26

15.1K 1.3K 653
                                    


"Okul gezisini gördünüz mü?" Taehyung'u onayladı Jungkook. "Gençlik kampı."

Yanan bahçede kenara geçmiş, oturuyorlardı. Hayır, oturmaya çalışıyorlardı.

"Ben görmemiştim." Dedi Lisa. Jennie gülümsedi. "Ve biz gidiyoruz." Lisa'yı da kastetmişti. Lisa kafasını salladı.

"Olmaz, derslerim aksar."

"Olmaz, onun dersleri aksar." Dedi Jungkook sinir bozucu bir tonla onu taklit ederken.

"İki haftalık zaten. Derslerin aksamaz Liz. Hem çok eğlenceli olacak." Jisoo'ydu bu. "Jae Teyze'ye danışmam lazım. Sonuçta emekli öğretmen."

"Efsane iki hafta olacak, benden söylemesi." Dedi Namjoon arkasına yaslanırken. "Yeşillikler, oksijen, doğal yaşam, eğlenceli ve eğitici festivaller," Taehyung arkasına yaslanıp devam etti. "Kızlar, kızlar, kızlar ve kızlar."

"Kışlar götüne girsin." Diye mırıldandı Jen.

"Ben gelmiyorum." Dedi Hoseok gülümserken. Jungkook kaşlarını kaldırdı. "Gerçekten mi?"

"Evet."

Gülümsedi. "İyiymiş."

"Niye?" Dedi Lisa dudaklarını büzerken. "İstemedim." Def Hoseok Jungkook'a bakarken. Jungkook ve Lisa için gitmiyordu tabiki.

"O zaman ben de gitmiyorum." Jungkook kafasını salladı. "Tabi, sevgililer ayrılmasın."

"Biri şu çocuğa sevgili olmadığımızı söyleyebilir mi?"

"Onlar sevgili değil." Jungkook gözlerini devirdi. "Sağol."

"Liz, sen git. İnan çok keyifli bir ortam olacak." Lisa Jungkook'a döndü.

"Sen gidiyor musun?" Kafasını salladı. "Her yıl gidiyorum."

"İyi, ben de giderim."

Jungkook gülümsedi. "Neyse, ben gidiyorum." Ayağa kalktı Hoseok. "Nereye?"

"Evime." Kafasını salladı Lisa. "Dikkatli ol."

"Tamamdır." Jungkook derin bir nefes verdi. "Lisa, benim aklıma bir fikir geldi."

"Umarım aptalca değildir."

"Bak şimdi." Heyecanla doğruldu. "Siyah kapılı odayı gördün." Kafasını salladı. "Şimdi ben kıyafet tasarlasam, sen modellik yapsan. Sonda bunları satsak, para gelir değil mi?" Lisa duraksadı.

Bu şaşırtıcı derecede akıllıcaydı.

"Evet."

"Tamam, işte. Kazandığımız parayı ikiye bölüşsek. Böylece sen de para biriktirirsin."

"Bu harika bir fikir Kook!" Gülümsedi. "Her zaman bebeğim."

"Benim götüm dondu." Dedi Jisoo kısa kolluyla çıktığı için. Namjoon sinirle ona baktı.

Üstündeki ceketi çıkarıp kıza uzattı. "Al şunu."

Jisoo uzatılan cekete baktı bir kaç dakika. Lisa kafasını apartmana çevirdiğinde Jae Teyze'nin dizi izler gibi ikisini izlediğini gördü.

Güldü.

"Sağol." Diye mırıldandı giyerken. Namjoon gözlerini çimenlere dikip arkasına yaslandı.

"Çocuklar! Nasılsınız!" Jae Teyze'nin sesiyle herkes el salladı. "İyiyiz! Sen nasılsın güzelim?" Jungkook'un sesiydi.

"Koca bakıyorum ben de." Gülmeye başladılar. "Adaylarım arasında Jungkook'ta var."

"Hemen yüzük almam gerek."

"Bu kadar çekici bir kadın olmak zor kızlar." Chaeyoung kafasını salladı. "Lütfen bize de göster aşkım!"

"Kız Jae!" Diye bağırdı Jimin. "Hani bana atkı örüyordun!"

"Ördüm ama, boyunun ölçüsünü tutturamadım. Senden uzun oldu." Herkes gülmeye başladığında Jimin dudaklarını büzdü. "Yazdım bunu."

"Boş yapmayın daha fazla. Herkes evine, hadi!" Ayaklandı hepsi.

"Yapıyor muyuz bunu?" Diye sordu Jungkook Lisa ellerini cebine koyup omzunu silkti. "Paraya çok ihtiyacın yoksa bunu yapmana gerek yok."

"Bunun için burdayım." Dedi çocuk gülümserken. "Yürü git, sen beni gıcık etmek doğdun."

"O da olabilir." Güldüler.

"Ceketi vereyim mi?" Namjoon 'e bir zahmet.' Demek istedi ama kaba olur diye "Yarın verirsin." Dedi.

"Chaeyoung." Jimin kıza yetişti.

"Dans stüdyosu buldum." Diye başladı. "Kiralık."

"Eee?"

"İstiyorsan şey yapabiliriz." Ellerini cebine koydu. "Paraları birleştirip kiralayabiliriz."

Chaeyoung dudaklarını büzdü.

"İyi." Dedi omzunu silkerken. Jimin gülümsedi. "Tamam."

"Sırf dans etmeyi sevdiğimden. Yoksa eskisi gibi olmaya çalışmıyorum." Kafasını salladı Jimin. "Bende aynı şekilde."

Chaeyoung arkasını dönüp yürürken, gülümsedi.

mposine  ✿ liskookWhere stories live. Discover now