"Kızların işi bu kadar dramatikleştirdiğine inanamıyorum." Sinirle çeketini yatağına attı Jimin. "Senin neyin var Jungkook!" Taehyung sinirle ses çıkarmadan üstünü değiştirmek için tişörtünü çıkaran çocuğa çevirdi bakışlarını.Jungkook bir şey söylemedi.
"Bir şey olursa bize söyleyebilirsin biliyorsun değil mi?" Diğerlerine nazaran daha şefkatle yaklaşan Namjoon'a baktı.
Jungkook kafasını salladı. "Hiç sanmıyorum."
"Mal mısın oğlum? Şu ana kadar her şeyimizi paylaşmadık mı?"
"Paylaşmadık!" Dedi sinirle. "Beni hiç tanımıyorsunuz, size kendi hiç anlatmadım!"
"Şuna yatıştırıcı verin, yoksa ben patlayacağım." Jimin sinirle Jungkook'u gösterdi.
"Günün her saniyesi gerginsin! Kendine gel artık!"
"Bilmediğimiz şeyler varsa anlat, Jungkook. Sorunun bizde olduğunu düşünmeye başladık." Namjoon'un sözüne alayla güldü Jimin. "Ben sorunun Jungkook'ta olduğuna inanıyorum."
"Size niye bir şey anlatmıyorum anladınız mı?" Ofladı. "Sorunlu Jungkook, beceriksiz Jungkook, Jungkook zaten böyledir, Jungkook hep zararsın. Alnıma kazıdınız yazıları!"
"Uyuşmaları için atlara ne veriyorlardı? Şu çocuğu anca o sakinleştirir."
Aniden telefonu çaldığında onu günlerdir gergin yapan kişinin adını gördü.
"Baban arıyor." Dedi Namjoon. Herkesin çalan telefonuna baktığını fark ettiğinde eline aldı. Kapattı.
"Gerek yok şimdi ona." Sinirle eşofmanını giymek için pantolonunu çıkardı.
"Ne bok yersen ye Jungkook." Namjoon sinirle yatağa uzanıp kulaklıklarını taktı.
"Bir babasının olduğunu yeni öğrenen bir tek ben miyim?"
"Arkadaş ilişkileri sıfır, ailevi ilişkiler sıfır. İlişkinin taa kendisi de sıfır."
"Sus artık Jimin. Çocuk kurulmalık bomba şu an. Kurma şu çocuğu. Konuşup konuşup kızdırıyorsun"
Jungkook sinirle yatağına uzanıp örtüyü üstüne çekti .
"Suçlu olan ben miyim burda?" Jimin'in söylenmelerini duydu yarım yamalak.
"Sırf Chaeyoung'la görüşemeyeceksin diye sinirini benden mi çıkarıyorsun?"
"Ne dedin sen?"
"Hayda!" Namjoon kulaklıklarını çıkardı. "Jimin, siktir git kulübeden. Çocuğu galyana sen getiriyorsun."
"Sen söylesene Jungkook. Ne ima ediyordun orada?"
"Boş yapıyordum."
"Lisa'yı sevdiğin hakkında boş mu yapıyordun?"
Jungkook yorganın altından çıkarken Namjoon ayaklanıp kapıyı açtı. "Biriniz siktir olup gitmezse katliam çıkarırım."
"Sohbetin devamını merak etmiştim." Herkes Taehyung'a döndü sinirle.
"Pardon."
"Senin derdin ne şu an? Sizin derdiniz ne? Ya ben çıldıracağım!" Namjoon'un azarlamaları başlayacaktı, harika.
"Mal mal hareketler yapıyorsunuz! 18 yaşındasınız olgun erkekler gibi davransanıza!"
"Dedi, yanan bahçeyi üfleyerek söndürmeye çalışan çocuk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mposine ✿ liskook
FanfictionTayland'dan Kore'ye gelen Lalisa için üniversiteye para biriktirmek ve daha rahat bir yaşam sürebilmek için bir öğrenci evinde kirayı bölüşmek, bir öğrenci yurdundan daha uygundu. Jeon Jungkook ise çoktan kirayı bölüşmek için ev arkadaşı ilanını asm...