60

10.8K 1K 825
                                    


"Biliyor musun?" Güldü kız. "Aşk saçmalık."

Hoseok yaslandıkları duvardan omzunu silkti. "Tahmin edebiliyorum." Gözlerini basket oynayan Min Yoongi'ye dikti. Dudaklarını büzdü. "Sanırım."

"Sevmiyormuşum." Dedi gülerken. "Sevmek ne biliyorum sanki. Daha önce sevildim mi?" Bacaklarını kendine çekip kafasını gömdü. "Keşke bunları söyleyebilsem."

"Keşke."

"Hoseok, sen beni dinliyor musun?" Kafasını çevirdi. "Ha, evet." Güldü. "Sen de bir şey düşünüyor gibisin."

"Dersler işte." Omzunu silkti. "Benim başka ne derdim olacak?" Güldü kızı gülümsetmek için. "Keşke senin gibi olsam."

Hoseok önüne döndü gözlerini basketçi çocuğa çevirirken. "En azından yanlış duygular hissettiğini düşünmüyorsun."

Derin bir nefes verdi Lisa. "Ne alaka Hoseok ya?" Omzunu silkti. "Mutlu ol diye söyledim, yaşadığımdan değil yani." 

"Gitmeli miyim Hoseok?" Omzunu silkti. "Ne diyeceğimi biliyorsun."

"Herkes gitme diyorken, ben niye hala gitmek istiyorum peki?" Sinirle saçlarını çekiştirdi. "Beni gitmeye yönelten şey ne Hoseok?"

"Yıllarca derslere verdiğin emekler?" Omzunu silkti.
"Ailen?"

Dudaklarını birbirine bastırdı kız. "Çok iyi düşünmem gerektiğini bilmen gerekiyor Lisa."

"Biliyorum." Yine başa dönmüş gibi hissediyordu.

"Hoseok! Kardeşim! Gelsene maç yapacağız!" Gülümsemeye çalıştı Hoseok yavaşça. Min Yoongi'nin ona gelmesini işaret eden elini gördüğünde Lisa'ya döndü. "Gideyim de şunları ezeyim."

"Ben de burda öleyim." Omzunu silkti. "Keyfin bilir prenses." Ayağa kalktı. "Ne kadar şanslı olduğunu hatırlatmanı isterim, gerçekten."

"Bunu söyleyen kişi dünyanın en dertsiz adamı." Güldü. "İyi düşün Lisa."

Kafasını salladı. Basketbol topu ona atıldığında keyifle koşmaya başladı.


"Lisa'nın abisi!" Jae Teyze seslenmişti. "Sen hala çocukların yanında ne yapıyorsun!"

"Oturuyoruz!" Dedi Seokjin keyifle. "İyi sen kalk artık!"

"Neden?"

Camdan gözlerini devirdi. "Koca adamsın! Seninle arkadaş gibi mi olmalarını bekliyorsun! Çocukları sal da biraz aralarında konuşsunlar!" Seokjin güldü. "Emir büyük yerden gençler. Yarın görüşürüz!" Lisa içinden Jae Teyze'ye teşekkürlerini iletirken, Seokjin ayağa kalktı.

Büyük bir sessizlik oluştu.

"Sadece." Diye söze başladı Jisoo. "Lisa gitmeyecekmiş gibi davranmaya devam etsek? Yani düşünmeden?"

Lisa kafasını salladı.

"Eskisi gibi."

Taehyung arkasına yaslandı. "Bir ay sonra mı gidiyorsun?"

"Tahmini."

"Abin de bir aya anca gider o zaman." Jungkook konuşmuştu bu sefer. "Harikaymış." Diye mırıldandı sinirle.

mposine  ✿ liskookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt