.

Koşmaya başlayan Jungkook üzerine Hoseok araya girip çocuğu tuttu. Hoseok'u itip Taehyung ve Jimin'e ulaşmaya çalıştı ama bunu başaramadı.

"Hastanedeyiz!"

"Tam yerindeyiz işte!" Diye söylendi Jungkook. "Sizin sıçtığınız bokların sonuçlarından bıktım artık!"

"Chaeyoung ve Jennie hastanelik olsa gelir miydin acaba?" Diye atarlandı Jimin.

"Aptal aptal konuşup canımı sıkmayın! Tabi gelirdim!" Hoseok çocuğu ittirip geri çekti. Jungkook durduğu yerde üstünü düzeltip sinirle etrafındakilere baktı. "Jungkook." Dedi Chaeyoung derin bir nefes verdi. "Gelmezdin."

"Oooh, harika. Hadi şimdi bunu tartışalım. Sonra aranızdan biri 'O zaman sen kesin aşıksın.' Desin. Çünkü bütün derdimiz bu değil mi!"

"Tamam, haklısın. Onlarla konuşacağım. Sen sakince otur, tamam mı?" Hoseok'un sözüyle derin bir nefes verdi. "Sen de oradaydın Hoseok, niye Lisa'nin alerjisi hakkında bir şey söylemiyorsun!"

"Bu aptalların planının dönüp dolaşıp Lisa'ya patlayacağını nerden bilecektim!"

"Her şeyi bilen sensin! Sevgilisi de sensin! Biraz ilgi göstersene!"

Hoseok sinirle yüzünü sıvazladı. Gerçekten iyi insanlar olduklarını bilmese bu kadar deliyle uğraşmazdı.

"Jungkook, Taehyung ve Jimin bu sefer gerçekten çok ileri gitti. Anlıyoruz, onlar içinde endişeleniyorsun. Sadece sakin ol, tamam mı?"

Jungkook derin bir nefes verdi.

"Sen sakin ol Jungkook. Ben Taehyung'u doğduğuna pişman edeceğim." Jennie'nin sözüydü bu.

"Niye hep bize kızılıyor ki!" 

"Hala konuşuyor!" Jungkook'un sinirle çocuğun üstüne yürümesini Hoseok durdurdu yine. "Eminim Lisa iyidir, herkes sakin olsun." Bunu söylerken bile endişe terleri döken Hoseok'a baktı Jungkook.

Onun yerinde olmak güzel olurdu, diye düşündü.

Sinirlerine hakim olabiliyor, ne olursa olsun her şekilde hatırlanıyordu. Ayrıca komikti, insanlar onunla takılırken sıkılmıyordu. Kolayca arkadaş ediniyor, ve onları gerçekten önemsiyordu. Kötü bir alışkanlığı yoktu, kimse ona kötü isimler takmıyordu. Lisa'nın en yakın arkadaşıydı, hatta Lisa gibi zor bir kızın en yakın tek arkadaşıydı.

Sonra yutkundu.

Asla onun gibi olamam, dedi.

mposine  ✿ liskookWhere stories live. Discover now