10

17.7K 1.4K 418
                                    


"Jungkook uyan!" Lisa kahvaltıyı hazırlamış elini beline koymuş, çocuğa bağırıyordu. "JUNGKOOK!" Çığırmasını bile duymuyordu.

Bu acil durumdu.

Bir kabın içine su doldurup Jungkook'un odasına yürüdü.

Kapıyı açtı. İçerisi ikinci dünya savaşından daha karmaşıktı. Gördüğü tek şey çöplüğün içinde yatan yarı çıplak Jungkook'tu.

Sinirle kova suyu çocuğun kafasından aşağı boşalttığında oğlan neye uğradığını şaşırıp doğruldu.

Lisa gülümsedi. "Günaydın, prenses."

"Sen..." dedi Jungkook yüzünü silmeye çalıştı. Bir yandan da nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. "Sen manyaksın!"

"Uyanmadın, yapacak bir şeyim yoktu."

"Uyanmıyorsam uyandırma!"

"Kahvaltı hazır."

"Gerekmedikçe odalara girmek yasaktı hani!" Lisa omzunu silkti. "Bu gerekti."

Kabı Jungkook'a verip gülümsedi. "Gelirken getirirsin."

Dün eve geldiğinde o ayakta mıydı? Hatırlamıyordu. Belki de onun olmadığını fark etmemişti bile. Zaten fark etse, sorardı. Ya da ondan iğrenirdi, suratına bakmazdı.

Bir yandan telefonuyla uğraşan bir yandan da kahvaltısını yapan kızın yanına geldi. Tepkisini ölçmek için temkinli yaklaşıp onu izledi.

"Niye bana öyle bakıyorsun?" Jungkook kafasını salladı. "Hiç, yok bir şey."

"AÇIN ŞU LANET OLASI KAPIYI!" Kız korkuyla yerinde zıpladı. Jungkook gözlerini devirdi. "Alışacaksın."

Ayağa kalktı. Tabiki bu manyak Taehyung'dan başkası değildi. "Kanka sizde yedek chopstick var mı? Benimkileri bulamıyorum."

"Götüne girsin..." sinirle mutfağa gitti. Yine Lisa'yla bakışınca Lisa gözlerini telefonuna çevirdi.

Apartmandaki herkes çok korkunçtu, ve ihtiyacı olmadığı sürece konuşmak pek iç açıcı gelmiyordu.

Tamam, kendisininde pek bir farkı yoktu. Ama bu kendisinin asosyal olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

"Al gerizekalı al." Chopstickleri tutup gülümsedi. "Bebeğimsin."

"Defol git." 

Kapıyı kapatıp tekrar masaya oturdu. "Burdan okula nasıl gidilir biliyor musun?"

Lisa meyve suyunu içerken mırıldandı. "Hoseok beni almaya gelecek."

Jungkook kafasını salladı. "İyi, çünkü söylemeyecektim."

"Sen gitmiyor musun?"

"Duş almam gerek." Lisa kafasını salladı. "Kesinlikle. Dünden daha kötü kokuyorsun." Jungkook ağzındakini çiğnemeyi bırakıp gülümseyerek ayağa kalkan kıza baktı.

"Ben çıkıyorum." Jungkook kafasını salladı hala kıza bakarken.

Ayaktaydı yani?

Derin bir nefes verdi. Ona kötü bir tepki vermemişti, eskisi gibiydi.

Kendine ayrılan parayı geldiği ilk gün teslim etmişti. Ayrıca ev hiç olmadığı kadar temizdi. Biraz fikir alışverişi yapınca, onu kaybetmek kötü olabilirdi.

Ondan iğrenmemesi güzeldi, ona tokat atıp 'seni piç!' Diyerek evi terk etmesi kafasında kurduğu 9. senaryo falandı. Ama böyle tepki vermesini beklemiyordu.

Yani, tepki vermemesini.

"Geç gelebilirim." Dedi Lisa. Jungkook doğruldu. "Neden?"

"Niye söyleyeyim?" Lisa ayakkabılarını giydi. "Sen dün söylemedin."

Ah, evet. Bu kız kesinlikle diğer kızlar gibi değildi.

"Sadece televizyonda 'Tayland'lı kız 35 yerinden bıçaklanıp sokağa atıldı.' Haberini görmek istemiyorum." Kafasını salladı Lisa. "Görmezsin zaten."

Jungkook dudaklarını büzdü. Kızın telefonu çaldığında gülümsedi. "Alo, Hoseok?"

Jungkook ayağa kalkıp tuvalete yürüdü. "Ahah, geliyorum. Bekle."

Jungkook yüzünü yıkamak için banyoya adımını attığında, yere kapaklandı.

"Jungkook!"

Çocuk acıyla sırtını tutarken, Lisa iki seksen yere uzanmalı Jungkook'a gülmeyle korku arası bir bakışla bakıyordu.

"Yerleri yeni sildim aptal!"

"SABAHIN KÖRÜNDE YER Mİ SİLİYORSUN!" Lisa çocuğu kaldırmaya çalıştı, ama kalmayacak kadar canı yanıyordu.

"Lisa ne oluyor orda?" Hoseok'un telefondan sesi geldiğinde Jungkook acıyla bağırdı. "LİSA OLUYOR KARDEŞİM LİSA OLUYOR!"

"KÖRSÜN KÖR! YER GELECEĞİNDEN DAHA PARLAK SEN ÜSTÜNE BASIYORSUN! BELLİ YENİ SİLDİĞİM!"

"Sus! Sesin çok cırtlak!" Ofladı Lisa. "Taehyung'u çağıracağım."

"Taehyung'u çağırma."

"Senin gibi bir hayvanatı nasıl kaldırayım ben! Okula gitmem gerek!" Jungkook ofladı. "Git çağır. Yeterki git başımdan."

Lisa ayaklandı.

mposine  ✿ liskookWhere stories live. Discover now