İçimde bir kuyu var.. Kapkaranlık, nefes alamayacak kadar dar, sonu görünmeyen dipsiz bir kuyu.
Bu kuyudan mutsuzluk taşıyor bazen. Her yer mutsuzluk altında kalıyor.
"Seni kaybettiğim gün, o kuyuya düştüm."
🖤🌊
🌪
"Perestiş" hikayemdeki baş kahra...
Yazmayı bitirdiğim tarih: 15.04.2022 İtalik yazılar anılar; normal yazılar günümüz
Bölüm 32 - kalbime düşmüş bir melek
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akşamın sert serinliğini dizimin üstüne gelen şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımda hissederken Cem'in attığı basketten sonra topu aldım. Bu sefer Cem topu benden almaya çalışırken sektirdiğim top su birikintisine denk geldiğinde ayakkabıma sıçrayan çamurlu suya aldırmadan duruşumu dikleştirerek karşıdaki Cem'in potasına doğru koşturdum. Sağ çaprazımda olan potaya beni daha fazla yaklaştırmayan Cem konuşup duruyordu.
"Ben boşuna takım kaptanı değilim canım." demesine alt dudağımı sarkıttım. Topu sektirmeyi bırakıp sağ elimle yandan potaya fırlatıyormuş gibi yapıp Cem'i buna inandırdım. Dikkati dağılan kardeşimden sonra parmak uçlarımda yükselip direkt potaya fırlattığım topun pota içine girdikten sonra filede çıkartığı sese bayılıyorum.
"Kim kaptan yaptı seni?" dediğimde ağzındaki sakızı hızlı hızlı çiğneyerek topu almaya sahanın köşesine gitti.
"8-6 durum çok kaptırma kendini?" dediğinde takmadım.
"Yeniliyor musun?" diyen sese döndüm. Sahanın dışında tellerin ardından bizi izleyen Birce'min yanına koştum. Telleri tutan ellerini tutup dizlerimin üzerine çöktüm. Saha yüksekte olduğundan boynu yukarıya doğruyken bana tatlı tatlı gülümsüyordu.
"Hemde nasıl?" dedim mavi gözlerinin yorgun ışıltısına bakarken. "Bir kız var her dakika yenildiğim." dediğimde gülüşünün nahifliğine gülümsedim. Hafifçe sırtıma değen toptan sonra arkamı döndüm.
"Kıvırma Egehan, bana yeniliyorsun?" diyen Cem'le
"Oğlum sen niye bütün romantizmi bozuyorsun lan her defasında?" diye isyan ettim. Bu havada nasıl bu kadar ince sweatle durduğunu anlayamadığım Cem'in saha ışıklarından göz devirdiğini gördüm.
"Böyle vıcık bir ilişki görmedim." dediğinde Birce'm cık cıkladı.
"Lan daha yeni barıştık anasını satayım." dedim cümlenin sonunda küfretmemek için kelimeleri değiştirerek.
"O zaman ben böyle toksik ilişki görmedim." dedi memnuniyetsizlikle.
"İyi geceler." diyerek buraya doğru gelen uzun boylu Mehir'e karşılık verdik.
"Hoş geldin Mehir." diyerek yanımıza geldi Cem.
"Hoş buldum. Napıyorsunuz?" derken bize, Birce'yle bana bakıyordu.
