71

9.1K 971 814
                                    


"Jungkook." Duyduğu sesle gözlerini aralarken, henüz güneşin doğmadığını görmek onu şaşırtmıştı. Onu sebepsizce uyandırmayan kızın, üstelik kavga etmelerinden bir hafta geçip tek kelime konuşmamalarına rağmen gece yarısı onu uyandırması tuhaftı.

İlk önce olanları kestirmeye çalışıp doğruldu. "Lisa?"

Ağlıyordu.

"Ambulans geldi. Kesin Jae Teyze'ye bir şey oldu Jungkook..." diyerek ağladığında Jungkook'un yüzündeki şaşkın bakışın yerini de dehşet verici bir korku kapladı.

Ani bir hareketle yatağından kalktı.

Ne olduğunu Lisa da anlayamamıştı, ambulansın ışıklarına uyanmıştı.

"Ne oluyor!" Diyerek apartmana çıktı Jungkook. Kimse apartmanda değildi, bu yüzden terlikleriyle koştura koştura bahçeye gitti.

Jisoo'yu yerde görünce anlamıştı, Lisa haklıydı.

"Ne oldu!" Taehyung ter döküyordu, kızları sakinleştirmeye çalıştığından kızaran gözleriyle ona bakan Jimin'e çevirdi bakışlarını.

"Bilmiyoruz bizde. Kadını apar topar çıkardılar."

"Ne oldu! Ne olmuş!" Lisa ağlayarak koştu, kimse ona bir şey söylemeyince, yalvarırcasına Jungkook'a baktı.

Kimse onunla konuşmuyordu çünkü.

Jungkook kafasını çevirdiğinde Lisa yutkundu. Jisoo ne olduğunu söylemek için kafasını çevirdi, ama nefes almakta zorlanıyordu.

"Bilmiyoruz Liz." Dedi burnunu çekerken. "Neyi bekliyoruz!" Diye söylendi Jungkook. Bir kaç komşu da kızlara destek olmak için yanlarında duruyordu, ambulansla bütün mahalle ayaklanmıştı.

"Bilmiyorum ki bilmiyorum!" Diye bağırdı Taehyung. "Bütün vücudum titriyor!"

Lisa yürümeye başladığında birbirlerine baktılar. Jisoo korkuyla ayağa kalkıp göz yaşlarını sildi. "Liz! Nereye!"

Telefonunu çıkarıp Namjoon'u aradı. Sadece bir kaç dakika yürümeyi kesip Namjoon'dan gittikleri hastaneyi öğrendi.

Sinirle arkadaşlarına baktı bir kaç dakika.

Sonra yürümeye başladı. "Liz!" Diye bağırdı tekrar Soo. "Nereye! Beni bekle! Yürüyerek nasıl gideceğiz!" Arkasından giden Soo üzerine Jungkook sinirle yüzünü sıvazladı.

"Sikeyim," dedi sinirle.

Yürümeye başladı. "Hey!" Diye bağırdı Taehyung. "Onunla konuşmayacağımızı söylemiştik!"

"O çok üzülüyor Taehyung!" Yanak içlerini ısırdı. "Artık birilerinin üzülmesine dayanacak gücüm kalmadı. Şu an sırası değil."

Chaeyoung ayaklandığında Jimin'de yürümeye başladı. Jennie de ayağa kalktığında Taehyung bir kaç dakika tereddütle bekledi.

Sonra sinirle yürümeye başladı.

***

"Öldüm sandınız değil mi? Salaklar, Namjoon ve Jisoo'nun evlendiğini görmeden gidemem."   Güldüler. "Ha kabul ediyorsun yani?" Diye mırıldandı Namjoon. "Salak olduğun için yıllarca anlamadın, işime geldi."

mposine  ✿ liskookOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz