mposine ✿ liskook

77

9 yıl sonra

"Taehyung, siktir git. 27 yaşındasın, evlensin ve düzgün maaşlı bir işin var, bak ona rağmen işimi güvenceye almak isteyip senden uzağa taşındım. Hala tuvalet kağıdı istiyorsun."

Sinirle söylenip ayakkabılarını çıkardı ayağından. Telefonu kulağında tutmaya çalışırken, portmantoya ilerledi.

"Ben evde imal ediyorum sanki. Para veriyorum ulan ben de." Girdikleri saçma tartışmayı sonlandırmak adına söve söve kapattığı telefonu aynanın önüne koyup kitap odası olarak adlandırdıkları odaya ilerledi adam. Karısının orada olup olmadığını kontrol etti ve yoktu, o zaman yeni tarifler deniyor olmalıydı.

İyi ve başarılı bir mimar olmanın zorluklarının üstesinden hobilerle geliyordu güzel kadın.

"Liz?" Mutfağa girdiğinde güzel yemek kokuları doldurdu burnunu. Kapıya yaslandı adam. Güzel sevgilisini izledi, Lisa ise izlendiğini hissettiği zaman durup dudaklarını büzdü. "Ne?"

"Yemeği ben yapacaktım hani?" 

"Mutfağa ilk ben girdim." Kadının yanına geldi,
Yaptığını yemeğe bakarken gülümsedi. Bu yemeği yerken, ona iş yerinde olan komik olayları anlatabilir ve marka kurması için çok az bir zamanının kaldığını söyleyebilirdi.

Gülümseyip arkasından kollarını sardı güzel kadına. Çenesini omzuna yasladı. Lisa gülümsedi devam etti yaptığı şeye, ama dikkatini vermek zordu.

"Sen yorgunsun, ben yaparım."

"Romantik romantik konuşma benimle." Güldü oğlan. Kızı kendine çevirip tezgahla arasına aldığında, Lisa keyifli ama alayla gözlerini devirdi.

"Somin'nin ilk söylediği kelimeyi duydun mu?" Namjoon ve Jisoo'nun kızından bahsediyordu. Kafasını salladı onaylamazca Jungkook.

"Bok."

Kahkaha attı. İkisinin birbirine söyledikleri atarlı giderli sözlerin ardından çocuğun aşina olduğu bir kelime olduğu söylenebilirdi.

"Chaeyoung ve Jimin dün İtalya'dan resim attılar bana. Orada dans kursu açmışlar."

"Taehyung da dün bebeğin ultrason fotoğrafını gönderiyor bana. Aynı bana benziyor dimi demiş. Gördüğüm tek şey siyah ve beyazken bana sorduğu soruya bak."

Gülmeye devam ettiler, Jungkook'un bu konudaki hassasiyeti yine gözler önüne serilmişti.

"Jae Teyze nasıl?" Diye sordu Lisa. Omzunu silkti Kook. "Hasta işte, çabuk hastalanmaya başladı. Namjoon yanında kalıyordu bir kaç gündür. En sonunda Jae Teyze çocuğunun yanına gitmezsen kendimi perdeyle boğarım diye tehdit edince gitmek zorunda kalmış."

"Ben yarın ziyaret edeyim onu." Dedi gülümserken. Apartmandan gittiklerine oldukça üzülmeler de, onlar hiç ayrılmayacakalarına ve yerlerine yeni öğrenciler geleceğini biliyorlardı.

"Test sonuçları nasıl çıktı?" Lisa gözlerini kıstı anlamadığı için. "Ne testi?"

"Zeka geriliği mi yaşıyorsun Liz?"

Gözlerini devirdi. Hamile kalamayan Lisa üzerine ikisinin yaptırdığı sağlık testinden bahsediyordu. İkisinden birinde bir problem olmalıydı, öyle düşünüyorlardı.

"Aynı şeyler." Diye geçiştirip önüne döndü. "Ne aynı şeyler?" Kız ondan uzaklaşırken derin bir nefes verdi. "Lisa, bana hiç detay vermiyorsun güzelim."

"Jungkook," Karısına baktı.

"Yeni kurallar koydum, git bak." Anlamamıştı ilk önce. Kural mı demişti? Ne alakaydı şimdi?