Yazmayı bitirdiğim tarih: 30.09.2022
Bölüm 43 - oyun bozan geldi
gökyüzünü tutamam
yıldızları çalanlar var
bu karanlığın sebebi onlar..
—Üzerimizde bulunan gerginliğe baktım tek tek. Egehan'la geldiğimizde burada olan Yiğit hala, ahşap orta sehpanın dibinde, pufta oturuyor ve dizüstü bilgisayarıyla uğraşıyordu. Hemen arkasında, krem koltukta oturan Gökdeniz gözlerini bilgisayara sinirle dikmişti. Yiğit görüntüleri siliyordu.
Diğer tarafta tekli koltukta oturup dudak içlerini ısıran Güneş ve koltuk kenarında Güneş'in saçlarını seven Yalçın vardı. Yanımda sessizce oturan Özgür'e döndüm. Hepimize arkasını dönmüş, özellikle Yiğit'e, beyaz merdivenleri gözetliyordu. Çenesini koluna, kolunu da koltuğun başlığına dayamış merdivenlerin sonundaki odayı, Hilal'i görebiliyormuş gibi seyrediyordu.
Derin bir nefes alarak en başa döndüm. Egehan tekli koltukta bütün hıncıyla oturuyorken elleriyle bacaklarını sıkıyordu. Gözleri ara sıra yer değiştirip denk geldiği yere sabitleniyordu. Gözlerini Yiğit'ten zar zor çekip Yalçın'a sonra da yere dikti.
Geldiğimizden beridir susmayan, kulağımızın dibindeymişçesine rahatsız eden müzik sesi yüzünden konuşsak birbirimizi duyamayacak haldeydik. Hilal'in odasından gelen rock müziği Hilal'i bizim sesimizden, konuşmalarımızdan koruyordu. Kilitlediği kapısını açıp bizimle konuşmadığı gibi kapının arkasından da onunla konuşmamızı engelliyordu. Ama yine de uğraşan Cem'le Sima da merdivenlerden yorgun argın inip salona girdiler.
"N'oldu?" dedi canlanarak Güneş. Sima başını iki yana sallayıp Güneş'in yanındaki tekli koltuğa oturdu.
"İçeriden hiç ses gelmiyor, döktüğümüz dilleri de duyduğunu sanmıyorum." deyip Gökdeniz'in yanına oturdu Cem.
"Ben söylüyorum anlamıyorsunuz, İlyas Dayıma söyleyelim. Emin okuldan atılır, hayatı biter." dedi Gökdeniz. Dağılmış uzun sarı saçları, stresli vücut dili ve çatık kaşlarıyla bize tek tek bakarken Güneş onaylarcasına mırıldandı. Yiğit de oturduğu yerde alnını karıştırdıktan sonra, bilgisayardan yansımasından dolayı beyaz görünen gözlerini ekrandan çekip yere dikti. Bir an gözlerinden gölge geçti. Emin için kara kara düşünse de kısa sürdü. Silkinip bilgisayarla uğraşmaya devam etti.
YOU ARE READING
Yalnızlığın Şehri
Teen Fictionİçimde bir kuyu var.. Kapkaranlık, nefes alamayacak kadar dar, sonu görünmeyen dipsiz bir kuyu. Bu kuyudan mutsuzluk taşıyor bazen. Her yer mutsuzluk altında kalıyor. "Seni kaybettiğim gün, o kuyuya düştüm." 🖤🌊 🌪 "Perestiş" hikayemdeki baş kahra...