bana n'olur ellerini ver🌊

121 16 20
                                    

Bölüm 3 - hayal meyal

Yazmayı bitirdiğim tarih: 24.01.2021

Arkadaşlarımdan ayrılıp Aria ile buluşmak için arabama bindim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arkadaşlarımdan ayrılıp Aria ile buluşmak için arabama bindim. Başını başka bir erkek arkadaşıyla belaya sokmamasını umarak attığı konuma gittiğimde tenha sokağa arabayı park ettim. Arabadan inip telefonumla Aria'yı ararken etrafıma bakınmaya başladım.

"Neredesin Aria?" kendi kendime söylenirken içinden ses duyduğum yıkık dökük binaya baktım. Elimi güneşe siper edip yüksekliğine bakarken Aria'nın içeride olduğunu düşünerek arabamdaki siyah deri ceketimi alıp giydim. Torpido gözünden biber gazımı aldım ve binaya doğru yürürken kırmızı uzun saçlarımı ceketin içerisinden çıkarıp savurdum.

Siyah deri botlarımın altından gelen ezilme seslerinden başka ses yoktu. Binanın ilk katı bomboştu. Bu terk edilmiş izbe yerde ne işin var Aria? Telefonumu tekrar çıkarıp aradım. Üst kata çıkmayı istemiyordum açıkçası. Yukarıdan gelen zil sesiyle rahatlamış gibi oldum aslında. En azından burada. Merdivenlerden çıkarken rutubet ve küf kokusu yüzünden yüzümü buruşturdum. Hala çaldırdığım telefonun sesini takip ederken etrafıma bakınıyordum. 3. kata geldiğimde soldaki odaya girdim. Boş olan odada sadece parçalanmış bir koltuk vardı. Karşıdaki balkon kapısına dönüktü. Koltukta oturan gri kapüşonlu kişinin Aria olması dışında bir sorun görünmüyordu. Neden buradaydı ki? Bana arkası dönükken ona yaklaştım.

"Aria neden burada-" attığım çığlık yüzünden boğazım ağrımıştı. Koltukta oturan tanımadığım, çirkin yüzlü bir erkekti. Siyah saçları uzun bir erkek. Çığlık atacak kadar korkmamı sağlayan o değildi ama... Kolumdan tutup beni duvara yaslayan arkamdaki şahıstı.

"Hoş geldin Ariel, seninle görüşmek için ne kadar uğraştığımı bilemezsin." derken biraz daha nazik bir şekilde çevirdi bedenimi. Gördüğüm yüzü tanımıyordum. Bal sarısını andıran gözleri hayatımda hiç görmedim.

"Bir yanlışlık var ben Ariel değilim." öyle birini de tanımıyordum. Dilini şaklatıp sırıttı. Saçlarıma bakarken

"Biliyorum hayatım, benimde hayatımda küçük bir kız çocuğu var ve inanır mısın ona daha bu sabah Ariel adında bir oyuncak bebek aldım. O oyuncak deniz kızına çok benziyorsun. Aradığım kişi tam olarak sensin." derken saçımı parmağına doluyordu. Az önceki çirkin adam burada değildi. Elini itiştirip saçımdan uzaklaştırdım.

"Ne istiyorsun benden, kim olduğumu biliyor musun?" dedim hırsla.

"Biliyorum bilmez miyim onun için seninle işim var zaten. Bana gayet normal bir şekilde babanın nerede olduğunu söylüyorsun ve buradan gidiyorsun. Sen beni görmedin ben tanımadım. Nasıl anlaşma?" dedi göz kırparken.

"Bok gibi. Kimsin sen, ne istiyorsun babamdan?"

"Canının sağlığını isteyecek halim yok. Seni de ilgilendirmez zaten baban nerede bana onu söyle?"

Yalnızlığın ŞehriWhere stories live. Discover now